Birleşik Krallık
Birleşik Krallık
BÜYÜK BRİTANYA VE KUZEY İRLANDA BİRLEŞİK KRALLIĞI
GENEL BİLGİLER. Yüzölçümü: 244 100 km². Başkent ve en büyük kenti: Londra (6 378 600 nüf.; 1991).
TOPLUM YAPISI. Nüfusu (1991): 55 509 000; nüfus yoğunluğu: km²'ye 227,4 kişi. Nüfus dağılımı (1992): Kentlerde % 90, kırsal kesimde % 10. Yıllık nüfus artiş hızı (1981-91): —%0,03 Resmî dili: İngilizce. Başlıca dinler: Anglikanlık (İngiltere kilisesi), katoliklik, presbiteryenlik (İskoçya kilisesi). EĞİTİM VE SAĞLIK. Okuma-yazma oranı (1990): Erişkinlerin % 100'ü. Üniversite sayısı (1991): 48. Hastane yatak sayısı (İngiltere, Wales, İskoçya 1991): 342 947; (Kuzey İrlanda — 1990): 13 488. Hekim sayısı (İngiltere, Wales, İskoçya —1987): 92 446; (Kuzey Irlanda— 1990): 2 782: Ortalama ömür (1991): Kadınlarda —79; erkeklerde —73. Bebek ölüm oranı (1991): 1 000 canlı doğumda 7.
EKONOMİ. GSMH( 1990): 923,9 milyar dolar; kişi başına ulusal gelir: 16 070 dolar. Etkin nüfus dağılımı (1991): Tarım -% 1,0; sanayi —% 16,8: madencilik ve kamu hizmetleri — % 1,5; inşaat —% 3,4; ı taşımacılık ve ulaşım — % 4,6; ticaret —% 16,2; finans —9,1; kamu yönetimi ve savunma —% 6,7; hizmetler % 17,0; öbür etkinlikler —% 15,8; işsizlik oranı —% 7,9. Dış ticaret (1991): dışalım —210 milyar dolar; dışsatım —185,2 milyar dolar; ticaret yaptığı başlıca ülkeler —Almanya, Fransa, Hollanda, ABD. Para birimi: 1 pound sterling— 100 yeni pence. YÖNETİM. Türü: Meşruti krallık. Yasama gücü: Parlamento. Yönetim bölümlenmesi: İngiltere (45 yönetim bölgesi ve Büyük Londra); İskoçya (9 bölge ve 3 "ada yönetim bölümü"); Wales (8 yönetim bölgesi); Kuzey İrlanda (6 yönetim bölgesi ve 26 yönetim bölümü).
ULAŞIM. Demiryolları (1990): 37 849 km. Karayolları (İngiltere, Wales, İskoçya -1990): 356 517 km; Toplam (Kuzey İrlanda —1991): Toplam 24 165 km. Başlıca limanları: 14. Başlıca ha-vaalanları:7.
Avrupa'nın kuzeybatısında bulunan, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan devlet. Yüzölçümü 244 100 km² olan Birleşik Krallık'ın nüfusu 56 926 000'dir (1990 tah.). Avrupa kıtasıyla arasında Manş denizi, Kuzey denizi ve Dover boğazı vardır. Bu devlet daha önce birbirinden ayrı krallıklar olan İngiltere ve iskoçya, Wales prensliği - bu üçü birlikte Büyük Britanya olarak adlandırılır ve 1921'de özgür İrlanda Devleti'ni (1949'dan sonra adı İrlanda Cumhuriyeti ya da Eire olmuştur) kurunca Birleşik Krallık'ta kalmayı tercih eden Kuzey İrlanda'daki 6 yönetim bölümünden oluşur. İrlanda'nın ayrılması ve 1949'da İngiliz Uluslar Topluluğu'ndan çekilmesi, Britanya adalan teriminin kullanılmasını siyasal açıdan olanaksız kılmıştır. Birleşik Krallık'ın diğer üyeleriyse, uzaktaki Hebrides adalan, Orkney adaları, İskoçya kıyılan açığındaki Shetland adaları, Wales bölgesi (Galler ülkesi adıyla da bilinir) kıyıları açığındaki Anglesey (Gwynedd yönetim bölümüne bağlıdır), Wight Adası ve İngiltere'nin güneybatı kıyısı açığındaki Scilly adalarıdır. İrlanda denizinde yer alan Man adasıyla Fransa'nın kuzeybatı kıyısı açığında yer alan Channel adalarıysa krallıktan ayrıdırlar, ama krallık tarafından yönetilirler. Bu adalardan her birinin kendi yasaları ve vergi sistemleri vardır.
Krallığın en büyük ve kalabalık parçasını, 130 439 km²'(ık yüzölçümü ve 46 170 300(1991 )kişilik nüfusuyla İngiltere oluşturur. Batıda yer alan ve Orta Çağ'dan kalma bir sınırla İngiltere'den ayrılan Wales bölgesinin yüzölçümü 20 768 km², nüfusu 2 798 200'dür. Wales bölgesi 1282'de İngiltere Krallığı'nın bir parçası olmuşsa da kendi dilini ve ulusal kimliğini korumaya devam etmektedir. 78 772 km²'lik yüzölçümü ve 4 957 289 kişilik nüfusuyla İskoçya kuzeyde yer alır. İngiltere ile arasındaki sınır batıda Solway halicinde başlar, seyrek nüfuslu Cheviot tepelerinden geçer ve Berwick-upon-Tweed'in kuzeyinde sona erer. 1603'ten başlayarak Ingiltere ile İskoçya tek bir kral tarafından yönetilmiş ve 1707'de birleşerek Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturmuştur. İrlanda, 1801 'de bu krallığın bir parçası haline gelmiş ve krallığın adı Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı olarak değiştirilmiştir. Krallığın şimdiki adıysa İrlanda'nın 1921 'de ikiye ayrılmasından sonra kabul edilmiştir. Kuzey İrlanda'nın yüzölçümü 14 121 km², nüfusuysa 1989 tahminlerine göre 1 583 000'dir.
Genellikle "Avrupa'da ama Avrupa'ya ait değil" diye tanımlanan Büyük Britanya ve İrlanda XV. yy'a kadar dünya olaylarından oldukça soyutlanmış olarak varlığını sürdürmüş, ama XV. yy'dan başlayarak, keşifler çağının açılmasıyla yeni ortaya çıkan deniz hatlarının ve ticaret yollarının üzerinde yer almıştır. Son yüzyıllarda bu ada devleti, Avrupa ile ve -denizaşırı olarak da-Amerika, Hindistan, Uzakdoğu, Afrika'nın güneyi ve iç kesimleri, Avustralya ve Yeni Zelanda ile giderek daha sıkı bağlar kurmuş, denizaşırı sömürgeler elde ederek dev Britanya İmparatorluğu'nu oluşturmuştur. Bu sömürgelerin çoğu, bağımsızlıklarını elde ettikten sonra bile Britanya ile hem ticaret alanındaki, hem de diğer alanlardaki bağlarını sürdürmüşler ve İngiliz Uluslar Topluluğu içinde yer almaya devam etmişlerdir; ne var ki gene bu bağlar yüzünden Birleşik Krallık, ancak uzun görüşme ve tartışmalardan sonra ancak 1973'te Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) kabul edilmiştir.
