Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Elizabeth dönemi

  • Okunma : 872

Elizabeth dönemi, İngiltere'de Elizabeth I döneminde edebiyat ve sanatta gerçekleştirilen Rönesansı belirten terim. Elizabeth döneminde ülkenin hızla zenginleşmesine ve Avrupa'nın en güçlü devletlerinden birine dönüşmesine paralel olarak, edebiyat ve sanatta da bir gelişme görülmüştür. Dönemin idealizmi Sir Walter Raleigh ile Sir Philip Sidney tarafından temsil edilmiş, Sidney, ateşli Defence of Poesie (Şiirin Savunulması) (1579-81; yayını 1595) adlı yapıtının yanı sıra uzun, karmaşık, pastoral şiiri Arcadia’yı (1590) yayınlamıştır. Çağdaşı Edmund Spenser, Ariosto'nun Oriondo Furioso’sundan (Öfkeli Örlando) büyük ölçüde etkilendiği epik destanı The Faerie Queene'i (Periler Kraliçesi, 1590-1596) yazarak, birçok İngiliz yazarını Avrupa edebiyatına yöneltmiştir. Yazarlar ayrıca, yerel geleneklerden de yararlanmaya, klasisizmin ilkelerinden kurtularak taklitten uzaklaşmaya başlamış, sözgelimi William Shakespeare, Boccaccio ve Montaigne'den serbestçe düşünceler derlemesine karşın, şiir ve tiyatro oyunlarını son derece özgün başyapıtlara dönüştürmeyi başarmıştır.

Dilin kendisi de büyük bir yayılma ve esnekleşme göstermiş yeni sözcükler bulunur ve varolan sözcükler yeni anlamlarla kullanılırken, başka dillerden alınan sözcüklerde İngilizce'yi zengin bir dil haline getirmiştir.

Tiyatro oyunlarında, üç birlik kuramına yer yer uyulmamaya başlanmış, ama bu arada söz konusu kurala bağlı kalmayı sürdüren "klasik" oyun yazarları da Every Man in His Humour(1598) gibi kusursuz yapıtlar ortaya koymuşlardır. Başka dillerden çeviriler yaygınlaşmış ve etkili olmuşlar. Sir Thomas Hoby'nin Castiglone'den Saraylı çevirisi (1561), Sir Thomas North'un Plutarkhos'tan Yaşantılar çevirisi (1579) soylu idealleri yüceltmelerdir. Bu arada Marlowe ve George Chapman, Eskiçağ şairlerinin yapıtlarını İngilizce'ye kazandırmışlardır. John Lyly'nin roman ve tiyatro oyunları, gösterişli, ama yapay üsluplarıyla öbür yazarları, hattâ söylentiye göre kraliçe Elizabeth'i etkilemiştir. İngiliz dilinde gerçek anlamda ilk deneme yazarı Francis Bacon'un Denemeier'i 1597'de yayınlanmış, Richard Hakluyt'un gerçek yolculuklara dayanan betimleyici coğrafya yapıtları coğrafyaya, Raphael Holinshed'in Chronicles'ı (Kronikler, 1577) da tarihe katkıda bulunmuşlardır.

1590-1600 arasında lirik şiirde olağanüstü bir gelişme gerçekleşmiş, Shakespeare'in yanı sıra Michael Drayton, Samuel Daniel, Sidney ve Spenser, sone türünün en güzel örneklerini vermişlerdir. Bu arada balad gibi öbür şiir türleri de başarıyla kullanılmıştır. John Donne'un ölümünden sonra yayınlanan Songs and Sonnets (Şarkılar ve Soneler, 1633) adlı kitabı da, son derece önemlidir. Lirik şiir, metafizik şiire paralel olarak gelişmiş, iki türde de şairler zekâ, düşgücü ve kalıp ustalığını ortaya koymuşlardır.

Elizabeth dönemi tiyatrosu da benzer, hattâ daha da büyük bir zenginlik ve çeşitlilik göstermiştir. Oyunlar uygun bütün yerlerde, avlularda, büyük konakların salonlarında, üniversite kasabalarında, halk tiyatrolarında ve özel tiyatrolarda sahneye konmuştur. Shakespeare'in kumpanyası ve Lord Chamberlain's Men gibi topluluklar, ayrıca çocuk tiyatroları, Yalnızca Shakespeare'nin neşeli komedilerinin aşabildiği Lyly, Greene ve Peele'in komedileri, Jonson ve Chapman'ın yergili "mizah" oyunları, büyük seyirci kitleleri çekmişlerdir. Ama dönemin en büyük edebi başarısı trajedide gerçekleştirilmiş, ilk ve neredeyse ilkel sayılabilecek uyaksız nazım biçimi, kullanılan Corboduç (1561) gibi oyunlardan Kyd (The Spanish Tragedy [İspanyol Trajedisi,

1586'ya d.]),Marlowe(Fausf[1588'e d.],The Jewof Malta [Malta Yahudisi,1590'a d.],Edward II [1594])ve Shakespeare'in başyapıtlarına kadar, Elizabeth dönemi tiyatro yazarları sanatlarını geliştirmeyi, gülünç öğeleri trajik öğelerle birleştirmeyi, yan konular oluşturmayı ve klasik ya da başka birincil kaynaklardan özgürce alıntılar yapmayı sürdürmüşlerdir.

Edebiyatın görkemli bir gelişme gösterdiği Elizabeth döneminde, müzikte de kusursuz yapıtlar ortaya konmuş. William Byrd, Orlando Gibbons ve Thomas Morley, İtalyan örneklerinden madrigali İngiliz beğenisine uyarlamışlardır. Thomas Tellis, pek çok motetin yanı sıra, bir org dehası olduğunu kanıtlayan ilahiler bestelemiş. John Dovvland gibi sanatçıların solo şarkıları için besteleri, Avrupa'daki benzerleriyle yarışacak niteliğe erişmiştir. Çalgı müziğinde de John Bull, Giles Farnaby ve Francis Cutting gibi ustalar görkemli yapıtlar ortaya koymuşlardır. Mimarlıkta yarı ahşap Tudor evleri dönemin simgesi olmuş (birkaç örnek günümüze kalmıştır), resimdeyse yalnızca minyatür alanında ilgi çekici yapıtlar gerçekleştirilmiştir.

Elizabeth'in 1603'te ölümü ve yerine James l'in (İskoçya'da James VI) tahta çıkmasıyla, toplumdaki refah düzeyi gerilerken, sanata da daha kasvetli bir anlayışın egemen olmasıyla, İngiliz Rönesansı sona ermiştir.