Hollanda
Hollanda
GENEL BİLGİLER. Yüzölçümü: 41 863 km². Başkenti ve en büyük kenti: Amsterdam (936 410 nüf.; banliyölerle birlikte). Hükümet merkezi: Lahey.
TOPLUM YAPISI. Nüfusu (1990 tah.): 14 936 032; nüfus yoğunluğu: Km²/ye 356,7 kişi. Nüfus dağılımı (1989 tah.): Kentlerde % 89; kırsal kesimde % 11. Yıllık Nüfus artış hızı (1990 tah.): % 0,4. Resmî dili: Hollandaca. Başlıca dinler: Katolik, protestan.
EĞİTİM VE SAĞLIK. Okuma-yazma oranı (1990): Yetişkin nüfusun % 100'ü. Üniversite sayısı (1990): 10. Hastane yatak sayısı (1988): 94 000. Hekim sayısı (1989): 35 852. Ortalama ömür (1988): Kadınlarda— 80; erkeklerde— 74. Bebek ölüm oranı (1991): 1 000 canlı doğumda 6,8. EKONOMİ. GSMH (1990): 218 milyar dolar; kişi başına ulusal gelir (1990): 14 600 dolar. Etkin nüfus dağılımı (1986): Hizmetler— % 50,1; sanayi ve yapı sanayisi— % 28,2; kamu görevlileri— % 15,9; tarım— %5,8; işsiz (1989)— % 9,1 .Dış ticaret (1991): Dışsatım— 133 milyar dolar; dışalım — 125 milyar dolar. Ticaret yaptığı başlıca ülkeler: Almanya, Belçika-Lüksemburg, Büyük Britanya, ABD. Para birimi: 1 qulden (quilder) ya da flo-rin“ 100 cent.
YÖNETİM. Türü: Meşruti krallık. Yasama organı: İki meclisli parlamento (Etats Generaux). Yönetim bölümlenmesi: 12 il.
ULAŞIM. Demiryolları (1989): Toplam 2 824 km. Karayolları (1989): Toplam 115 000 km. Başlıca limanları: 10. Başlıca havaalanları: 4.
Batı Avrupa'da krallık. Yaklaşık 52° kuzey enleminde ve 5° doğu boylamında yer alan, doğuda Almanya, güneyde Belçika'yla sınırlı olan Hollanda, kuzeyde ve batıda uzun bir kıyıyla Kuzey denizine açılır; kuzeybatı kıyıları açığındaki Batı Friz adaları ile Antil denizindeki Hollanda Antilleri adı verilen 5 ada da Hollanda'ya bağlıdır. Avrupa'nın en küçük ve en yoğun nüfuslu ülkelerinden biri olan Hollanda, aynı zamanda da Avrupa'nın yaşama düzeyi en yüksek ülkelerinden biridir.
YÜZEYŞEKİLLERİ VE DOĞAL KAYNAKLAR
Hollanda topraklarında yükseltiye bağlı iki bölge ayırt edilir: Ülkenin kuzey ve batı kesimlerini içeren, yükseltilerin deniz düzeyinin 1 m kadar altında olduğu Aşağı Hollanda; ülkenin güney ve doğu kesimlerini içeren, biraz daha yüksek (en yüksek noktası güneydoğu ucunda 321 m'yi bulur) Yukarı Hollanda. Toplam yüzölçümün yaklaşık üçte biri med döneminde deniz düzeyinin altında kalır. Yaklaşık üçte biriyse, bentler oluşturularak ve suların pompalanması yoluyla su düzeyinin denetim altında tutulduğu polderler halinde düzenlenmiştir. Ülkenin en alçak noktası, Rotterdam'm hemen kuzeydoğusundadır: Deniz düzeyinin 6-7 m altında.
Topraklar. Büyük bölümü kumlu ve yer yer iri kum karışımlı olan Yukarı Hollanda topraklarında ancak büyük miktarda hümüs ve gübre eklendikten sonra tarım yapılabilir. Büyük ölçüde deniz çamuru ve turbalıklardan oluşan Aşağı Hollanda topraklarıysa, polderler halinde düzenlemeden sonra, tarıma son derece elverişli duruma gelmiştir.