Sanayi devrimi Birleşik Krallık'ta başlamış ve bu devlet XIX. yy'da dünyanın en önde gelen sanayi ve ticaret ülkesi durumuna gelmiştir. Ne var ki XX. yy'da daha sonra sanayileşmiş ülkelerin rekabeti ve sömürgelerini bunlar Britanya'ya hammadde sağlıyordu) kaybetmesi sonucunda Birleşik Krallık ekonomisi gerilemeye başlamıştır. 60'lı ve 70'li yıllarda iç anlaşmazlıkların artması, enflasyonun görülmedik boyutlara ulaşması ve dışsatımın azalması yüzünden bir dizi ekonomik bunalım ortaya çıkmıştır.
Ülke sanayi devrimi sırasında hızla kentleşmiştir:Bugün nüfusun % 70'inden fazlası, toplam yüzölçümünün % 10'unu kaplayan kentlerde oturmaktadır.
Geri kalan kırsal alanları korumak amacıyla Ulusal Planlama yönetimi, ülkenin en güzel yerlerinde (Dartmoor, Lake District, Pennines, Snowdonia, Pembrokeshire kıyısı, North York Moors, Yorkshire Dales, Northumbria, Exmoor ve Brecon Beacons) on ulusal park kurmuştur. "Olağanüstü Doğal Güzellikte Alan" adı verilerek koruma altına alınmış başka yerler de vardır.
Not: Birleşik Krallık'taki en ünlü tarihsel yapı hiç kuşkusuz Londra kulesidir. Londra kulesi. Xl.yy'in sonlarında William I döneminde yaptırılmış bir Orta Çağ kalesidir. Bir süre tutukevi ve ölüm cezalarının yerine getirildiği yer olarak kullanılan kulede, günümüzde bir müze vardır ve krallığın paha biçilmez hâzinesi de burada saklanmaktadır.
BİRLEŞİK KRALLIK YÜZEY ŞEKİLLERİ VE DOĞAL KAYNAKLAR
Boyutlarının küçük olmasına karşın arazisinin çok çeşitli olması Birleşik Krallık'ın temel özelliğidir. Bu nedenle Birleşik Krallık kabaca üç bölümde incelenebilir: İngiltere; Wales bölgesi ve İskoçya; Kuzey İrlanda.
İngiltere: Bu geniş ülkeyi de iki kesime ayırabiliriz: Alçak kesim ve yüksek kesim. Alçak kesimin büyük bölümünü, doğu kıyısında, Wash çevresinde yer alan Fens kaplar. Fens, akaçlanarak Hollanda'daki polderleri andıran zengin bir tarım arazisi haline getirilmeden önce bir bataklık bölgesiydi. Doğu kıyısının en kuzeyinde, Humber ırmağının halici boyunca ve Güneydoğu Kent yönetim bölümündeki Romney bataklığında da -daha küçük olmakla birlikte- düz aIanlar vardır. Bunun dışında, alçak kesimin güney ve doğuda kalanı bölümünde, arazi alt tabakasını oluşturan kayaç tipine bağlı olarak fiziksel görünümü değişen tepelerin ağır bastığı alanlar uzanır. Buralarda, Tebeşir Devri'nde (135-65 milyon yıl önce) tebeşirli kayaçlar üzerinde gelişmiş olan alçak tepeler ve diklikler daha yaygındır. Bu tür yapılar Londra'nın güneyindeki Kuzey ve Güney Downs'da görülür ve buralarda yamaçların yüzü güneye ve kuzeye, yani The Weald'e dönüktür; Salisbury ovasında, yüksek düzlükler söz konusu yamaçların batı ucuyla birleşir; batıya doğru devam eden alçak tepeler Wilstshire yönetim bölümünün güney kesiminden ve Dorset yönetim bölümünden geçerek Wight adasında doğuya doğru kıvrılır. Salisbury ovasından kuzeybatıya dönen tebeşirli tepelerin, Londra'nın kuzeybatısında ünlü Chiltern tepelerini, oluşturduktan sonra, Doğu Anglia'da (Norfolk ve Suffolk yönetim bölümleri) yükseklikler azalır. Batıda, killi düzlüklerle tebeşirli tepelerden ayrılan Jura Devri'nde (190-135 milyon yıl) oluşmuş bir dizi yüksek bölge, kuzeybatıya doğru giderek daha da yükselerek uzanır. Bunlar, güneydeki Dorset yönetim bölgesinden İngiltere'nin kuzeydoğu kıyısındaki North York'a kadar uzanır ve Cheltenham dolaylarında River Severn vadisinin yanı başında yükselen, 314 m yüksekliğindeki dik Cleve Cloud tepesini kapsar. Alçak Kesimde başka tepelere de rastlanır: Güneybatıdaki Mendip tepeleri (Bristol yakınlarındaki Black Down'da yüksekliği 326 m'yi bulur); daha batıda, Dunkery Beacon'da 520 m'ye ulaşan Exmoor yükseklikleri; granitli Dartmoor yükseklikleri (güneybatıdaki yarımadadaki High Willhays'in yüksekliği 621 m'yi bulur); Gloucester ile Worcester arasında yüksekliği 300 m'yi aşan Malvern tepeleri. Thames ırmağıyla Bristol boğazını birleştiren düz olmayan çizginin kuzeyinde, buzulların bıraktığı tortullar topografyayı ve arazi biçimlerini büyük ölçüde değiştirmiştir: Çoğu zaman altta yer alan kayaları iyice derinlere iten buzul tortuları örtüsü, hem toprak yapısını değiştirmiş hem de farklı alanlarda farklı akaçlama koşulları yaratmıştır. Fell'de 893 m. Altlarında çoğu zaman Karbon Devri'nde (345-280 milyon yıl) oluşmuş kireç taşı ve kum bulunan Pennines'in her iki yanında da kesintili olarak-kömür yatakları uzanır ve Pennines'deki fundalıklar Kömür yataklarının yakınlarına serpiştirilmiş olan sanayi merkezleriyle büyük bir çelişki yaratmaktadır. Yerel olarak "dales" adı verilen çok sayıda geniş ırmak vadisi, dağlardan geçerek, yüksek kesimden kuzeye, İskoçya'ya uzanan ve İskoçya ile bağlantıyı sağlayan temel ulaşım yolu olan York vadisine akar. Pennines'in batısında Lancashire ve Cheshire ovaları, daha kuzeydeyse Lake District (göller bölgesi anlamına gelir) yer alır. İngiltere'nin en yüksek noktası olan Scafell Pike (978 m) Lake District'tedir.
Not: Wales'deki Saint David anglikan kilisesi XII. yy. sonu v a XIV. yy. sonu arasında, aziz David'in daha önce yaptırmış olduğu manastırın yerinde yapıldı. Kilise Orta Çağ'da ünlü ziyaret yerlerinden biriydi.
