Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Franz Kafka

  • Okunma : 258
Franz Kafka Resim

(1883-1924). Çekoslovakya’nın başkenti Prag’da doğan Franz Kafka, varlıklı bir Çek Yahudisi’nin oğluydu. Toplumda kendine bir yer edinmenin yolunun çok para kazanmaktan geçtiğini savunan babası, Kafka’nm yazarlığa olan eğilimini hoş karşılamıyordu. Otoriter, bencil, başarılı ve çevresinde ürküntü yaratan baba imgesi Kafka’yı ömrü boyunca etkiledi. Korkutucu kişiliğiyle babası yaşamının hep merkezinde oldu.

    Kısa bir süre edebiyat ve tıp öğrenimi gördükten sonra, özel yaşamı ve yazarlığı için daha çok zaman ayırabileceği düşüncesiyle, hukuk mesleğini seçti. Prag’da doktorasını verdikten sonra bir sigorta şirketinde çalışmaya başladı. Yazmak için ancak geceleri zaman bulabiliyordu. Bir süre sonra yaşamını kazanmak için katlandığı bu sıkıcı iş taşıyamayacağı bir yük haline geldi. Hastalığı yüzünden işinden ayrılınca, kendini bütünüyle yaratıcı çalışmalarına verme olanağı bulabildi.

    Doğayı, uzun yürüyüşleri, yüzmeyi, kürek çekmeyi seven Kafka, bilimdeki gelişmelerle de yakından ilgiliydi. Klasik Alman felsefesi ve psikanaliz ilgi duyduğu konular arasındaydı. 1914’te nişanlandıysa da, evliliğin yaşamını kısıtlayacağını düşündüğü için nişanı bozdu. Daha sonraki yıllarda bir kez daha evlenme girişiminde bulundu.

    Kafka Almanca yazdığı yapıtlarında insan yaşamındaki belirsizlikleri ve kaygıları bir karabasana benzer biçimde dile getirir. Bunun için simgelere ve alegoriye başvurur. Öykülerinde mantıklı bir kurgu vardır. Dili kolay anlaşılır, betimlemelerinde ayrıntıya önem verir. En ilginç ve en çok yankı uyandıran öykülerinden biri olan Değişini'de (Die Vervandlung; 1912) sıradan bir memur olan Gregor Samsa bir sabah yatağında uyandığında, dehşet içinde kosko­caman bir böceğe dönüştüğünü fark eder. Çevresindeki her şey eskisi gibidir. Değişime uğrayan yalnızca kendisidir.

    Kafka’nm öykülerinin çoğunda kişiler kendilerini böyle beklenmedik ve içinden kolay kolay çıkılamayacak durumlarda, yalnız ve savunmasız bulurlar. Böcek simgesi belki de yaşamın ne denli sıkıcı olduğunu, insanlığa yabancılaşmayı ve kendi kendinden tiksinmeyi ifade etmek içindir. Kafka’nm kahramanlarının çağdaş dünyada yaşarken duyduğu kaygı, yabancılaşma ya da yitiklik okuru yadırgatmaz; kendi de derinden derine bunları duyumsar ve roman ya da öykü kahramanıyla kendini özdeşleştirir.

    1917’de vereme yakalandığını öğrenen Kafka, kısa bir süre Berlin’de yaşadıktan sonra sağlığının iyice bozulması üzerine Prag’a döndü. Yaşamı sırasında çok azının yayımlandığı yapıtlarının ölümünden sonra yakılmasını istedi. En yakın dostu Max Brod, Kafka’nm sözünü tutmayarak yapıtlarını yayımlamakla 20. yüzyıl edebiyatının zenginleşmesine katkıda bulundu. Ayrıca Kafka’nm yaşamöyküsünü yazdı ve yapıtlarını yorumladı.

    Yaşarken yayımlanan öykülerinden Das Urteil (1912; “Yargı”) ve Ceza Sömürgesi'ni (in der Strafkolonie; 1914) sayabiliriz. Dava (Der Prozess; 1924), Şato (Der Schloss; 1922) ve Amerika (1927) adlı üç romanı, çok sayıda mektubu ve günceleri ölümünden sonra yayımlandı.

Franz Kafka Resimleri