İklim. Kuzeybatı Avrupa'nın öbür kesimlerinde olduğu gibi, Hollanda da Kuzey denizinin yumuşatıcı etki sağladığı Kuzey iklimi etkisindedir. Yüzölçümünün küçüklüğünden ve yükselti farklarının yok denecek kadar az olmasından ötürü, iklim farkları son derece azdır. Hemen her yerde yıllık sıcaklık ortalamaları temmuzda 17 °C, ocakta 2 °C'tır. Yıllık tutarı 762 mm olan yağışlar, eşit biçimde dağılmıştır. Özellikle sonbaharda şiddetli fırtınalar hızlı hava değişikliklerine yol açabilir.
Akaçlama. Avrupa'nın üç en önemli su yolu Meuse (ya da Maaş), Ren ve Schelde, ülkenin güneybatısındaki bir deltada birleşerek denize dökülürler. Ren üç büyük kola ayrılır: Waal, Lek ve İjssel. Düz polder topraklarını çeşitli yönlerde aşan kanallar ve bentler ağıyla, yapay bir akaçlama sistemi oluşturularak, toprakların su altında kalması önlenmiştir. Daha Ortaçağ'da bentler yapılmaya başlanarak yeraltı suyu düzeyleri denetim altına alınmış ve XIV.-XVII. yy'larda polderlerdeki fazla suların pompalanmasında yel değirmenleri kullanılarak, batı kesimdeki pek çok küçük göl kurutulmuş, önceleri buharla, daha sonra da dizel ve elektrik motoruyla çalışan pompaların kullanılması, daha büyük toprakların kazanılmasını sağlamıştır. 1853'te Haarlem gölünün suyunun boşaltılmasıyla 162 km² toprak kazanılmış, 1920'de Eski Zuiderzee'nin ağzını kapatan bir bent yapımıyla başlatılan Zuiderzee planıyla, beş polder halinde (1930'da tamamlanan Wieringmeer, 1945'te tamamlanan Kuzeydoğu, 1957'de tamamlanan Doğu Flevoland, 1968'de tamamlanan Güney Flevoland ve 1963'te yapımına başlanmış olan Markerwaard polderleri) düzenleme sonucunda günümüze kadar 1 050 km² daha toprak kazanılmış, ayrıca İjsselmeer tatlısu gölü oluşturulmuştur.
Zeeland'ı sık sık su altında bırakan gelgit dalgalarından korumak amacıyla 1958'de başlatılmış büyük bir su baskını denetim projesi olan Delta planı da 1986'da tamamlanmış, bu amaca ulaşmak için, Ren, Meuse ve Doğu Schelde ırmaklarının haliçlerinin denizle bağlantılarını kesen, ayrıca Haringvliet ve Grevelingen gibi tat-lısu gölleri oluşturan bir dizi bent yapılmıştır. Irmakların fazla suları Yeni Suyolu'ndan ve alavere havuzlarından geçerek Haringvliet barajına ulaşmaktadır. Yalnızca Batı Schelde ve Yeni Suyolu, Belçika'daki Anvers'e ve Rotterdam'a geçişe açık kalmıştır.
Bitki örtüsü ve hayvan topluluğu. Hollanda'da yapraklarını döken ağaçlardan oluşan ormanların aşağı yukarı tümü yok edilmiştir. Günümüzde ülke topraklarının yalnızca % 8'i ormanlıktır; bunların da çoğu, sonradan ekilmiş yapraklarını dökmeyen ağaçlardan oluşur. Yaban hayvanları da büyük ölçüde azalmıştır ve gerek devlet, gerek özel kuruluşlar kalan hayvanları korumak için çaba harcamaktadır. Buna karşılık Wadden gölü, dünyaca ünlü bir kuş cennetidir.
Yeraltı gelir kaynakları. Hollanda'nın başlıca yeraltı gelir kaynağı 1959'da kuzey kesimdeki Schohteren'de bulunan büyük doğal gaz yataklarıdır (Hollanda dünyanın dördüncü büyük doğal gaz üreticisidir). Kuzey ve batı kesimlerinde petrol yatakları bulunmakla birlikte, ülkenin petrol gereksinmesinin % 5'inden azını karşılayabilmektedir. Limburg ilindeki kömür yatakları daha ucuza yurt dışından satın alınan kömürle, petrolla ve doğal gazla rekabet edemediğinden, işletilmemektedir. Öbür yeraltı gelir kaynakları arasında tuz, marn, turba yatakları sayılabilir.