Wales bölgesi ve İskoçya: Bu iki bölge, İngiltere'ni- tersine, dağlık bölgelerdir. Wales bölgesinin en yüksek dağı, kuzeybatıdaki Snowdown'dır(1 085 m). Güney Wa-les'de, Brecon Beacons'lar 886 m yüksekliğe ulaşır ve burada da Pennines'de olduğu gibi çorak ve rüzgâra açık yüksek kesimler daha güneydeki derin ve genellikle dar kömür havzalarıyla karşıtlaşmaktadır. Wales'in başlıca düzlükleri, Angslesey adasında ve ve Cardigan körfezlerinin batı kıyılarında uzanmaktadır. İskoçya'nın güneyinde Güney Uplands'ın alçak sıradağları ağır basar: Bunların yüksekliği Tweedsmuir Hills'in bazı kısımlarında 610 m'yi aşar. Güney Uplands'ın kuzeyinde, batı kıyısında Tay halicine, doğu kıyısında Forth halicine kadar bütün Firth of Clyde bölge sini aşan, yer bilimsel açıdan karmaşık Orta Lowlands düzlüğü bulunur. Düzlüklerin içinde Pentlands, Campsies, Ochils ve Sidlaws gibi yükseldikleri 300 m'yi aşan kesimler yar alır; Ochils'deki bazı doruklarsa 610 m'yi aşar. Orta Lowlands'ın kuzeyinde ve batısındaysa Highlands'lar uzanır; Highlands, Forth William'dan İnvemess'e kadar uzanan ve Ness gölünü kapsayan derin bir çöküntü alanı olan Clen More ile ikiye ayrılan, geniş ve yüksek bir bölgedir. Highlands'ın doğusunda dar düzlükler vardır. Batı Highlands engebeli ve dağlıktır, Birleşik Krallık'ın en yüksek noktası olan Ben Nevis buradadır. Highlands'daki en geniş dağlık alan olan Cairngorm dağlarında doruklar 1 200 m'yi geçer. Batıdaki Skyeadasmda, güzel manzaralı Cuillin Hills'in bazı yerlerinde 900 m'yi aşar. Öte yandan Hebrides'in başka adalarında. daha alçak, fundalıklarla kaplı tepeler yaygındır.
Not: Kuzey İrlanda'nın kuzeydoğu ucundaki Antrim yönetim bölgesinde, XIV. yy'da yapılmış Dunluce kalesinin harabeleri. Kalenin üzerinde bulunduğu Ramore burnu, Kuzey İrlanda'yı İskoçya'dan ayıran Kuzey boğazına kadar uzanır.
Kuzey İrlanda: İskoçya'da Orta Lowlands'ı oluşturan yapısal çöküntü alanı güneybatıya doğru uzanır, İrlanda denizini geçerek. Kuzey İrlanda'da Belfast'ın batısında yer alan Neagh gölünün çevresindeki düzlük alanı oluşturur. Bu düzlük alanın her yanı fazla yüksek olmayan, güzel manzaralı dağlarla çevrilidir. Kuzey doğuda en yüksek noktası 554 m olan Antrim dağları vardır. Eosen Devri (54-38 milyon yıl) bazaltlı kayaçlardan oluşan bu dağlar, kuzeyde, ünlü «Devler Kaldırımı»nda denize ulaşır. Sperrin dağları çöküntü alanının kuzeybatı kenarını oluşturur ve Sawel tepesinde 683 m yüksekliğe ulaşır. Çöküntü alanının güney kenarının bir kısmını da, Belfast'ın güneyinde yer alan ve Kuzey İrlanda'nın en yüksek noktası olan Slieve Donard'da yüksekfiği 852 m'yi bulan Mourne dağları oluşturur.
Toprak yapısı: En zengin topraklar The Fens'teki çok makbul sayılan alüvyon tortuları, Mersey ırmağı ve batı kıyısı boylarındaki alüvyonlu topraklarla, Londra havzasında meyve ve sebze yetiştirilen derin topraklardır. Başka yerlerdeyse toprağın verimliliği yüzey tabakasının altındaki kayaçların yapısına bağlı olarak büyük değişiklikler gösterir; ama modern verimlileştirme yöntemleri sayesinde toprağın doğal verimliliği, toprağın doğal dokusu, akaçlanması, yörenin iklimi ve arazinin eğimi gibi koşullardan daha az önemli hale gelmiştir. Genel olarak, daha çorak olan doğudaki ve güneydeki topraklar ekilmektedir; daha nemli olan batıdaki ve kuzeydeki topraklar ve diğer bazı killi alanlarsa özellikle hayvancılığa ayrılmıştır Küçükbaş hayvancılık fundaIıkların verimsiz topraklarında ve yükseltisi fazla olan alanlarda yapılmaktadır.
İklim:Bileşik Krallık'ta son derece değişken, deniz tipi nemli bir ılıman ildim vardır. Yağmursuz geçen dönemler oldukça enderdir;böyle havalara genellikle antisiklon sistemleri yol açar ve bunlar ya yazın olağanüstü sıcak günlerinde ya da kışın soğuk dönemlerde görülür. Atlas okyanusundan gelen ve beraberinde şiddetli rüzgârlar ve batıya kışın bol yağış, yazınsa daha az yağış getiren siklonlara bağlı alçak basınç alanlarının yol açtığı değişken hava çok daha sık görülür. Dağlık batı kıyısında, genellikle yılda 2 540 mm'den çok yağış düşer ama doğuya doğru gidildikçe yağış miktarları da hızla azalır; Cairngorm dağları yılda sadece 1 000-1 270 mm kadar, batıdaki pek çok düz bölgeyse 500-750 mm arasında yağış alır. Daha az yağışlı kuşaklar Güneydoğu İngiltere'deki Thames halicinin çevresinde yer alır. Buralara yılda 500 mm'den az yağış düşer. Batı bölgelerinde her 3 günün ikisinde, daha kurak olan doğudaysa iki günde bir yağmur yağar. Sürekli karlara rastlanmazsa da Cairngorm dağlarında ve Highlands'ın başka kesimlerinde karın yerde 2 ay ya da daha uzun süre kaldığı olur. Kışın sıcaklıklar doğuda batıya oranla daha düşüktür; kar Aberdeen'de yaklaşık 18 gün, Londra'da ortalama 6 gün ve bütün güney kıyısında, batı kıyısında ve Glasgow'un kuzeyindeyse uzun süreler yerde kalabilir. Yazın sıcaklıklarındaysa güneyden kuzeye doğru daha normal bir düşüş olur: Temmuz ayı ortalama sıcaklığı güney kıyısında ve Londra'da 17 °C dolayındayken İskoçya'nın kuzeyinde 12 °C'tır.
Akarsular: En uzun ırmaklar Severn ve Thames'tir. Diğer önemli akarsular Avon, Clyde, Forth, Mersey, Tay, Trent, Tweed, Ouse, Tees ve Tyne'dır. Gerek bunlar gerekse başka akarsular genellikle, kullanma suyu sağlamada ya da hidroelektrik enerji elde etmekte kullanılır; dolayısıyla akışları da büyük ölçüde düzenlenmiştir. Akarsuların pek çoğunda kanallar vardır ve sanayi devriminin başlangıçlarından kalma, karmaşık, bugün büyük ölçüde terkedilmiş bir kanal sistemiyle birbirlerine bağlanmışlardır. İçme suyu yeraltı kaynaklarından ve Pennines'deki, Welsh dağlarındaki ve İskoçya'daki birçok yapay rezervden elde edilir. Temizlenmemiş atık sular artık belli başlı akarsulara karıştırılmamaktadır: Manchester'in içinden akan ve bir zamanlar "dünyanın en çok yaralanılan ırmağı" (ve hiç kuşkusuz en kirli ırmağı olan) irwell bile, bugün balık tutulabilecek kadar temizdir.
