Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Evliya Çelebi

  • Okunma : 718

Evliya ÇelebiTürk gezgini ve yazarı (İstanbul 1611-Mısır 1682'den sonra). Saray kuyumcubaşısı Mehmet Zilli'nin oğlu olan Evliya Çelebi, Enderun'a alınıp,hat,nakış, süsleme, müzik öğrendi; şiirler yazdı. Genç yaşta seyahate merak sarıp (anlattığına göre, yolculuklarına, düşünde Hz. Muhammed'i görmesi ve"şefaat ya resul Allah"diyecek yerde şaşırarak "seyahat ya resul Allah" demesi üstüne başlamıştır), ilk iş olarak İstanbul'u karış karış gezdi ve yapıtının birinci cildini yazdı (1630). İstanbul dışına ilk gezisine, babasından izinsiz olarak, eski dostu Okçuzade Ahmet Çelebi'yle 1640'ta çıkarak, Burşa'ya gitti. Dönüşünde gezi için babasından izin alarak, İzmit gezisinden sonra (Haziran 1640) Trabzon'a gitti; Azak kalesinin alınmasında bulundu. İstanbul'a dönüp, dört yıl sonra, Girit seferine çıkan Yusuf Paşa'yla Hanya'nın fethine katıldı (1645); yeniden İstanbul'a döndü. Erzurum beylerbeyi Defterdarzade Mehmet Paşa'nın müezzini ve musahibi olarak bütün Anadolu'yu gezip, Azerbaycan ve Gürcistan'ın bir bölümünü dolaştı. Habercilik göreviyle Gümüşhane, Tortum dolaylarını gezip, İstanbul'a dönerek, Vardar Paşa'ya karşı asker toplamak amacıyla Anadolu'daki paşalara mektup götürüp getirmekle görevlendirildi; fırtınada yolunu şaşırarak celalilerin eline düştü. İstanbul'a dönüşünde (1648), Şam beylerbeyi Murtaza Paşa'nın yanına girip, Şam'a giderek (18 Eylül 1648-14 Temmuz 1650), Orta Anadolu, Doğu Anadolu ve Filistin'in birçok yerini dolaştı. Melek Ahmet Paşa sadrazam olunca, yakını olduğu paşa sayesinde sarayda dönen entrikaları, yönetimdeki bozuklukları yakından görme olanağını, Melek Ahmet Paşa Özi beylerbeyliğine atanınca da, Rumeli'yi gezme olanağını buldu (23 Ağustos 1651- Haziran 1653). Görevden alınan Melek Ahmet Paşa'yla İstanbul'a dönüp, paşanın beylerbeyliğine atanması üstüne, yeniden Anadolu ve Doğu İran gezisine başladı (9 Mart 1655-24 Haziran 1656).

Melek Ahmet Paşa yeniden Özi'ye atanınca Silistre'ye giderek, Kırım hanı Mehmet Giray IV'ün hizmetine girdi. Melek Ahmet Paşa'yla Bosna'ya giderken Köprülü Mehmet Paşa'nın adamları tarafından yaralanınca İstanbul'a dönüp, Mehmet IV'le Anadolu gezisine çıktı; Köse Ali Paşa'nın seferine katılarak (26 Nisan 1660) Tamışvar, Arnavutluk, Uyvar, Bohemya, Belgrad'ı dolaştı (1660-1662). Fazıl Ahmet Paşa'yla Avusturya seferine çıkıp (Avrupa'nın birçok yerini dolaştığını söylerse de, bu sözleri pek inandırıcı değildir), yazdığına göre Macaristan'ın büyük bölümünü, Eflak, Boğdan, Erdel, Kırım, Kafkasya, Dağıştan, Hazar denizi kıyıları, Volga çevresini dolaştı. Adil Giray'la bazı seferlere katıldıktan sonra İstanbul'a döndü (Mayıs 1667). Rumeli kentlerini, Tesalya, Yunanistan, Mora, Girit'i dolaştı. Kandiye'nin fethini görüp, Arnavutluk kıyılarını gezerek, İstanbul'a döndü (26 Ocak 1668-31 Ağustos 1670).

Hacca gitmek için on dördüncü ve sonuncu gezisine çıkıp, Batı Anadolu, Sakız, Istanköy, Sisam, Rodos, Güney Anadolu, Suriye'yi dolaştıktan sonra, hac görevini yerine getirerek, Mısır'a geçti ve Habeş eyaleti, Sudan, Salihiye'yi gördü.

Olayları anlatırken zaman zaman abartmış olmasına karşın, Evliya Çelebi'nin 10 büyük ciltlik Seyahatnamesi, bilim adamları için değerli bir belgedir.