TOPLUM YAPISI
Hollanda halkı, bir ölçüde Keltlerle karışmış Germen kökenli türdeş bir halktır. En farklı yerel alt topluluk, kuzeybatıdaki Batı Friz adaları halkıdır. Günümüzde ülkede, Güney Molük adalarından, Surinam'dan ve Akdeniz ülkelerinden gelme çok sayıda yabancı işçi de yaşamaktadır. Resmî dil, Germen dilleri öbeğinden Hollandaca'dır. Gene bir Germen dili olan Friz dili, Batı Friz adalarındaki okullarda Hollandaca'yla birlikte öğretilmektedir.
Din. Hollanda nüfusunun yaklaşık % 36'sı katolik, % 26'sı protestandır. Musevilerin oranı % 1'i aşmamaktadır.
Yakın döneme kadar Hollanda toplumu dinsel özelliklere göre kesin bir biçimde ayrılmışken (katolikler ve protestanlar çocuklarını ayrı okullara gönderirler, ayrı gazeteler okurlar, ayrı dükkânlardan alışveriş ederler ve oylarını ayrı partilere verirlerdi), bu ayrılık günümüzde, biraz yumuşamıştır.
Nüfus. Hollanda halkının % 40'ından çoğu nüfusu 50 000 ve üstündeki kentlerde yaşar ve nüfusun yaklaşık yarısı Utrecht'ten başlayıp Amsterdam, Lahey, Rotterdam'a uzanan "Randstad Hollanda'' adı verilen yerleşme alanında toplanmıştır. Başlıca kentler Amsterdam, Rotterdam, Lahey, Utrecht, Eindhoven, Groningen, Tilburg, Haarlem, Nijmegen, Apeldoorn ve Enschede'dir. Dünyanın en yoğun nüfuslu ülkelerinden biri olan ülkede, en yoğun nüfuslu il Güney Hollanda ili, nüfus yoğunluğunun en düşük olduğu ilse Drenthe'dir. Ülke nüfusu, 1900'den bu yana yaklaşık üç kat artmıştır; ama artık yıllık artış oranı yakın dönemde çok düşmüştür.
Eğitim ve sağlık. 6 -16 yaş arasındaki çocuklar için öğrenimin zorunlu olduğu ülkede, okulu 16 yaşında bırakanlar da, öğrenimlerini yarım günlük okullarda iki yıl daha sürdürmek zorundadırlar. En büyük üniversiteler Leiden (aynı zamanda ülkenin en eski üniversitesidir), Groningen, Amsterdam ve Utrecht üniversiteleridir. Nüfusun tamamı okuma-yazma bilmekte ve pek çoğu birden çok dil konuşmaktadır.
Devlet ve özel sağlık sigortası bütün yurttaşlara yüksek bir sağlık hizmeti sağlamaktadır.
EKONOMİ
Başlangıçta ekonomisi balıkçılığa ve ticarete dayanan Hollanda'nın batı bölgelerinde, daha sonra gemi yapımı, elmas işlenmesi ve denizaşırı bölgelerden gelen hammaddeleri işleyen besin sanayisi (kakao, çikolata, cin ve likör üretimi) gelişti. Hollanda'da Büyük Britanya'ya ve Almanya'ya oranla daha geç başlayan sanayi devrimi, ancak XIX. yy'ın sonunda, Limburg madenkömürü yataklarının işletilmeye başlanmasıyla geniş boyutlara ulaşabildi. 1930 yıllarındaki Büyük Ekonomik Bunalım'dan ve İkinci Dünya Savaşı'dan büyük zarar gören ülke, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir yandan Belçika, Lüksemburg ve Hollanda'dan oluşan Benelüks Ekonomik Birliği'nin, öte yandan da Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun (AET) kurulmasıyla, hızla zenginleşmeye başladı.
