Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

AHMED MİDHAT EFENDİ

  • Okunma : 339
AHMED MİDHAT EFENDİ Resim

(1844 1913) Tanzimat döneminin ünlü gazetecilerinden ve ilk Türk romancılarından biridir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Rusçuk vilayetinde memurluk yaparken henüz Ahmed Efendi olarak tanınıyordu. Çalışkanlığıyla Vali Midhat Paşa’nın ilgisini ve sevgisini kazandığı için paşa ona kendi adını verdi. Midhat Paşa Bağdat valiliğine atanınca Ahmed Midhat’ı da birlikte götürdü. Bağdat’ta gazetecilik yapan ve değişik çevrelerden insanlarla tanışan Ahmed Midhat batı kültürü, doğu felsefesi ve medrese bilimleri konusunda bilgisini artırdı.

    İstanbul’a dönünce, oturduğu evin alt katında küçük bir basımevi kurarak, Bağdat’ta iken yazdığı ders kitaplarını basmaya başladı. Çıkardığı Devir ve Bedir adlı gazeteler ilerici görüşlerinden dolayı kısa sürede kapatılınca Dağarcık ve Kırkambar dergilerini yayımlamaya başladı. Dergilerinde bilim ve felsefe konularına, Osmanlıca’nın sadeleştirilmesi gibi sorunlara yer veriyordu. Dağarcık’ta çıkan bir yazısı üzerine dinsizlikle suçlanarak Namık Kemal ve arkadaşlarıyla birlikte 1873’te Rodos’a sürüldü.

    Ahmed Midhat Efendi Rodos’taki sürgün yıllarında Haşan Mellah (1874), Hüseyin Fellah (1875), Felatun Bey ile Râkım Efendi (1875) gibi ilk romanlarını yazdı. Ayrıca yeni yöntemlerle eğitim veren bir okul açtı.

    1876’da, V. Murad tahta çıktığında affedilerek İstanbul’a döndü ve İttihat (Birleşme) gazetesini yayımlamaya başladı. Bu arada siyasal tutumunu değiştirerek II. Abdülhamid yönetimine yakınlaştığı için devletin resmi basımevinin ve gazetesinin başına getirildi. 1878’de Tercüman-ı Hakikat (Gerçeklerin Sözcüsü) gazetesini kurduğunda da Abdülhamid’den parasal destek gören ve yüksek devlet görevlerine getirilen Ahmed Midhat Efendi II. Meşrutiyet’ten sonra emekli oldu. Ne var ki eski ününü ve etkisini yitirmişti. Yazarlığı bırakarak, 1912’den ölümüne kadar okullarda tarih, dinler tarihi ve felsefe dersleri verdi.

    Batı kültürünü halka tanıtmaya ve halkı eğiterek cahillikle savaşmaya büyük önem veren Ahmed Midhat Efendi, “eğlendirerek eğitme”nin en iyi yol olduğunu düşündüğü için en çok roman ve öyküler yazdı. Romanlarındaki kahramanları genellikle iyiler ve kötüler olarak ikiye ayırır; bu kahramanlara duyduğu sevgiyi ya da nefreti dile getirerek taraf tutar ve sonunda iyilerin isteklerini yerine getirip, kötüleri cezalandırır. H atta kimi zaman meddah öykülerinin özelliklerinden yararlanarak “Ne dersiniz, bu hain ölümü hak etti değil mi?” diye okuyucuya seslenir. Temel kaygısı okuyucuyu bilgilendirmek olduğu için, olayın bir yerinde anlatımı bırakır, okuyucu için yeni bir bilgiyi, bir sözcüğü sayfalarca açıklamaktan geri kalmaz.

    Ahmed M idhat’ın yapıtları Türk romanının gelişmesinde önemli bir dönemeç olmasına karşın, bugün edebi değerinden çok tarihsel değeriyle anılır.

    Yazar romanın yanı sıra tiyatroya da çok önem vermiştir. Tiyatronun önemli bir eğitici işlevi olduğunu ve toplumda yaygınlaştırılması gerektiğini savunmuştur. Fürs-i Kadimde Bir Facia (1884; “Eski İran’da Bir Facia”), Eyvah (1871), A çık Baş (1874) oyunlarından birkaçıdır. Çerkeş Özdenleri (1884) adlı oyunu ise tutucu çevrelerin tepkisini çekmiş, oynandığı tiyatro basılarak yakılmıştır. A hmed Midhat edebiyatın dışında matematik, fizik, kimya, ekonomi, tarih, hukuk, felsefe, eğitim gibi birçok konuda yazılar yazmıştır. Öbür yapıtları arasında Kıssadan Hisse (1870), Dünyaya İkinci Geliş yahut İstanbul’ da Neler Olmuş (1874), Karı Koca Masalı (1875), Yeryüzünde Bir Melek (1878), Çengi (1877), Karnaval (1881), Henüz On Yedi Yaşında (1881), Ekonomi Politik (1879) sayılabilir.

AHMED MİDHAT EFENDİ Resimleri