Bitki örtüsü ve hayvan topluluğu: Ormanların ülke yüzölçümünün sadece % 7'sini kaplamasına karşın, Britanya ormanı bol bir ülke görünümündedir. Bu izlenimi yaratan başlıca öğeler, çitle çevrili alanlarda ve otlaklarda çok sayıda ağaç, av kuşlarının barınması için yetiştirilmiş ağaçlar bulunması, çiftlik evlerinin ve tarlaların kenarlarında ağaç sıralarının, büyük mülklerde süs bitkilerinin yetiştirilmesidir. Eski meşe ve kayın ormanlarından pek azı bugün varlığını sürdürmektedir/günümüzdeki ormanların çoğu yeniden ağaçlandırma programları çerçevesinde, İskoçya'da ve Wales bölgesinde nüfusu boşalmış alanlara dikilen kozalaklılardan oluşmaktadır. Bugün İngiltere'nin en büyük ormanları, Cambridge'in kuzeydoğusundaki Breckland, Northumberland'daki Kielder ormanı, Gloucestershire'daki tarihsel Dean ormanı ve Nottinghamshire'daki Sherwood ormanının kalıntıları, eskiden kral ailesine ait bir kapalı av alanı olan Hampshire'daki New Forest'tir. Pennines'in, Highlands'ın büyük bölümünü kaplayan ağaçsız fundalıklar ormanlardan çok daha fazla yer tutar; ayrıca açık dağlık arazilerde bol miktarda makiye, biraz yağışlı kesimlerdeyse çeşitli otlar ve kara yosunlarına rastlanır. Cairngorm'ların yüksek bölgelerinde ve Highlands'ın başka kısımlarında geniş dağ bitki örtüleri vardır. Ülkenin av kuşları arasında, bataklıklarda orman horozu ve sülün vardır. Exmoor'da at sırtında ve köpeklerin yardımıyla geyik avlanır; İskoçya'daki Highlands'da geyiklerin yaya avlanması tercih edilir. Kırsal alanlarda tilki avına çıkılır.
Doğal kaynaklar: Birleşik Krallık uzun süre enerji kaynakları bakımından zengin, ama besin ve sanayi ham maddeleri yetersiz bir ülke olmuştur. Pennines'in doğu ve batı kenarlarında, Güney Wales bölgesinde, Batı Midlands'da (Birmingham bölgesi) ve Orta İskoçya düzlüğünde geniş taş kömürü yatakları vardır. Ama çıkartması kolay olan kömür yataklarında kömür tükenmiş gibidir. Neyse ki, bol enerji tüketen İngiliz ekonomisinin yardımına, 1975'te ticari amaçlarla üretimine başlanan, Kuzey denizindeki geniş petrol ve doğal gaz yatakları yetişmiştir ve bu kaynaklar sayesinde yakın bir gelecekte Birleşik Krallık'ın kendine yeterli miktarda petrol üretmesi beklenmektedir.
Diğer maden yatakları pek o kadar önemli değildir. Bunların arasında Cornwall'da küçük miktarlarda çıkartılan kalay, Lincolnshire ve Northamptonshire'deki Jura Devri kayaçlarındaki düşük kaliteli demir cevheri (Scunthorpe ve Corby'deki çelik fabrikalarında kullanılır), Cornwall'in bazı yerlerinde çıkartılan kaolinit, yol yapımında kullanılan kum ve çakıllı kum vardır. Toplam tarım alanının % 30 kada,rı(ekim için,% 50 kadarıysa hayvancılıkta kullanılır; İkinci Dünya Savaşı'ndan beri tarımdaki verim büyük ölçüde artmıştır: Savaştan önce besin gereksiniminin üçte ikisi dışarıdan alınırken bugün yalnızca yarısı alınmaktadır.
Not: Batı Cumberland'da bulunan Loweswater gölü İngiltere'nin Lake District yönetim bölgesinde buluna’n 15 gölün en küçüklerinden biridir.
BİRLEŞİK KRALLIK NÜFUS
Ülkeye en son göçenler bir yana bırakılırsa, Britanyalılar kendilerini ırksal ya da etnik ölçütlerden çok ulusal ve bölgesel kökenlerine göre sınıflandırma eğilimindedir. Toplam nüfusun yaklaşık % 83'ü İngiltere'de, % 9'u İskoçya'da, % 5'i Wales bölgesinde ve % 3'ü de Kuzey İrlanda'da yaşamaktadır. Nüfusun % 2'sinden fazlası, son yıllarda İngiliz Batı Hint adalarından, Pakistan'dan, Hindistan'dan ve başka İngiliz Uluslar Topluluğu üyesi (ya da eski üyesi) ülkelerden gelmiş göçmenlerdir.
Eskiden varolan nüfusta çeşitli kuzey, Alp ve Akdeniz tipi ırk kökenleri bulma eğilimleri, bugün soru işaretiyle karşılanmaktadır: Bugün kesinlikle söylenebilecek tek şey, nüfusun adaları değişik zamanlarda istila ve işgal etmiş AvrupalIların karışımından oluştuğudur. İlk yerleşme izleri Yontma Taş Devri'ne dayanmaktadır. Adalara gelen ilk önemli işgalciler Keltler'dir. Keltler kıta Avrupası'ndan doğrudan göçmüşler, Britanya'yı Cornwell'e, İrlanda'ya, İskoçya'ya, Orkney ve Shetland adalarına bağlayan batı deniz yollarından da ilk geçen halk olmuşlardır. Romalıların işgali İ.S. 43'te başlamıştır. İngiltere'nin alçak kesimi büyük ölçüde Romalılaştırılmıştır; ama kenarda kalan Wales, Pennines, Lake District ve İskoçya pek denetim altına alınamayan bölgeler olarak kalmış ve buralardan Kelt yağmacıları beklenmeyen saldırılar gerçekleştirmişlerdir. Anglosaksonlar Roma Britanyası'nın çöküşünden sonra gelmişler ve V. yy'dan sonra İngiltere alçak kesiminin büyük kısmını kolonileştirmişlerdir; onlar da Romalılar gibi, kuzeyi ve batıyı kolonileştirmeyi başaramamışlar ve Anglosakson güney ve doğu ile çoğunluğu Kelt olan kuzey ve batı arasındaki ayrılık günümüze kadar sürmüştür. IX. yy'da DanimarkalIlar gelerek İngilizlerin yanma yerleşmişler ve kısa bir süre için İngiltere alçak kesiminin kuzeydoğu ve orta kısımlarını kontrolleri altında tutmuşlardır. DanimarkalIların istilaları, X.yy'dan XI. yy'a kadar süren geniş kapsamlı Viking seferlerinin bir parçasıydı. Başka Vikinglerse, batı denizyollarını izleyerek Orkney ve Shetland adalarına, İskoçya'nın batı kıyılarına, İrlanda'ya, Lake District'e ve güneyde Man adasına kadar uzanan batı kıyı bölgelerine yerleşmişlerdir. İngiltere'yi 1066'da Normanlar ele geçirmiştir. Anglonormanlar 1284'te Wales'i almışlar ama onların Kuzey ve Güney Wales'in düzlük kenarları boyunca kurdukları kasabaların ve şatoların dışında yaşayan nüfusu ingilizleştirememişler, İskoçları da dize getirememişlerdir. Bu ilk etnik karışıma ek olarak, daha sonraları kıta Avrupası'ndan sığınmacılar (örneğin Fransız protestanlar) ve XVIII. ve XIX. yy'larda İrlanda'dan çok sayıda göçmen gelmiştir; İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya'dan ve Avrupa'nın başka yerlerinden gelen insanlar Birleşik Krallık'a yerleşmiştir. 60'lı yıllardan bu yanaysa 1,3 milyonu aşkın Asyalı, Batı Hint adalı ve başka beyaz olmayan göçmenler gelmiştir. Tarih boyunca, gelen göçmenlerin çoğu, başlangıçta bir gerginlik dönemi yaratmışlarsa da daha sonra, Britanya toplumuyla bütünleştirilmişlerdir.