Sanayi ve madencilik. Hollanda, kuzey kesimindeki doğal gaz dışında, sanayiye gerekli bütün hammaddeleri yurt dışından getirtmek zorundadır. Bunun sonucu olarak, başlıca sanayi bölgeleri Rotterdam/Europoort ve Amsterdam-Kuzey denizi kanalı-İjmuiden liman tesisleri ve çevresinde gelişmiştir. Başlıca sanayi dalları arasında besin sanayisi, metalürji, demir-çelik sanayisi, elektrikli ve elektronik gereçler yapımı, kimya sanayisi, petrol sanayisi sayılabilir. Rotterdam önemli bir petrol arıtma merkezidir. Kuzey Denizi kanalı kıyısındaki Velsen demir-çelik sanayisinin merkezidir. Elektronik gereçler yapımıysa Eindhoven'de yoğunlaşmıştır. Besin sanayisi tesislerinin çok geniş bir alana dağılmış olmasına karşılık, kimya sanayisi tesisleri Rotterdam'da ve Limburg'da toplanmıştır. Günümüzde eski önemini yitirmiş olan dokuma sanayisi, Kuzey Brabant'da (Tilburg ve Helmond) ve Twente'de (Enschede ve Almelo) sürmektedir. Hükümet daha az gelişmiş olan kuzeydoğu illerinde, Limburg'un güney kesimindeki eski kömür çıkartma bölgesinde ve büyük ölçüde gerilemiş olan eski dokumacılık kentlerinde, gelişmeyi yeniden sağlamaya çalışmaktadır.
başlıca enerji kaynağı olan kömürün önemi, günümüzde büyük ölçüde azalmıştır. Doğal gaz kullanımının artmasıyla birlikte, petrolün da enerjideki payı azalmıştır. İki nükleer santralı bulunan ülkede 1986'da eski SSCB'deki Çernobil santralındaki korkunç kazadan sonra, planlanan iki yeni nükleer santralın yapımından vazgeçilmiştir.
Tarım. Hollanda'da tarım, özellikle yüksek değerli dışsatım ürünleri üretiminde uzmanlaşmıştır. Başlıca dışsatım ürünleri arasında dünyaca ünlü Hollanda peynirleri ve tereyağı sayılabilir. Harlem bölgesinde lale, vb. çiçek soğanları, Lahey'in güneyindeki Westland yönetim bölgesinde domates, salatalık, marul seracılığı ve çiçek yetiştiriciliği büyük ölçüde gelişmiştir.
Balıkçılık ve ormancılık. Balıkçılığın önemli ölçüde geliştiği ülkede başlıca balıkçı limanları İjmuiden, Scheveningen ve Urk'tur. Tutulan en değerli balıklar arasında dilbalığı ve pisi balığı ile yengeç, midye, istiridye, vb. kabuklu deniz hayvanları sayılabilir. Ormancılığın ekonomik bakımdan önemi yoktur.
Ulaşım. Ülkede yük taşımacılığının büyük bölümü yaygın ve modern karayolu ağı aracılığıyla, geri kalanıysa, yaklaşık 4 850 km uzunluğundaki Ren, Meuse, vb. kanallaştırılmış ırmaklar yoluyla yapılır. Toplam yükün çok az bir bölümünün devlet demiryollarıyla taşınmasına karşılık, demiryolları yolcu ulaşımında önemli rol oynar. Dünyanın başlıca havayolu şirketlerinden biri olan Hollanda Krallık Havayolları (KLM) devletindir. Amsterdam'daki Schiphol havalimanı, Avrupa'nın en işlek havalimanlarından biridir.
Genişletilmiş Yeni Suyolu'yla Kuzey denizine bağlanmış olan Rotterdam/Europoort, dünyanın en büyük ve en işlek limanıdır. Eskiden ülkenin başlıca limanı olan Amsterdam, Kuzey denizi kanalıyla Kuzey denizindeki İjmuiden'e, 1938'de açılan Amsterdam-Ren kanalıyla da Ren ırmağı ve Orta Avrupa'ya bağlanır. 9 000 km uzunluğunda bir boru hattı ağıyla, Rotterdam, vb. üretim alanlarından Hollanda'nın öbür bölgeleri ile Belçika, Fransa ve Almanya'ya doğal gaz ve petrol taşınır.
