Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Angola

  • Okunma : 918
Angola Resim

AngolaANCOLA CUMHURİYETİ

GENEL BİLGİLER. Yüzölçümü: 1 246 700 km². Başkenti: Luanda (2 000000 nüf.; 1992tah.) TOPLUM YAPISI.Nüfus (1992 tah.): 8 900 000. Nüfus yoğunluğu: km²'ye 7,1 kişi. Nüfus dağılımı (1992): Kentlerde % 26, kırsal kesimde % 74. Yıllık nüfus artışı (1992): % 2,8. Resmîdili: Portekizce. Başlıca dinler: Protestan, katolik.

EĞİTİM VE SAĞLIK. Okuma -yazma oranı (1992 tah): Yetişkin nüfusun % 42'si. Üniversite sayısı: (1992): 1. Hastane yatak sayısı (1986): 13 145-He-kim sayısı (1986): 655. Ortalama ömür (1992): Kadınlarda — 46; erkeklerde — 42. Bebek ölüm oranı (1992): 1 000 canlı doğumda 132. EKONOMİ. GSMH (1990 tah.): 7,9 milyar dolar; kişi başına ulusal gelir: 925 dolar. Etkin nüfus dağılımı (1987): Tarım — % 71; madencilik, sanayi, ulaşım, ticaret, maliye —%10; yönetim, savunma ve hizmetler — % 19. Dış ticaret (1990 tah.): Dışalım — 1,5 milyardolar; dışsatım — 3,8 milyar dolar. Ticaret yaptığı başlıca ülkeler: ABD, Rusya, Portekiz, Brezilya.

YÖNETİM. Türü: Cumhuriyet. Yasama gücü: Millet Meclisi. Siyasal bölümlenmesi: 18 il.

ULAŞIM. Demiryolları (1988): Toplam 2 798 km. Karayolları (1986): Toplam 73 830 km. Başlıca limanları: 3. Başlıca havaalanları: 1.

Afrika'da devlet. Afrika'nın Büyük Sahra'nın güneyinde kalan kesiminin en büyük ikinci ülkesi olan Angola, Atlas okyanusu kıyısında yer alır. Kuzeyde Kongo ve Zaire, doğuda Zambiya, güneyde Namibya'yla sınırlıdır; ayrıca maden yatakları açısından çok zengin olan Zaire topraklan içindeki Cabinda da Angola'ya bağlıdır. 14 yıl süren bir gerilla savaşı ile kanlı bir iç savaştan sonra, ülke Kasım 1975'te bağımsızlığını ilan etmişse de ABD, SSCB, Küba ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin tarafları ayrı ayrı desteklemesiyle iç savaş bağımsızlıktan sonra da sürüp gitmiş ve ancak Ocak 1991'de, imzalanan barış antlaşmasıyla sona ermiş, ama 1992 sonunda yer yer yeniden başlamıştır.

Not: Angola'nın başkenti Luanda'nın nüfusu, savaşta yakılıp yıkılan kırsal kesimden gelen insan akımı sonucunda, 1975'te 300 OO'den, günümüzde iki milyona ulaşmıştır. Gerek Luanda'ya, gerek öbür kentlere göçmüş insanların yarısından çoğu, her bakımdan son derece güç koşullar altında yaşamaktadır.

YÜZEY ŞEKİLLERİ VE DOĞAL KAYNAKLAR:
Angola'nın üçte ikisi kuzeyden güneye uzanan,yüksel-tileri 1 300- 2 000 m arasında değişen yaylalarla kaplıdır. Ülkenin en yüksek noktası Moko dağında 2 620 m'yi bulur. Yüzey şekilleri, kuzeydeki karışık ormanlarla kaplı tepeler ve cangılla kaplı dağlardan, güneydeki düz, kurakçıl çalılıklarla kaplı çöl bölgelerine kadar büyük ölçüde değişir. Ülkenin büyük bölümünü kaplayan yayla, kıyı kesiminden, genişliği 50- 160 km arasında değişen bir tepeler dizisiyle ayrılır.

Ülkenin başlıca ırmaklarının çoğu, orta yaylalardan çıkıp, Atlas okyanusuna dökülürler. Yalnızca, Zambezi, Cuando ve Cubango ırmakları, dağlardan doğup, doğuya doğru akarak Hint okyanusuna dökülürler. Ekvator ile tropikal iklimli Oğlak dönencesi arasında yer|alan Angola'da, Benguela akıntısının ılımanlaştırdığı tropikal iklim egemendir. Kurak mevsim, mayıstan ağustosa kadar, yağışlı mevsim eylülden nisana kadar sürer.

