Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Köpek

  • Okunma : 610

Köpek, Köpekgiller ailesinden evcil hayvan türü (Bil. a. Canis familiaris). Köpek ile insan arasında binlerce yılı aşkın bir birliktelik söz konusudur. Dördüncü Zaman kayaçlarında, insan kemiklerine karışık köpek kemikleri bulunmuştur. Tarihöncesi dönemde, insanın yoldaşı ya da koruyucusu olmadan önce insan gibi avcı olan köpek için, özel mezarlar bile yapılmıştır. Eski Mısır'da, firavunların mezarının kapısını bekleyen ve Mısır'ın dokuz düşmanını gözetleyen ölüler tanrısı Anubis, bir köpekti.

Köpeğin, insan tarafından eğitilmesinin ve çağlar boyunca insanın yanında yaşamış olmasının etkisiyle daha da artmış zihinsel yetenekleri vardır. Zekâsı iki-üç yaşındaki bir çocuğunkine denk sayılabilir. İlgi çekici bir belleği ve şaşılacak bir dikkat yeteneği vardır. Çok gelişmiş olan koklama duyusu sayesinde, bir hayvanın izini sürebilir ve sözgelimi, izlediği geyiğin dişi ya da erkek olduğunu ayırt edebilir.

Çeşitli ülkelerde yarışmalar ve sergiler düzenlenerek özellikle bir ırkın "standart"ı, yani bu ırkın özellikleri ve kusurları belirlenir. Saf ırk enikler (köpek yavrulan) için, soykütüğü tutulur ve bu kütüğe eniğin anası, babası ve doğurtucuları yazılır. Köpek dernekleri doğum belgeleri de verir; yani, soykütüğünde yazılı köpeklerin ırkım belirten soyağacı, bir belgede gösterilir. Bu "nüfus kâğıdı"nın üstünde, özel bir kâğıdın üstüne mürekkeple çıkarılmış olan köpeğin burun izi bulunur (insanların parmak izi gibi).

Köpek ırklarının sınıflandırılması sorunu çok karmaşıktır ve çözümlenmiş olmaktan uzaktır. Irkların sayısı gün geçtikçe artmakta, günümüzde yaklaşık olarak 200 köpek ırkı bulunmaktadır. En yaygın sınıflandırma kullanış temeline dayanır ve köpekler, av köpekleri, bekçi köpekleri, süs köpekleri diye gruplara ayrılır.

AV KÖPEKLERİ

Av, köpeğin yaşamında önemli yertutar; çünkü önemli bir içgüdünün, yani besin arama içgüdüsünün bir belirtisidir. İnsanoğlu bundan yararlanmayı bilmiş ve av için yetenekli ırklar elde etmek amacıyla, her çeşit ırkta ayıklama ve çaprazlamalar yapmıştır.

Av köpekleri arasında "koşan köpekler", avın izini sürer sonra ardına düşerler. Koklama duyusu çok keskin olan iri av köpekleri, yorulmak bilmeyen "koku" izcileridir; avcıya eşlik etmeye her zaman hazırdırlar ve dağda, ormanda, özellikle tavşan avında çok başarılıdırlar.

"İnde avlama", base (basset) denen köpeklerinki gibi özel bir yapı ve nitelikler gerektirir; bunlar cesur, yorulmaz, sahiplerine bağlı köpeklerdir; ama tilki ve porsuk inlerine öyle azgınca atılırlar ki, çoğunlukla çetin dövüşler pahasına düşman yenilinceye kadar, her türlü çağrıya kulak tıkarlar. Baseler süs köpeği olarak da yetiştirilirler.

Foksteriyeler (fox-terrier) de bu çeşit avlanmaya elverişli köpeklerdir; ayrıca, usta sıçan avcılarıdırlar.

Soylu ve sevimli köpekler olan tazılar, hızlı olmaları nedeniyle tavşan avına çok elverişlidirler; koklama duyuları keskin olmadığından, avın izini koklamayı bilmezler; buna karşılık, bir kez avı gördükten sonra, çılgınca bir koşuyla izler, asla gözden yitirmezler.

"Av bulan köpekler"se, çok gelişmiş koklama duyularıyla avı araştırır, ama ardına düşmez, yalnızca belirli bir davranışla (burnunu öne uzatıp bir ayağını yukarı kaldırarak) yerini avcıya işaret ederler. "Av getiren köpekler" arasında en ünlüleri braklar ve puanterlerdir (pointer).

Av bulma davranışları bakımından, spanyöller de ilgi çekicidir; bunların en tanınmışları, İngiltere'de üretilen seterler grubundandır. Grifonlarda çetin araziye uyabilen tanınmış av bulma köpekleridir. Sadık ve akıllı kokerler (cocker), ormanda avın yerini belirledikten sonra dışarı uğratır ve avcıyla ilintiyi hiçbir zaman kesmezler. Sarkık kulaklı bu sevimli hayvanlar, aynı zamanda sevimli can yoldaşlarıdırlar.