Not: Kuzeybatı İngiltere'deki Worsley kenti tarihsel yapıları ve yerleriyle ünlüdür. XVIII. yy'da açılan Bridgewater kanalı sayesinde Worsley bir sanayi kenti haline gelmiştir.
Diller: Resmî dil İngilizce'dir. Diğer diller arasında Kelt dilleri olan, Wales halkının ulusal dili Gaelce , İskoçya Gaelcesi ve İrlanda'nın ulusal dili İrlanda Gaelcesi vardır. 1981 sayımına göre, Gaelce'yi 520 000 kişi ya da toplam Wales nüfusunun yaklaşık % 19'u konuşmaktadır (bu sayı 1951'de 715 000'di). Gaelce konuşanların çoğu Wales'in kuzey ve batı kesimindeki yönetim bölgelerinde toplanırlar ve yöre nüfusunun yaklaşık % 75'ini oluştururlar; bunlardan pek azı kendisini aynı zamanda İngilizce konuşan olarak kaydettirmiştir. Wales ulusçuluğuyla Gaelce'nin yeniden konuşulmasının teşvik edilmesi arasında sıkı bağlar vardır; ayrıca, 1967 Gael Dili Kararnamesi, Gaelce'ye, Wales'de ortaya çıkan yönetsel ve hukuksal sorunlarda İngilizce ile eşit haklar tanımaktadır. İskoç Gaelcesi'ni 1981'de 80 000 kadar kişi konuşuyordu (bu sayı 1951'de 95 500'dü); İskoç Gaelcesi, öncelikle Highlands'ın batısında ve adalarda konuşulmaktadır. İskoç ulusçuluk hareketi, İskoç Gaelcesi'ni İskoçya'nın ulusal dili yapmaktan çok, Kuzey denizinden elde edilen petrol kârlarından gelecekte daha büyük pay alarak ekonomik ve sosyal koşulları iyileştirmeye çalışmaktadır. Eskiden güneybatı yarımadasında konuşulmakta olan Kernuak diliyle Man adasında konuşulmakta olan Man diliyse artık ortadan kalkmıştır.
Din: İngiliz anglikan kilisesi ve İskoç presbiteryen kilisesi yasalarla tanınmış ulusal kiliselerdir; ne var ki devletten asla para yardımı almamışlardır. Wales'de ve Kuzey İrlanda'daysa yasalarla tanınmış kilise yoktur. İrlanda halikının yaklaşık üçte ikisi protestan, üçte biriyse katoliktir. Uygulamada olmasa da biçimsel olarak İngilizlerin yaklaşık % 60'ı İngiliz kilisesine, İskoçlarınsa % 40'ı İskoç kilisesine bağlıdır. Katoliklik Liverpool, Manchester, Glasgow ve çok sayıda İrlanda ve kıta Avrupası göçmeni işçinin bulunduğu öteki büyük sanayi kentlerinde yaygındır. İngiltere'nin ve Wales'in her yerinde metodist, baptist ve birleşik reform (presbiteryen ve kongregasyon) kiliseleri vardır; İskoçya'da pek çok kasabada ve birkaç köyde az sayıda episkopal (anglikan) kilisesine bağlı insan vardır. Diğer hıristiyan gruplan arasında «dostlar derneği» (Quakers) ve «selamet ordusu» üyesi bulunmaktadır. Birleşik Krallık'ta 350 000 kadar yahudi yaşamaktadır (çoğu Londra bölgesindedir). Ayrıca son gelen göçmenler bazı büyük kentlerde camiler, Hindu ve sih tapınakları kurmuşlardır.
Not: Eton koleji İngiltere'deki erkek okullarının en büyüklerinden biridir. Okul, Thames ırmağıyla Windsor ırmağının birleştiği yerde Henry VI'nın 1440'ta kurdurduğu Eton kasabasında bulunmaktadır.
Nüfus yapısı: Doğum oranı 1 000 kişide 14 (1991), ölüm oranıysa 11'dir; böylece ikisi arasında 1981'de-kinden daha büyük bir fark oluşmuştur; 70'li yılların ortalarındaysa ölüm ve doğum oranları 1 000'de 11,7'şer ile eşit durumdaydı ve dolayısıyla nüfus artış oranı da 0'a yakındı. Bu değişikliğin uzun erimli bir eğilim oluşturup oluşturmayacağı henüz bilinmemektedir.
Nüfus büyük ölçüde kentleşmiştir, Birleşik Krallık nüfus yoğunluğu bakımından, Hollanda ve Belçika'dan sonra Avrupa'da üçüncü sırayı almaktadır. Birleşik Krallık'ta nüfusun en yoğun olduğu kısım İngiltere'dir: Burada km²'ye 354 kişi düşer (bu oran İskoçya'da 65, Wales'de 136, Kuzey İrlanda'da 111 'dir). Toplam nüfusun yaklaşık % 35'i Büyük Londra'da ve diğer yedi anakentte ya da bitişikkentte toplanmıştır: Glasgow City yönetim bölgesi; Tyne and Wear (Newcastle Upon Tyne ve Sunderland kentleri çevresinde öbeklenmiştir); Merseyside (Liverpool ve çevresi); Büyük Manchaster; West Yorkshire (Leeds ve Bradford'a dayanır); South Yorkshire (Sheffield'a dayanır); West Midlands (Birmingham ve Black Country'den oluşur). Nüfusun diğer önemli bir parçasıysa, nüfusu 50 000'in üzerinde olan daha küçük kentlerde toplanmıştır: Sözgelimi Belfast'ın ve Cardiff'in çevresi. Nüfusun en seyrek olduğu bölgelerse İskoçya'daki Highlands, Wales'in dağlık kesimleri ve Pennines'dir.