Angola, ırmakları bol, tarım alanları verimli, yeraltı gelir kaynaklan zengin bir ülkedir; ama çok uzun sürmüş iç savaş ve siyasal iktikrarsızlık nedeniyle, ülke kaynakları henüz yeterince değerlendirilememektedir.

TOPLUM YAPISI:
Angola'da, başlıca üç etnik topluluk yaşar: Nüfusun yaklaşık % 37'sini oluşturan, ülkenin güney kesiminde ve ortadaki yaylada yaşayan Ovimbundular; nüfusun % 25'ini oluşturan, doğuya doğru ve Luanda bölgesinde yaşayan Mbundular; nüfusun % 15'ini oluşturan, kuzey kesimde yaşayan Kongolar. Bağımsızlığın ilanından önce ülkede 400 000 dolayında Portekizli yaşarken, günümüzde bu sayı 80 000'in altına düşmüştür. Geçmişte çeşitli halkların karışmasından gelen melezlerin (Mestiçolar) sayısıysa 180 000 dolayındadır. Resmî dilin Portekizce olduğu ülkede, nüfusun yaklaşık % 60'ı hıristiyandır; geri kalanıysa geleneksel dinlere inanır.

Normalde nüfusun % 80'i kırsal kesimde yaşarken, çok uzun süreli iç savaş yüzbinlerce insanın kentlere kaçmasınal yol açmıştır ve günümüzde kentlerdeki nüfusun yarısı, son derece güç koşullar altında yaşamaktadır. Başkent Luanda'nın dışındaki başlıca kentler Huambo, Lobito ve Benguela'dır.

Hiçbir zaman gerektiği gibi gelişmemiş olan sağlık hizmetleri, günümüzde yok denecek kadar azdır. Bebek ölüm oranı dünyanın en yüksekleri arasındadır. Eğitim için bütçeden ayrılan miktar yalnızca % 10, okuma-yazma oranı % 50'nin altındadır.

EKONOMİ:
Bağımsızlığın ardından Portekizlilerin çoğunun ülkelerine dönmeleri sonucunda ortaya çıkan nitelikli işçi açığı, yıllarca süren iç savaş ve hükümetin uzun süre uyguladığı sosyalist ekonominin 1988'de yumuşatılıp, daha sonra pazar ekonomisine geçilmesi, ülke ekonomisinin alt üst olmasına yol açmıştır ve ekonomiyi yeniden yapılandırma çabalarının, çok uzun süreceği tahmin edilmektedir.

Angola, savaş öncesinde bir süre kahve, pamuk, şekerpancarı, muz, turunçgiller ve mısır dışsatımı yapmışsa da, uzun süreli iç savaş, dışsatımın durmasına ve tarım üretiminin büyük ölçüde düşmesine yol açmıştır. Eskiden ülkenin bütün besin gereksinmesini karşılayan Bie ve Huambo bölgeleri, günümüzde, toplam gereksinmenin yarısından azını üretebilmektedir ve Angola bu açığı dışalımla kapatmak zorundadır. Üretimi artırabilmek amacıyla kolektif tarım kurumlan dağıtılıp, yeniden özel üretime geçilmişse de, bu köklü değişiklik henüz beklenen sonuçları vermekten uzaktır.

Angola yeraltı gelir kaynaklan açısından zengindir; Petrol, elmas, demir filizi, vb. Ne var ki, Cabinda'daki petrol üretimi dışında bütün madencilik çalışmaları, önce iç savaş, sonra da altyapının oluşturulması için girişilen çalışmalar yüzünden duraklamıştır.

Demiryolu ağı, özellikle de Zaire ve Zambiya'daki maden çıkarımı merkezlerini Atlas okyanusu kıyısındaki limanlara bağlayan çok önemli Benguela hattı, yeniden yapılmaktadır. Birçok karayolu, iç savaş sonucunda çalışmaz duruma gelmiştir; elektrik üretimi yeterli ve sürekli değildir; birçok bölgede de içme suyu yoktur.

TARİH VE DEVLET YAPISI:
Angola'nın ilk halkı olan, avcılık ve toplayıcılıkla geçinen Hoisanlar, XIII. yy'da Batı Afrika'dan göç eden Bantular tarafından, daha az verimli topraklara püskürtüldüler. Birçok Bantu krallığının (Batı kesimdeki Kongo Krallığı, Loango Krallığı ve Mbundu Krallığı) kurulduğu ülkenin güney kesiminde de, Oyimbundu Krallığı ve birkaç küçük krallık kuruldu.

