Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Birmanya

  • Okunma : 778

Birmanya(MYANMAR BİRLİĞİ)

GENEL BİLGİLER. Yüzölçümü: 676 552 km². Başkenti ve en büyük kenti; Yangon (Rangoon; 2 600 000 nüf.; 1990 tah).

TOPLUM YAPISI. Nüfusu (1990 tah.): 41 675 000; nüfus yoğunluğu: Km²'ye 61,5 kişi. Nüfus dağılımı (1990): Kentlerde — % 24,6; kırsal kesimde — % 75,4 Yıllık nüfus artış hızı (1980-87): % 2,1. Resmîdili: Birmanca. Başlıca dinler: Buddhacılık, animizm, İslâm, hindu dini.

EĞİTİM VE SAĞLIK. Okuma-yazma oranı (1988): Yetişkin nüfusun % 81'i. Üniversite sayısı (1989): 2 Hastane yatak sayısı (1987-88): 25 759. Hekim sayısı (1987-88): 11 076. Ortalama ömür (1987): Kadınlarda — 55,0; erkeklerde — 51,9. Bebek ölüm oranı (1987): 1 000 canlı doğumda 102. EKONOMİ. GSMH (1987):|7,33 milyar dolar; kışı başına ulusal gelir: 190 dolar. Etkin nüfus dağılımı (1987-88):¡Tarım — % 65,-madencilik — %1; sanayi — % 9; inşaat — % 2; taşımacılık ve ulaşım — % 3; ticaret — % 10; yönetim ve hizmetler — % 7. Dışticaret(1986): Dışalım — 644 milyon dolar; dışsatım — 300 milyon dolar. Ticaret yaptığı başlıca ülkeler: Japonya, Singapur, Tayland. Para birimi: 1 kyat — 100 pya.

YÖNETİM. Türü: Askerî yönetim. Yasama gücü. Halk meclisi (1988'de kapatıldı). Yönetim bölümlenmesin eyalet, 7 bölge.

ULAŞIM. Demiryolları (1988): Toplam 4 466 km. Karayolları (1988): Toplam 3 200 km. Başlıca limanları: 4. Başlıca havaalanları: 1.
                

Güneydoğu Asya'da devlet. Çinhindi yarımadasının en batısında yer alan Birmanya (İngilizce Burma, 1989'dan beri resmî adı Myanmar Birliği'dir), güneyde Bengal körfezi, kuzeybatıda Bangladeş ve Hindistan, doğuda Çin ve Laos, güneydoğuda Tayland'la sınırlıdır. Başkent Yangon (eski Rangoon) ülkenin en büyük kenti ve limanıdır. Şu anda Birmanya, kişi başına düşen ulusal gelir bakımından Asya'nın en yoksul ülkelerinden biri olmasına karşın, tarım ürünleri bakımından kendine yeterlidir: Birmanya eskiden dünyanın en büyük pirinç dış satımcılarından biriydi; günümüzdeyse kesintisiz olarak besin maddesi dışsatımı yapabilen ender az gelişmiş ülkelerden biridir. Eski çağlarda elverişsiz yüzey şekilleri ve krallarının uyguladıkları siyaset yüzünden dış dünyadan kopuk yaşayan ülke, 1962'den sonra hükümetin uyguladığı sosyalist siyaset nedeniyle yeniden dış dünyadan kopmuş ve dağlık sınır bölgelerindeki azınlık toplulukların ayaklanmaları, kesintilerle günümüze kadar sürmüştür.

BİRMANYA YÜZEY ŞEKİLLERİ VE DOĞAL KAYNAKLAR

Yüzey şekilleri: Biçimi uçurtmaya benzeyen ülke, İravadi ve Sittang ırmakları tarafından sulanır. İç kesiminde ovalar uzanır. İravadi bölgenin en önemli varlığıdır ve denizden içeri doğru 1 400 km'lik kesimi her mevsimde ulaşıma elverişlidir. Birmanya'nın eski çağlardaki en büyük kentleri İravadi boyunca kurulmuştur. Buna karşılık Sittang ırmağının ulaşımdaki önemi daha azdır. Arakan (batı) ve Tenasserim (güney) kıyı ovaları orta kesimdeki ovalardan, dağlar ve akarsularla ayrılır. Ovaların ve ülkenin başlıca gelir kaynağı, büyük bölümü alüvyonlu, dolayısıyla da verimli topraklara dayanan tarımdır. Başka bir önemli gelir kaynağı da petroldür; ne var ki önce duraklayan petrol üretimi 1980'den sonra düşmeye başlamıştır ve günümüzde ancak ülke gereksinmesini karşılayabilmektedir.