Ticaret. Hollanda'nın dış ticaret bilançosu genellikle olumludur: Dışsatım, değer olarak dışalımı hafifçe aşar. Başlıca dışsatım malları arasında petrol ürünleri, doğalgaz, kimyasal ürünler, makineler, ulaşım araçları ve çeşitli besin ürünleri sayılabilir. Hollanda, ticaretinin büyük bölümünü Avrupa Topluluğu'nun öbür üyeleriyle (özellikle Almanya'yla) ve ABD'yle yapar. Ülke 1948'de Belçika ve Lüksemburg'la Benelüks Gümrük Birliği'ni, 1957'de öbür Avrupa ülkeleriyle birlikte Avrupa Topluluğu'nu, 1958'de de Benelüks üyeleriyle birlikte Benelüks Ekonomik Birliği'ni oluşturmuştur. Haberleşme. Hollanda'da ülke çapında 8 günlük gazetenin yanı sıra 80 kadar da bölgesel gazete yayınlanmakta, devletin olan Hollanda Yayın Kurumu, sekiz şirketin etkinliklerinin eşgüdümünü sağlamaktadır. DEVLET YAPISI
Hollanda Krallığı, babadan oğula geçen meşruti bir krallıktır. Devlet başkanı, 1980'den bu yana Orange sülalesinden kraliçe Beatrix'tir. Yürütme gücü hükümdar (hükümdar hükmeder ama yönetmez) ile hükümet siyasetini biçimlendirip uygulamakla görevli bakanlar kurulunda, yasama gücü hükümdar ile iki meclisli parlamentodadır (Etats Generaux). Birinci Meclis'in 150 üyesi 4 yılda bir genel oy sistemiyle, İkinci Meclis'in 75 üyesi de 6 yılda bir 11 il meclisi tarafından seçilir. 18 yaşını doldurmuş bütün Hollanda yurttaşları seçimlerde oy kullanabilir. 11 ilin her biri, başkanı kraliçe tarafından atanan, üyeleri halk tarafından seçilen birer il meclisi tarafından yönetilir. Sayıları 800'ü aşan belediyeleri, hükümet tarafından atanan belediye başkanları yönetir.
TARİH
Roma döneminden önce Batavlar, Frizler, vb. Germen halklarının yerleştikleri günümüzdeki Hollanda toprakları, İ.Ö. XII. yy.-İ.S. III. yy. arasında Roma işgalinde kaldı. V. yy'daki büyük Germen akınları sırasında Frankların ve Saksonların yerleştikleri ülkede, Franklar Batavları içlerinde eritip, VIII. yy'da da Frizlere ve Saksonlara egemenliklerini kabul ettirerek, Hollanda'yı Charlemagne'ın yönetimindeki Frank İmparatorluğu'na kattılar. Charlemagne'ın ölümünden sonra Frank İmparatorluğu parçalanınca, topraklarının büyük bölümü Doğu Frank Krallığı'na geçen Hollanda, Frankların egemenliğinin gün geçtikçe zayıflamasıyla, sık sık Vikingler tarafından yağmalandı.
Daha sonra Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu'na bağımlı birçok küçük devlete (Utrecht Piskoposluğu, Brabant ve Gelderland düklükleri, Zeeland Kontluğu, Hollanda Kontluğu, vb.) bölünen Hollanda toprakları, 1 348'de Bourgogne düklerine bağlanıp, yeniden gelişmeye başladı. 1477'de, dük Atak Philippe'in, torunu ve vârisi Bourgognelu Marie'nin Kutsal Roma-Germen imparatoru Maxmilian Ne evlenmesiyle Habsburg sülalesine bağlanıp, daha sonra da Habsburgların İspanya kolu tarafından yönetilmeye başlandı.
Birleşik Eyaletler Cumhuriyeti. 1555-56'da Kutsal Roma-Germen impatoru Kari V'in ölümünden sonra İspanya'da tahta Felipe ll'nin çıkmasıyla birlikte, koyu bir katolik olan Felipe ll'ye karşı, Hollanda'nın protestan kentlerinde yoğun bir muhalefet hareketi gelişmeye başladı.
1568'de Orange prensi Willem l yönetiminde patlak veren Hollanda ayaklanması sırasında, Birleşik Eyalet-ler'in kurulduğu açıklandı, ama İspanya bu kararı 1648'deki Vestfalya Barışı'na kadar kabul etmedi ve çarpışmalar o tarihe kadar sürdü. Ülkenin kuzey kesimindeki yedi il (Hollanda, Zeeland, Utrecht, Gelderland, Groningen, Friesland ve Overijssel illeri), 1581 'de İspanya'dan bağımsızlıklarını ilan ettiler; çoğunluğu Katolik olan güney illeriyse İspanya'ya bağlı kalarak, İspanya Veraset savaşlarından sonra da Avusturya Habsburglarına bağlandılar.