Portekizli gezginlerin 1583'te ülkeye ulaşmalarından sonra, Portekizli sömürgecilerin yerleşmesi ve köle ticareti, 1840 yıllarına kadar sürdü. Portekizliler iç bölgeyi yalnızca belli bir derece denetim altında tutup, kıyıdaki kentlerde yerleşmekle yetindiler. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra (1960'a kadar), ülkedeki Portekizlilerin sayısı hızla arttı.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Angola'da Afrikalılar, sömürgecilere direnmek için iki örgüt kurdular: Merkezi Luanda'da bulunan, genellikle Mbundulardan oluşan Angola Halk Kurtuluş Hareketi(MPLA); sonradan adı Angolalı Halklar Birliği'ne (UPA) dönüştürülen Kuzey Angolalı Halklar Birliği. 1961 'de Portekiz'in patlak veren ayaklanmayı bastırmak için çok sayıda asker göndermesi, yaklaşık 50 000 Angolalının öldürülmesiyle, ulusçuların da sürgün edilmesiyle sonuçlandı. Sürgündeki UPA, başka bir toplulukla işbirliği yaparak, Angola Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne (FNLA) dönüştü. Holden Roberto önderliğindeki FNLA, başlangıçta Afrika Birliği Örgütü tarafından desteklendi ve CİA aracılığıyla ABD'de gizlice destek sağladı. FNLA Dışişleri bakanı Jonas Savimbi'nin 1964'te Roberto'yla görüş ayrılığına düşmesi, iki yıl sonra Angola'nın Tam Bağımsızlığı için Ulusal Birlik (UNİTA) adlı örgütün kurulmasına yol açarken, Brazzaville'de ve Kongo'da da MELA,Agostinho Neto yönetiminde yeniden canlandı.

Bu üç ulusal örgüt, küçük çaplı gerilla savaşını sür-dürdüyse de, savaş sırasında Portekizlilerinkinden çok daha fazla kayıp verdi. 1974'te Portekiz'de gerçekleştirilen devrimden sonra, Portekiz'in sömürgelerine bağımsızlık tanıma kararı alması çerçevesinde, Angola da bağımsızlığına kavuştu; ama bağımsızlık savaşı vermiş örgütlerin görüş ayrılıkları, ülkenin bir kez daha korkunç bir iç savaşa sürüklenmesine yol açtı. Yabancı ülkelerin tarafları desteklemeleriyle (Çin ve ABD FNLA'yı, SSCB ve Küba MPLA'yı, Güney Afrika Cumhuriyeti de UNİTA'yı) ve MPLA'nın Güney Afrika Cumhuriyeti birliklerini Angola-Namibya sınırına doğru püskürtmeleriyle, 1975'te iç savaş daha da şiddetlendi. Küba, MPLA'yı desteklemesi için ülkeye çok sayıda asker gönderdi. Seçim yapılmamış olsa da, Portekizlilerin Kasım 1975'te ülkeden çekilmelerinden sonra, MPLA'nın başa geçmiş olduğu varsayıldı. İlk cumhurbaşkanı Neto'nun 1979'da ölmesinden sonra, yerine Jose Eduardo dos Santos geçti.

MPLA ülkedeki denetimini yaygınlaştırdıkça, FNLA gücünü yitirdi ve iç savaş, özellikle MPLA'ya ve UNİTA'ya bağlı birlikler arasında sürdürüldü. 1986'da ABD bu kez, UNİTA'yı desteklemeye başladı. 1987 yılı sonlarında, Güney Afrika Cumhuriyeti birlikleri de UNİTA'yı desteklemek için Angola'nın güney kesimine girdilerse de, Küba'nın gönderdiği 10 000 kişilik yeni kuvvet ve üstün hava gücü, Güney Afrika'yı birliklerini geri çekmek zorunda bıraktı. Aralık 1988'de Angola, Küba ve Güney Afrika Cumhuriyeti arasında, Kübalı askerlerin geri çekilmeleri (Mayıs 1991'de tamamlandı), Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Angola'ya müdahalelerine son vermesi ve komşu Namibya'ya bağımsızlık tanınması (1990'da gerçekleşti) konusunda anlaşmaya varılmasıyla, iç savaşın sona ermesi umudu belirdi. MPLA'nın çok partili demokratik sisteme geçmeyi kabul edip, marksçı-leninci ideolojiden vazgeçildiğini açıklamasının ardından, 31 Mayıs 1991'de MPLA ve UNİTA, 16 yıldan sonra iç savaşa son veren barış anlaşmasını imzaladılar. Antlaşmaya göre Eylül 1992'de yapılan çok partili seçimlerde MPLA'nın çoğunluğu sağlamasından sonra, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Dos Santos, oyların % 49,6'sım alarak, Savimbi'yi (% 40,7) yenilgiye uğrattı. Bunun üstüne Savimbi, seçimlere hile karıştırıldığını ve savaşı sürdüreceğini açıkladı.

Angola Resimleri