Birmanya'nın geri kalan bölgeleri dağlar ve yaylalarla kaplıdır. Kuzeyde, Çin sınırı yakınındaki Hkaka dağında yükselti 5 881 m'yi bulur. İç bölgenin batısında, Tibet'ten denize kadar uzanan Patkai-Naga-Çin dağları ve Arakan-Yoma sıradağları yükselir. Doğuda Şan yaylası dik olarak 600 m'yi aşan bir yüksekliğe ulaşır. Saluen ırmağı bu bölgeyi ikiye böler. Şan yaylası maden bakımından zengindir: Güney kesimindeki verimli kurşun, çinko ve gümüş yatakları ve çoğu tükenmeye yüz tutmuş yakut, vb. değerli taş yatakları. Ne var ki, yeraltı gelir kaynaklarının işletilmesi, bölgenin genel olarak ulaşıma elverişsizliği ve devlet denetiminin yetersizliği nedeniyle sınırlı kalmıştır. Saluen ırmağının doğusundaki Altın Üçgen denilen bölgede yasadışı afyon trafiği için haşhaş yetiştirilmektedir.

BİRMANYA İKLİMİ

Birmanya'da tropikal iklim egemendir. Yıllık ortalama sıcaklık Yangon'da 27 °C'tır. Kıyı kesimi ve dağlık bölgeler 2 540 mm kadar yağış alır. Kuzey Birmanya ülkenin en kurak kesimidir ve yıllık yağış ortalaması 510-1 015 mm arasında değişir.

BİRMANYA TOPLUM YAPISI

Etnik yapı ve diller: Ülkede birçok etnik öbeğin bulunmasına bağlı olarak, Birmanya'da birbirinden farklı birçok dil ve ağız (sayıları yüzden fazladır) konuşulur. Dildeki çeşitlenme çoğunlukla dağlık bölgelerdeki halk arasında yaygındır.En yaygın (ve resmî) dil ova halkının dili olan Birmanca'dır. Birmanca ticaret, haberleşme ve eğitim dilidir. Ülkedeki önemli azınlık topluluklar arasında Karenler ve Kayatiler (% 10), Şanlar (% 8) Çinler ve Kaçinler (% 4), Hintliler (% 2) ve Çinliler (% 3) sayılabilir.

Din: Birmanca konuşanların çoğu buddhacıdır ve theravada buddhacılığına inananlar nüfusunun % 85'ini oluşturur. Tarihte, Birman buddhacıları kendilerini reformcu buddhacılığın öncüsü sayarlar. Kırsal kesimde erkeklerin çoğu zamanlarını bhikku ("keşiş") olarak manastırlarda geçirirler. Geri kalan nüfussa katolik, müslüman, hindu ve animisttir.

Nüfus: Birmanya'daki doğum oranı, ölüm oranından yüksektir. Halkın 2/5'i 15 yaşın altında olduğu için, kısa bir süredir doğum oranında görülen düşüşe karşın, ileriki yıllarda nüfusta önemli bir artış beklenebilir.

Köylerden oluşan ülkede, az sayıda kentte yaşayanların yaklaşık yarısı Yangon yerleşme merkezinde toplanmıştır. Öbür büyük kentler Orta Birmanya'daki Mandalay ve Tenasserim kıyısındaki Mulmein'dir. Birçok küçük kent görünüşü ve mimarisiyle köyü andırır. Çoğunlukla kazıkların üstüne yapılan evler genelde tahta ya da bambudandır ve çatıları saz ya da kiremitle örtülüdür.

Göç olayını, günümüzde, hükümet titiz bir denetim altında tutmaktadır. XIX. yy'da İngiliz egemenliği başlayınca, güneye yani dışarı satmak amacıyla pirinç üretilen bir bölge haline gelen İravadi deltasına doğru sürekli bir göç başladı. Daha önceki yüzyıllarda Şanlar bugünkü Güney Çin'den göç etmişlerdi. Tibet-Birmanları da Güneydoğu Tibet'ten gelmişlerdi. Monlarsa daha önce doğudan gelmişlerdi.