HİZMET VE BEKÇİ KÖPEKLERİ

"Kurtarma köpekleri" arasında en ünlüleri, Saint Bernard geçidi yakınındaki manastırın keşişleri tarafından yetiştirilen iri senbernar köpekleridir. Temövlerse (terre-neuve), suda boğulanları kurtarma işlerinde çok yararlıdırlar; ayakları perdeli gibi olduğundan çok iyi yüzerler.

Avcılık sanatında insanın yardımcısı olan köpek, yaşama alanının savunma içgidüsünü bu yöne aktarmıştır. Bu işbirliği bir dayanışmaya, hattâ bağlılığa dönüşmüştür: Köpek için efendisini ve mallarını, çoğu zaman tam bir özveriyle korumak doğaldır.

Güçlü bokserler (kısa burunları yüzünden çoğu zaman buldoglarla karıştırılan köpekler) ve ince uzun gövdeli dobermanlar en iyi koruma köpekleridir. En iyi bekçi köpekleriyse, iri İngiliz buldogları ve yenilmek bilmez çov-çovlardır (chow-chow).

Bazı ırklarsa, bu saydığımız görevlere ek olarak daha ilgi çekici işler başarırlar; sözgelimi, sürülerin güdülmesine önemli ölçüde yardımcı olurlar.

Köpekler bütün bu işlerde gerçek bir zekâ gösterirler. Fransız ya da Alman çoban köpeklerinin (bunlara yabani atalarına benzerliklerinden dolayı "kurtköpeği" de denir), koyun sürülerini gözetmeye doğuştan yatkınlıkları vardır; kaybolan kişileri aramakta, bazı polis operasyonlarında, kişisel koruma işlerinde ve körlere kılavuzluk etmede de bu köpekler kullanılır. Eskiden çoban köpeği olarak kullanılan İskoçya köpekleri, günümüzde yumuşak ve sadık süs köpekleridir. Sığır sürülerini gütmeye yarayan "sığırtmaç" köpekler de vardır. Kutup bölgelerinde kızak çekmek için "koşum" köpeği olarak güçlü ve dayanıklı, ama yırtıcı ve doymak bilmeyen haskiler, eskimo köpekleri ve samoyedler kullanılır.

SÜS KÖPEKLERİ

Süs köpekleri, daha çok foksteriye gibi küçük boy, hattâ pekinuva gibi cüce köpeklerdir. Tazılar ve İskoçya çoban köpekleri de bu bakımdan değerlidir. Kaniş, zekâsı ve "cambaz" yanıyla, kısa tüylü foks cinsi köpekler gibi, en iyi sirk köpekleri arasındadır. Çinlilerin kesip yemek için bakıp besledikleri çok-çov, Batı'da bir süs ve bekçi köpeğidir. Canlılığı ve sevimliliğiyle Dalmaçya köpeği, iyi bir can yoldaşıdır.

SAĞLIK VE EĞİTİM

Yılda yalnızca bir kez çiftleşen yabani türlerinden farklı olarak evcil köpek, biri şubata, biri ağustosa doğru yılda iki kez üreme dönemi geçirir. Gebelik yaklaşık olarak altmış gün sürer, döl verimi büyük ölçüde ırka bağlıdır: Bir doğumda 1 'den 15'e kadar yavru dünyaya gelebilir. Yavrular gözleri kapalı doğar ve on gün kadar öyle kalırlar; en az bir buçuk ay sonra sütten kesilirler.

Başlangıçta yalnızca etçil olan köpek, insanla bir arada yaşamaya başladıktan sonra hepçil olmuştur. Başlıca besini gene de et olmakla birlikte, besin dengesini sağlamak için yiyeceklerine sebze ve un da katmak gerekir. Köpekler için yapılmış bisküvi ya da mamalar gerekli bütün besinleri içerir. Genellikle günde bir öğün yeterlidir; orta ağırlıkta (25-30 kg) bir köpek, yarı yarıya et ve ekmekle beslenirse, normal olarak bir ay içinde kendi ağırlığına eşit miktarda yiyecek yer.

Bazen yirmi yıldan çok yaşamasına karşın, köpek, on-on iki yaşına doğru yaşlanır. Genç köpeğin kesici dişleri, sivri girinti-çıkıntılar taşıdıkları halde, daha be^ yaşına varmadan aşınmış olur. Yaşlı köpekte billur cisim donuklaşır ve gözbebeğine sütsü bir görünüm verir.

Köpek birçok hastalığa yakalanabilir ve çeşitli asalakların saldırısına uğrayabilir. Yavru köpek, bazen ölümle sonuçlanan, iyileşse de çoğunlukla ciddi bozukluklar bırakan "gençlik hastalığı"na çok duyarlıdır. Yavru köpeklerin bu hastalığa karşı aşılanması iyi olur. Köpeğin yakalanabileceği en tehlikeli hastalık kuduzdur; ısırmayla bulaşır. Kuduza yakalanmış hayvanların öldürülmesi zorunludur; çünkü kuduz, ısırmayla insana da geçer.