1991 sayımına göre, son zamanlarda en hızlı nüfus artışının görüldüğü yerler Doğu Anglia, özellikle Cambridgeshire yönetim bölgesi, Güney Batı ve Doğu Midlands'dır. Büyük Londra alanının dışında bulunan Buckinghamshire yönetim bölgesinde de artışlar görülmüştür. Kenar kesimlerde kalan yönetim bölgeleri en hızlı büyüyen bölgeler olmaktadır: South Hams, North Dorset ve Suffolk Coastal gibi kırsal bölgeler; Milton Keynes, Redditch ve Bracknell Forest gibi kentlerde aşırı yığılmayı önlemek için 1945 sonrasında yapılan yeni kentler (Crawley, Bracknell, Hemel,Hempstead, Stevenagr, Harlow ve Basildon). Buna karşılık, en büyük nüfusu düşüşleriyse genellikle, Liverpool, Manchester, Glasgow ve Londra gibi anakentlere bağlı yönetim bölgelerindeki kentsel alanlarda görülmektedir. Bunun yanı sıra, Pennines'deki eski tekstil ve diğer sanayi kentlerinde de nüfus düşüşü olmuştur: Bunlar arasında pamuk işlenen Bolton, Oldham, Burnley ve Blackburn ile yün işlenen Bradford, Halifax ve Huddersfield sayılabilir. İngiltere'nin sanayileşmiş kuzeybatısında ve İskoçya'nın büyük kısmında da nüfus bakımından bir durgunluk gözlenmektedir.
Eğitim ve sağlık: Eğitim ücretsiz ve 5-16 yaş arasındaki çocuklar için zorunludur. 5 yaşın altındaki çocuklar için yuvalar da kurulmuştur; ne var ki bunlar henüz talebi karşılayabilecek sayıya ulaşamamıştır. Britanya sisteminde çoğu zaman çocuklar 11 yaşında ilkokuldan ortaokula geçerler; bazı yerel yönetimlerin bu geçişi 12 ya da 13 yaşında yaptırmaya yetkisi vardır. Yürürlükteki eğitim siyaseti, bütün çocukların 16 yaşına kadar birlik okullarında eğitilmesinden yanadır. Küçük bir azınlıksa 18-19 yaşına kadar okumaya devam ederek kendilerini üniversiteye ya da başka yüksek eğitim kurumlarma hazırlayan üst düzeyde bir eğitim görürler (bazı bölgelerde özellikle bu işi yapan kolejler kurulmuştur). Ama okula gidenlerin çoğunluğu okuldan 16 yaşında ayrılır ve çalışmaya başlar ya da teknik okullarda, tam gün, yarım gün ya da akşam derslerinde meslek eğitimi veren kolejlerde öğrenimini sürdürür. Akşam okullarındaki geniş kapsamlı akademik ve dinlendirici derslere çok sayıda yetişkin katılır.
Eski Dilbilgisi Okulları'nın hemen hemen hepsi kamu eğitim sisteminin içine alınmışsa da bazıları bağımsız kalmayı tercih etmiştir. Ünlü "halk" (özel) okulları Eton College, Rugby School ve Winchester College gibi bağımsız okullar artık devletten yardım almamaktadırlar, ama kendilerinden devlet okullarıyla aynı öğretim kadrosu ve donatım düzeyini sağlamaları istenmektedir; özel okullar da devlet okulları gibi düzenli olarak denetlenmektedir. İngiltere ve Wales'deki 34 üniversitede yüksek öğrenim yapılmaktadır; bunlar arasında Cambridge, Londra ve Oxford gibi ünlü üniversiteler de vardır; ayrıca, iskoçya'da 8 ve Kuzey İrlanda'da da 2 üniversite Wales Üniversitesi'yle işbirliği yapmaktadır. Açık üniversitede ulusal televizyon kanalları aracılığıyla evlerinde oturan öğrencilere eğitim ve diploma sağlamaktadır.
Sağlık hizmetleri, Ulusal Sağlık Hizmetleri kapsamında, nüfusun büyük bölümü için ücretsiz ya da küçük bir ücret karşılığı gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, mali olanakları olan küçük bir azınlıksa bu sistemin dışında kalmayı tercih edip özel ve ücretli hastanelerin, hekimlerin ve dişçilerin hastası olabilir. Ulusal Sağlık Hizmetleri'nde ilaç için (çocuklar ve emekliler hariç), diş ve göz tedavileri ve diğer özel hizmetler için küçük ücretler ödemek gerekmektedir. Normal olarak sıradan bir tıbbi bakım için hastadan ücret alınmaz: Bunlar arasında, doktorun muayenehanesine gitmek, eve doktor çağırmak, yatakta ya da ayakta tedavi görmek için hastaneye gitmek de vardır. Başlıca ölüm nedenleri kalp ve dolaşım hastalıklarıyla kanserdir.
Not: Glasgow limanın gelişme süreci sırasında Clyde ırmağının kıyısında büyük doglar ve liman tesisleri kuruldu. İskoçya'nın ikinci büyük kenti olan Glasgow, XIX. yy'ın sonuna kadar büyük bir sanayi merkeziydi.
Mevagissy, Güneybatı Cornwall'da, Saint Austell körfezi kıyısında küçük bir balıkçı kasabasıdır.
Sanat ve kültür: 1990'da Birleşik Krallık'ta 64 000 dolayında kitap yayınlanmıştır; bunların içinde en büyük yeri kurgu bilim kitapları almaktadır. En ünlü üniversite yayınevleri Oxford ve Cambridge'dir, ama öteki yayımcıların da merkezleri Londra'dadır, iskoçya'nın yayımcılık merkeziyse Edinburgh ve Glasgow'dur. En önde gelen ressamlar arasında William Hogarth, Thomas Gainsborough, Joseph Mallord, William Turner, John Constable ve William Blake sayılabilir. Bu ve başka ressamların yapıtları Londra'da National Gallery'de, Tate Gallery'de, başka galerilerde ve Londra'nın dışındaki diğer bazı büyük kentlerde korunmaktadır. Londra'daki Krallık Akademisinde her yıl düzenlenen özel sanat sergileri çok sayıda ziyaretçi çeker. İngiliz müziğinin önde gelen bestecileri arasında Henry Purcell, Edward Elgar, Ralph Vaughn Williams ve Benjamin Britten yer alır. Londra'daki Albert Hall ve Royal Festival Hall önemli konser merkezleridir; Londra'nın, Liverpool'ün, Manchester'in ve BBC'nin (İngiliz Yayın Kurumu) kendi birinci sınıf orkestraları vardır. Glyndebourne Opera Festivali, Krallık Balesi, Krallık Operası ve İngiliz Ulusal Operası (eski Sadler's Well Operası) uluslararası alanda ünlüdür. Wa-les'de bütün yıl boyunca eisteddfod'lar, yani müzik (özellikle koro müziği) ve sanat festivalleri yapılır: Bunların en ünlüsü Royal National Eisteddfod'dur. İskoçya'daki önde gelen sanat olayı, her yıl yaz sonunda yapılan ve üç hafta süren Edinburgh Uluslararası Müzik, Tiyatro ve Sanat Festivali'dir. Britanya'daki diğer önemli kültür olayları arasında Chichester Festival'i, Shakespeare'in Stratford-on-Avon'daki Krallık Shakespeare Tiyatrosu'nda oynanan yapıtları ve yerel müzik ve tiyatro festivalleri sayılabiliir. Devlet,Sanat Konseyi aracılığıyla müzik ve tiyatroyu desteklemektedir.