Eğitim ve sağlık: Birmanya'da okuryazar oranı her zaman yüksek olmuştur. Manastır okulları, modern eğitim sistemlerinden önce ortaya çıkmışlardı. Günümüzde ilköğretim parasızdır ama orta ve yükseköğretim için önemsiz bir ücret alınmaktadır.Son on yıllık dilimlerde, her düzeyde öğrenci kaydı büyük bir hızla artmaktadır. Sağlık koruma programları, fon olmaması nedeniyle, sınırlıdır.

BİRMANYA EKONOMİSİ

Tarım, ormancılık ve madencilik ekonominin temel kaynaklarıdır. Birmanya deltasında yalnızca pirinç yetiştirilir. Orta kesimdeki kurak bölgede çeşitli ürün elde etme sistemleri vardır ve tepelerde ormanı yakarak tarla açma yoluyla tarım ve ormancılık yapılır. Dışsatıma yönelik pirinç tarımı, yüzyıl kadar önce İngilizlerin desteğiyle başlamış, üretim 1930'larda, çoğu Hintli ya da Çinli olan büyük toprak sahiplerinin denetimi altına girmiştir. İkinci Dünya Savaşı'ndan büyük zarar gören ekonomi, bağımsızlıktan sonra eski düzeyine ulaşamamıştır.

1962'de yönetimi ele alan subaylar, yabancı yatırımları yasaklayarak, yabancı sermayeyle kurulmuş sanayileri ulusallaştırarak, dışsatım ve dışalımları denetleyerek sosyalist bir yapılanmaya giriştiler. 1970'lerde sınırlı ölçüde dış yardım kabul edilmeye başlandı. 1987'de, perakende ticaret üstündeki devlet denetimi kaldırıldı. Sulama projelerinin gerçekleştirilmesi ve gelişmiş tohumların, çeşitli gübrelerin kullanılması sayesinde tarım üretiminde artış sağlandıysa da, halkın yaşama düzeyi gün geçtikçe düştü. Enflasyon, açıklar ve büyüyen karaborsayı bastırmak için alınan kemerleri sıkma siyaseti, 1988'de hükümet karşıtı büyük protestolara neden oldu. Bunun üstüne askerî yönetim, 1989'da serbest pazar ekonomisine dönme kararı aldı.

Birmanya'da çeşitli madenler çıkarılır: Petrol, doğalgaz, kalay, tungsten, kurşun, çinko,değerli taşlar,ıbarit, alçı taşı ve kireç taşı. Başlıca dışsatım ürünü olan pirincin, yerini, 1985'te tik ağacı kerestesi almıştır. Dışalımın büyük bölümünü sanayi malları oluşturur.

BİRMANYA DEVLET YAPISI VE KURUMLAR

1974 Anayasası'na göre (18 Eylül 1988'de askerî bir darbeyle yürürlükten kaldırıldı), Birmanya tek partili sosyalist bir cumhuriyet oldu. Yürütme gücü, tek listeyle seçilen bir halk meclisine bırakıldı. Meclisin seçtiği devlet şûrasının başkanı, cumhurbaşkanı görevini yürütüyordu. Birmanya Sosyalist Program Partisi (1988'de Ulusal Birlik Partisi adını aldı) tek yasal partiydi. Savunma bakanı Sav Maung'un yönetiminde 1988'de gerçekleştirilen askerî darbeden sonra, yasal kurumlar yetkilerini askerî bir cuntaya devrettiler. Cunta Mart 1990'da, otuz yıl sonra ilk serbest seçimleri düzenlediyse de, seçim sonuçlarına uymayarak, askerî yönetimin süreceğini açıkladı ve muhalefet önderi Aung San Suu Kyi'yi evinde göz hapsine aldı. Nisan 1992'de, Ocak 1993'te yeni bir Anayasa'nın yürürlüğe gireceği açıklandıysa da, hemen ardından, yeniden ertelendi.