Köpeğe çeşitli yuvarlaksoiucanlar ve yassısolucanlar da bulaşabilir; çocuklara da geçebilen köpek tenyası bunlardan biridir. Keneler ve başka asalaklar da sağlığına özen gösterilmeyen köpekleri sarar. Bu nedenle, bir köpeğin kıllarını her gün fırçalamak, hattâ uzun kıllıysa, kemik ya da ağaç tarakla taramak gerekir. Köpeğin ayaklarına da özen gösterilmelidir: Çok uzun bir koşu, hayvanın tabanını aşındırabileceği için, dinlendirilmelidir. Yaşlı bir köpeğin tırnakları genellikle uzun olacağından, bir kıskaçla kesilmelidir.

Bütün hayvanlar gibi, köpeğin eğitimi de büyük bir sabır ister. Köpeğin eğitime en elverişli olduğu zaman, dört ya da beş aylık olduğu zamandır. Eğiticinin köpeğin gerçek sahibi olması en yararlısıdır. Birinci kural, köpeğin sahibini herkesten ayırt etmeyi ve yalnız onun elinden yiyecek almayı öğrenmesidir. Hayvanla "güven ve itaat" ilişkisinin kurulabilmesi için, vurmaktan sakınmalıdır; çünkü vurmak hayvanı korkutur. Her yanlış davranışı için köpek azarlanmalıdır; ama yanlış bir iş yapan bir köpeği bir iple bağlamak, çoğunlukla daha etkilidir. Bir tek sözcük, her zaman bir tek buyruğu belirtmeli ve bu buyruk sözcüğü, hiçbir zaman değiştirilmemelidir. Eğitimin başlangıcında, bir buyruğa uymamaya sık rastlanır; böyle durumlarda köpeğe vurmamak (çünkü darbeyi buyrukla karıştırıp, birleştirir), yalnızca ödüllendirmemek, buyrukları yerine getirdiğinde de, okşayarak ya da bir parça şeker vererek ödüllendirmek gerekir. Yeterince eğitilmiş bir köpek bir yanlış yapar ve bu nedenle dövülmesi gerekirse, döverken bir elle de sıkı sıkı tutulmalı ve ancak yatıştıktan sonra bırakılmalıdır.

Bir bekçi ya da koruma köpeğinin eğitimi güç bir iştir; uzmanlara başvurmayı gerektirir. Önce başkalarının verdiği yemi reddetmeye alıştırılan köpek, sonra eşyayı aramaya ve bulup getirmeye alıştırılır; daha sonra atlama gibi daha güç alıştırmalara sıra gelir. En sonunda, elinde bir sopa ya da tabanca bulunan "taklit kötü adam"la saldırılara geçilir. "Kötü adamı" arama, onun bir eşyası koklatılarak izini sürme, köpeğin ancak aylarca alıştırmalardan sonra yapabileceği güç görevlerdir.

Çoban köpeği için eğitim, buyrukla durmayı, havlamayı ya da susmayı ve başına buyruk hayvanları sıraya sokmak için sürünün çevresinde dolanmayı öngörür. Av köpekleriniyse, av karşısında hareketsiz kalmaya, ya da tersine, avı "kaldırma"ya alıştırmak gerekir. Bir tüfek sesi duyunca korkmamalı ya da şaşırmamalıdır.

Köpekler belirli kurallara, bu kurallara uyulmaması da çeşitli yaptırımlara bağlanmıştır. Bir köpeğin sahibi onun eyleminden sorumlu tutulur, bu yüzden sigorta yaptırmakta yarar vardır. Türk Ceza Kanunu'nagöre bir kimsenin uygun güvenlik önlemi almaksızın, gözetimi altındaki hayvanı başıboş bırakması, onu alıkoymada ihmalci davranması ya da kuduz hastalığından kuşkulanılan köpeği ilgililere bildirmemesi hapisle cezalandırılabilir. Buna karşılık "bir kimse hayvanlara karşı kötü davranır ya da gereksiz yere döver, yaralar ya da fazla yorulacak derecede zorlarsa", para cezasına çarptırılır.

Bir köpeğin boynunda sahibinin adını ve adresini gösteren bir tasma bulunmalıdır; herhangi bir dürtüyle başkalarını ısırma tehlikesi varsa, gezmeye çıkarıldığı zaman burnuna da bir burunluk takılmalıdır. Köpeklerin, tren ve uçakla yolcu yanında taşınması, ilgili ulaştırma şirketleri tarafından özel kurallara bağlanmıştır. Başıboş köpeklerin yakalanıp yok edilmesi görevi, belediyelere verilmiştir.