BİRLEŞİK KRALLIK EKONOMİSİ
XIV. ve XV. yy'larda İngiltere, kıtayla kârlı bir yün ticareti ve Cotswolds, Pennines, Doğu Anglia (Norwich bölgesi) ve ülkenin güneybatı kesimi gibi koyun yetiştirilen yerlerde aile işletmelerine dayanan bir tekstil sanayisi geliştirmiştir. XVIII. yy'da buharla işleyen tekstil makinesinin icadı, bu eski sanayide devrim yapmış, yün eğirme ve dokuma işlemleri evlerden fabrikalara taşınmıştır. İlk fabrikalar akarsu gücüyle çalıştığından, tekstil sanayisi su gücü ve yün yıkama işleminde kullanılan yumuşak suyu bol olan Pennines'de toplanmıştı. Daha sonra kömürle işleyen buhar makineleri su gücünün yerini aldı ve 1780'lerden başlayarak da kömür çıkarma bölgeleri gelişerek en önemli sanayi merkezleri durumuna geldiler. Lancashire (Batı Pennines) bir pamuklu tekstil merkezi, Yorkshire (Doğu Pennines) bir yünlü dokuma merkezi, Birmingham ve Black Country (Batı Midlands) bir makine ve ölçüm aletleri yapım merkezi, Glasgow bölgesiyse gemi yapım ve maden işleme merkezi olarak geliştiler. 1851'de Birleşik Krallık dünyanın başta gelen sanayi ülkesiydi. Ama sanayideki bu ününü 1920'lerden sonra öteki ülkelerin de sanayileşmeye başlamalarıyla yitirdi. Birleşik Krallık 40'lı yıllarda çeİik ve diğer kilit sanayi kollarını ulusallaştırmayı denedi ve 1973'te de, geniş bir muhalefete rağmen AET'ye girdi.
Sanayi: Doğrudan imalatta çalışan işçi sayısı yaklaşık 6 milyon ya da toplam işgücünün % 23'üdür. Bunların % 29'u metalürji ve makine yapımı sanayisinde, yaklaşık % 5'i kimya sanayisinde, % 10 kadarı araba yapımında % 8'i de kâğıt yapımında, matbaalarda çalışmaktadır. Üretimde verimliliğin hızla artması ve ekonomik olmayan fabrikaların ortadan kaldırılması, imalatta çalışanların sayısını azaltmaya devam etmektedir. Başlıca sanayi merkezleri Kuzey İngiltere ve İskoçya'daki kömür alanlarında, Batı Midlands'ta ve aralarında Londra'nın da bulunduğu büyük limanların çevresinde bulunur.
Madencilik: Toplam işgücünün sadece % 1,2'si madencilikte çalışır. Üretilen en önemli yeraltı zenginliği petroldür. Kuzey denizinin dibindeki petrol rezervleri 1982'de 14,8 milyar varil olarak tahmin edilmiştir. Petrolla birlikte doğal gaz da üretilmektedir. Kömür çıkarılmaya devam edilmektedir; ne var ki, kömür ocaklarında kullanılan işçi sayısı 1913'te 1 milyonun üstündeyken 80'lerin başında 275 000 dolaylarına düşmüştür; bunun ana nedenleri dışsatım pazarlarının yitirilmesi, petrol ve öteki yakıtların giderek daha fazla tükenmesidir. Kömür üretimi de yarı yarıya azalarak 1913'te 291 milyon tonken 1980'de 130 milyon tona düşmüştür. Demir cevheri, kalay ve kaolinik (porselen çamuru) pek önemli değildir.
Enerji: 1980'de Birleşik Krallık yaklaşık 281 milyar kWs ile Batı Almanya'dan sonra Avrupa'da elektrik üretiminde ikinci sırayı alıyordu. Çıkartılan kömürün yaklaşık % 65'i elektrik üretiminde kullanılmaktadır; buna ek olarak Londra, Southampton ve öteki limanların çevresinde petrolle çalışan elektrik santradan vardır. Hidroelektrik kaynakların elektrik üretimine katkısı 5,2 milyar kWs kadardı. Hidroelektriğin büyük bölümü İskoçya Highlands'ında, küçük miktarıysa Kuzeyabtı Wales'de üretilmektedir. Elektrik enerjisinin yaklaşık % 12'si de nükleer kaynaklardan elde edilmektedir. Tahminlere göre ülkenin toplam yakıt gereksiniminin % 21,5'i Kuzey denizinden giderek daha fazla miktarda çıkartılmakta olan doğal gazla karşılanmaktadır; bu gazın yarıdan çoğu sanayi ve ticarette kullanılmaktadır. Kömürün ve petrolün enerji üretimindeki payları yaklaşık % 37'şerdir.
Tarım: İngiltere ve Wales'deki toplam alanın yaklaşık dörtte üçünde tarım yapılır (otlak bunun dışındadır); Iskoçya'daysa toplam yüzölçümün dörtte birinden daha azında tarım yapılmaktadır. En önemli ürünler buğday, arpa, yulaf, bezelye, fasulye, sebze, şekerpancarı ve taze hayvan yemidir; bunların çoğu Ingiltere'nin doğusunda ve güneyinde, İskoçya'nın doğu kıyısında ve Lancashire ve Cheshire ovalarında yetiştirilmaktedir. Özellikle sığır yetiştiriciliği ve mandıracılık ülkenin öteki ovalarında, küçükbaş hayvancılıksa daha yüksek yerlerde yapılmaktadır. Birleşik Krallık'ta büyük kentlerin gereksinimlerini karşılamaya yönelik sebze yetiştiriciliği büyük kentlerin çevresinde ve güney kıyısında önemli boyutlara ulaşmıştır. Çiçek ve turfanda patates yetiştiriciliği Cornwall'da ve Scilly adalarının ılıman ve korunaklı alanlarında yaygındır. Nüfusun % 2'sinden azı tarım kesiminde çalışmaktadır. Makineleşmenin artması ve tarımda verimliliğin yükselmesiyle birlikte, toprakta çalışan insanların sayısı 1945'ten beri sürekli azalmaktadır.
Ormancılık ve balıkçılık: Ormancılığın ülke çapında pek önemi yoktur, ama yeniden ağaçlandırılan geri kalmış bölgelerde iş olanakları sağlamıştır. Bazı bölgelerdeki devlete ait ormanlarsa ziyaretçilere açılmış ve turist çeken yerler olarak ekonomik bakımdan önem kazanmışlardır; Lake District gibi başka bölgelerdeyse, açık dağ manzaralarını kapatacağı ve dolayısıyla verimli turizm işkoluna zarar vereceği korkusuyla yeniden ağaçlandırmaya karşı çıkılmıştır. Balıkçılık, uzun sire önemli bir etkinlik olmuştur: Doğu kıyısındaki Lerwick (Shetland adalarında), Aberdeen, Grimsby, Hull, Lowestoft, North Shields ve Yarmouth, batı kıyısındaki Fleetwood ve Milford Haven gibi büyük balıkçılık limanları vardır. Önde gelen balık işleme sanayileri Aberdeen, Grimsby, Hull ve Yarmouth'da bulunmaktadır. 1980'de 710 500 ton balık tutulmuştur, ama Kuzey Atlas okyanusundaki ve Kuzey Buz Denizi'ndeki balıkçılık alanlarından yararlanma konusundaki uluslararası gerginlikler bu sanayiyi tehdit etmektedir.