BİRMANYA TARİHİ

Bölgenin eski Mon halkı Hindistan'la ticari ve kültürel bağlar kurmuşlar ve theravada buddhacılığını kabul etmişlerdi.Tibet Pyu kabilelerinin kısa süren egemenliğinden sonra, Birmanların önderi Anavratha 1044'te bütün bölgeyi egemenliği altında birleştirdi. Pagan'ı başkenti yaptı ve theravada buddhacılığını kabul etti. Pagan, Moğolların 1287'deki istilasına kadar başkent kaldı. Birmanya, XVI. yy'da, Tungoo sülalesinin yönetimine girdi. XVIII.yy'ın başlarında Monlar bağımsızlıklarını kazandılar ve İravadi deltasının denetimini ele geçirdiler. Sonunda, 1753'te, bütün Birmanya Monların yönetimi altına girdi. 1758'de Birmanların başına geçen Alaungapaya, Monları yenerek Rangoon'u yeni başkent yaptı. Alaungapaya'dan sonra iktidarı ele geçiren Konbaung sülalesinin üyeleri, daha önceki yönetimin izinde yürüdüler ve etki alanlarını Hindistan'a kadar genişlettiler.

1824'te, Birmanya'nın Hindistan'la olan sınırında İngilizler ile Birmanya arasında patlak veren savaşın sonunda, Birmanya, Arakan ve Tenasserim kıyılarını İngilizlere bırakmak zorunda kaldı. 1852'de İngiltere İravadi deltasının denetimini ele geçirdi. 1885'teki İngiliz-Birman savaşından sonraysa, Birmanya İngiltere'nin sömürgesi Hindistan'ın bir eyaleti oldu (1886). Bu durum, İngiltere'nin 1937'de Birmanya'ya bağımsızlık tanımasına kadar sürdü.

İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Japon işgalinden sonra Ba Mav'ın sözde bir Birman hükümeti kurduğu ülkede Anna San'ın kurduğu Anti-Faşist Halkın Barış Birliği, Japonlara karşı direniş hareketini yürüttü.

1948'te bağımsızlığını yeniden kazanan Birmanya, o tarihten sonra dış siyasette katı bir tarafsızlık siyaseti izledi. 1950'lerin sonlarında hükümet kuvvetleriyle komünist gruplar çatışmaya başlayınca 1958'de, başbakan U Nu, General U Ne Vin'e iktidarı ele almasını ve düzenin yeniden sağlanmasını önerdi. Düzen sağlandıktan sonra, 1960 seçimlerinde Nu ve bir sivil hükümet iktidara geldi. 1962'de ekonomik sıkıntılar ve ikinci bir iç savaş tehdidi ortaya çıkınca, Ne Vin, başarılı bir askerî darbeyle iktidarı ele geçirdi. Çıkarılan (1974) yeni anayasa Ne Vin'in gücünü artırdı ve BSPP yönetimini güçlendirdi. Ne Vin 1981'de başkanlıktan çekilerek görevini eski ordu komutanı U San Yu'ya bıraktıysa da, 1988'e kadar parti başkanlığı görevini sürdürdü. 

1988, 26 yıllık BSPP egemenliğinin çöktüğü yıl oldu.Kuzey ve doğu bölgelerindeki etnik ve komünist ayaklanmaları uzun süredir bastırmayı başaramayan hükümet, Mart 1988'de başlayan büyük öğrenci hareketleri ve kentlerde patlak veren halk hareketleriyle güç duruma düştü. Ne Vin 23 Temmuz'da istifa ederek tek partili bir referandum yapılacağını duyurdu. İş başına gelen general Sein Lvin (Ne Vin'e çok sadıktı), 17 gün sonra istifa etti; kargaşa ılımlı olarak tanınan, yeni önder Maung Maung (ülkenin başına geçen ilk sivildi) döneminde de sürdü. Maung'un Birmanya'yı sürekli demokratikleştirmek için harcadığı bütün çabalar Eylül 1988'de yeni bir askerî darbeyle yönetimi Sav Maung'un ele geçirmesiyle sonuçlandı. Sav Maung, muhaliflerini acımasızca sindirdi. Haziran 1989'da ülkenin adı Myanmar olarak değiştirildi; başkent Yangon adını aldı. Muhalifler Mayıs 1990 seçimlerinde çok büyük bir zafer kazandıysa da cunta,1 yönetimi devretmeyi reddetti. 1992'de yeni cunta başkanı general Than Shve birçok siyasal tutukluyu serbest bıraktırdı, birçok askerî yasa kaldırıldı ve yeni bir anayasa hazırlanacağı açıklandı. Bununla birlikte, hemen ardından, anayasanın yürürlüğe girmesi bilinmeyen bir tarihe ertelendi ve muhalefet önderi Aung San Suu Kyi'nin evinde göz hapsinde tutulması sürdü.