XVII. yy'da ticaret ve gemiciliğin gelişmesiyle Birleşik Eyaletler hızla zenginleşip, Hollanda Doğu Hindistan Şirketi'nin aracılığıyla Seylan (günümüzde Sri Lanka), Güney Afrika, Cava ve Sumatra'da sömürgeler edindi. 1624'te kurulan Hollanda Batı Hindistan Şirketi'yse Brezilya, Curaçao ve Saint Martin'de topraklar eİde edilmesine katkıda bulundu. Ne var ki, İngiltere-Hollanda Savaşları (1652-74) sonucunda denizlerde denetimi İngiltere'ye kaptıran ülke, XVIII. yy. boyunca uzun bir gerileme dönemi yaşadı. 1795'te Fransızların Batay Cumhuriyeti'ne (1795-1806) dönüştürdükleri Birleşik Eyaletler, daha sonra Napolyon'un kardeşi Louis Bonaparte'ın hükümdarlığında Hollanda Krallığı'nı (1806-10) oluşturup, 1810'da Fransız İmparatorluğu'na katıldı.
Hollanda Krallığı. Napolyon'un 1814'te yenilgiye uğramasından sonra, yedi "birleşik eyalet", güneydeki Avusturya Habsburglarına bağlı topraklarla birleşerek, kral Willem'ın yönetiminde Hollanda Krallığı'nı oluşturdu ve bu karar Viyana Kongresi tarafından 1815'te onaylandı. Ne var ki, kuzey ile güney arasındaki bu birlik, 1530'da sona erdi ve o tarihte güney illeri, yeniden ayrılarak Belçika Krallığı'nı oluşturdular (1839). 1848'de, kral Willem II döneminde, 1814 Anayasası'nda değişiklikler yapıldı. Bu gelişme VVillem III döneminde de (1849-90) sürdü ve liberal devlet adamı Johan Rudolf Thorberke'nin (1798-1872) gerçekleştirdiği yeni değişikliklerle, hükümdarın yetkileri önemli ölçüde sınırlandı. Willem III ölünce yerine 10 yaşındaki kızı Wilhelmina'nın geçtiği ülkeyi, kraliçenin ergenlik çağına ulaşmasına (1898) kadar, annesi Emma naip olarak yönetti.
Hollanda Birinci Dünya Savaşı'nda yansız kalmasına karşın, ciddi ekonomik sıkıntılarla karşılaştı; 1930 yıllarındaki genel Büyük Ekonomik Bunalım sırasında da iyice yoksullaştı. İkinci Dünya Savaşı'nda yeniden yansızlığını ilan eden, ama Mayıs 1940'ta Alman birlikleri tarafından işgal edilen ülkede (çoğu musevi 240 000 kişi Naziler tarafından öldürüldü), savaşın sona ermesinin ardından, Wilhelmina'nın 1948'de kraliçelikten çekilmesiyle, yerine kızı Juliana geçti. O tarihten başlayarak da, Hollanda'yı sömürgeci bir devletten, Avrupa Topluluğu'nun önde gelen üyelerinden birine dönüştürecek dönem başlamış oldu. Bu arada Endonezya ve Surinam'a sırasıyla 1949 ve 1975'te bağımsızlık tanındı.
1980'de kraliçe Juliana'nın tahttan çekilmesiyle yerine kızı Beatrix'in geçtiği Hollanda'da, 1977'den başlayarak ülke bir dizi koalisyonla yönetildi. 1982'de Hıristiyan Demokrat Parti'den Ruud Luhbers'in başkanlığında kurulan koalisyon hükümeti, 1986 ve 1989 seçimlerinden sonra da Lubbers tarafından yönetildi. Başbakan Lubbers bir kemerleri sıkma programı uygulayarak, devlet harcamalarını azalttı ve ekonomik etkinliklerin gerilediği dönemin yol açtığı gelir yitimlerini ödünlemek amacıyla, devletin sanayi kuruluşlarının birçoğunu özelleştirdi. 6 Eylül 1989'da yapılan seçimlerde de Hıristiyan Demokrat Parti'nin çoğunluğu kazanması üstüne yeniden başbakanlığa atanan Lubbers, bu kez İşçi Partisi'yle bir merkez-sol koalisyonu kurarak, sıkı bütçe siyaseti uygulamasını sürdürdü. Körfez bunalımından (1990) sonra, Irak'a karşı oluşturulan koalisyona üç büyük savaş gemisi göndererek katılan Hollanda, bu arada Körfez bunalımının ekonomiyi bir ölçüde frenlemesine karşın, doğal gaz satışıyla gelirlerini artırdı.