Ulaşım: Londra'dan başlayarak "yan yollar'' aracılığıyla daha az büyük diğer önemli kentlere uzanan 13 161 km'lik karayolundan oluşan Birleşik Krallık'ın eski ve yavaş gidilen otomobil yolları sistemi, 2 400 km'yi aşan ve yüksek hız yapılabilen otoyollarla desteklenmiştir. Demiryolları 1947'de devletleştirilmiş ve İngiltere, İskoçya ve Wales'de yaklaşık 18 000 km'lik bir mesafede çalışan Britanya Demiryolları, verdiği hizmetleri azaltmış ama modernleştirmiştir. Kuzey İrlanda Demiryolları (NİR) da 320 km'yi aşkın geniş raylı demiryoluyla hizmet vermektedir. Pek çok demiryolu hattı elektrikli hale getirilmiştir ya da getirilmesi gündeme alınmıştır; bunlar arasında Londra'ya giden bir dizi yol ve Londra ile Birmingham, Manchester, Liverpool ve Glasgow arasındaki işlek yollar da vardır. Manchester kanalının dışındaki kanallarda ve kanallaştırılmış akarsularda bugün yük taşınabilmektedir. Tonaja göre en işlek limanlar -bunlardan bazıları Kuzey denizindeki petrol sayesinde adlarını duyurmuştur- Londra, Milford Haven, Tees, Hartlepool, Forth, Grimsby, immingham, Southampton, Shetland (Sullom Voe), Medway, Dover, Felixstowe ve Liverpool'dur.
Ticaret: Genellikle değer olarak dışalımlar dışsatımlardan fazladır, ama aradaki farkı dünya çapındaki finans, sigorta, taşımacılık hizmetleri ve başarılı bir turizm sanayisi dengelemektedir. Bütün dışsatımın yaklaşık yarısını makine ve ulaşım donatımı (bunlar arasında binek otomobilleri ve bilgiişlem donanımı da vardır), metal olmayan, yeraltı zenginlikleri, demir-çelik, mesleki ve bilimsel aletler oluşturur. Diğer en önemli dışsatım malları arasında kimyasal ürünler, petrol ve petrol ürünleri vardır. Ülkenin aldığı en önemli mallarsa makineler, ulaşım araçları, petrol ve diğer hammaddeler, kâğıt, besin, canlı hayvan ve tekstildir. Britanya'nın en fazla ticaret yaptığı ülkeler Avrupa Topluluğu ve ABD'dir.
BİRLEŞİK KRALLIK DEVLET YAPISI VE KURUMLAR
Birleşik Krallık, bir meşruti krallıktır. Tahttaki hükümdar 1952'den beri Kraliçe Elizabeth II, veliahtıysa Prens Charles'tır (ayrıca, geleneğe göre, hükümdarın en büyük oğlu olarak aynı zamanda Wales prensidir). Hükümdar, devletin başkanı olarak parlamentonun her yeni dönemini törenle açar ve yürütme yetkisini başbakana (başbakan 1990'dan beri John Major'dur) ve kabineye emanet eder. Yasama yetkisi iki meclisli parlamentodadır, ama gerçekte, genel oyla seçilmiş olan Avam Kamarası, görevi babalarından devralan ve ömür boyu bu işi yapan soylulardan oluşan Lordlar Kamarasından daha büyük yetkilerle donanır. Avam Kamarasındaki çoğunluk partisinin ya da partiler koalisyonunun lideri hükümdar tarafından başbakanlığa getirilir. Parlamentonun azami görev süresi 5 yıldır, ama hükümet Avam Kamarası'nın desteğini yitirirse ya da kendisi karar verirse seçimler öne alınabilir.
Başlıca siyasal partiler, parlamentodaki sandalyelerin çoğunluğuna sahip olan, John Major yönetimindeki Muhafazakâr Parti ile John Smith'in yönetimindeki İşçi Partisi'dir. Diğer partiler arasında 1988'de Liberal Parti ile Sosyal Demokrat Parti'nin birleşmesiyle oluşan Sosyal ve Liberal Demokratlar, Komünist Partisi, yerel önemdeki Ulster Birlikçi Partisi, İskoç Ulusal Partisi ve Plaid Cymru (Wales Ulusçu Partisi) vardır.
Avam Kamarası'nın 651 üyesinden 524'ü İngiltere'yi, 38'i Walles'i, 72'si İskoçya'yı ve 17'si Kuzey İrlanda'yı temsil eder. Man adası ile Anglonormand adalarının kendi ayrı yerel meclisleri vardır ve kendi kendilerini yönetirler.
İskoçya ve Wales'e kendilerini yönetme hakkının sağlanmasıyla ilgili planlar 1979'da yapılan oylamalarla sona ermiştir: Çünkü Wales'deki seçmenler Cardiff'te bir Wales meclisi kurulması planını reddetmişler, İskoçya'daki seçmenlerse Edinburgh'da ayrı bir İskoç meclisi kurulmasını kabul etmişler, ama gereken çoğunluğa ulaşamamışlardır. Kendini yönetme hakkı Kuzey İrlanda'da 1921'den beri vardı, ama protestan-katolik çatışmalarının sürmesi sonucunda 1972'de bu hak sona erdirildi. Bugün Kuzey İrlanda'nın yönetimi, Londra'daki parlamento karşısında sorumlu olan Kuzey İrlanda konusunda görevli devlet bakanının elindedir. 1985'te İngilizlerle İrlandalIlar arasında yapılan bir anlaşmayla İrlanda Cumhuriyeti hükümetine Kuzey İrlanda işlerinde danışmanlık rolü verilmiştir.
İngiltere'deki yerel yönetimde 1974'te önemli yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bugün yerel yönetim, 6 anakent yönetim bölgesi, anakent statüsünde olmayan 39 yönetim bölgesi ve yerel meclisleri olan 32 yönetim çevresini ve Londra kentini kapsayan Büyük Londra'dan oluşmaktadır.
Anakent yönetim bölgesi Tyne, Wead, Merseyside, Büyük Manchester, Batı Yorkshire, Güney Yorkshire ve Batı Midlands'dır. Anakent statüsünde olmayan 39 yönetim bölgesiyse 297 yönetim bölümüne ayrılmıştır. Wales, 37 yönetim bölümüne ayrılan 8 yönetim bölgesine bölünmüştür; İskoçya, 9 bölgeye ve 3 "ada yönetim bölümü"ne -Shetland, Orkney ve Batı adaları- ayrılmış ve bunlar da 53 yönetim bölümüne ayrılmıştır.
Britanya'nın denizaşırı toprakları Cebelitarık, Bermuda, İngiliz Virgin adaları, Falkland adaları, Turks ve Caicos adaları, Cayman adaları, Montserrat, Hong Kong, İngiliz Hint Okyanusu Toprakları, Saint Helena, Ascension, Tristan da Cunha ve Pitcairn adalarıdır.