Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Rembrandt

  • Okunma : 236
Rembrandt Resim

(1606-1669). Üretkenliği ve titiz çalışmasıyla tanınan Felemenkli ressam Rembrandt Harmenszoon van Rijn ardında 600’ü aşkın yağlıboya, binlerce taslak ve asitli oymabaskı bıraktı. Yapıtlarında
günlük yaşamdan sahnelerin yanı sıradinsel ve tarihsel konuları da işleyen Rembrandt, asıl ustalığını portre resimlerinde gösterdi. Resimlerinin en belirgin yanı ışık ve gölge oyunlarındaki olağanüstü ustalığıdır.

    Rembrandt Leiden’de (bugün Hollanda sınırları içinde) doğdu. Resme duyduğu ilgi nedeniyle dönemin iki ünlü ressamının yanında çalıştı. Daha ilk yapıtlarıyla yeteneğini kanıtlayan sanatçı, 20 yaşında adını duyurmaya başladı.

    Rembrandt o yıllarda çevresinde gördüğü hemen her şeyin resmini yapıyordu. En sıradan şeyler bile onun için ilgi kaynağıydı. Sanatçının o dönemden kalma taslak defterleri, pirelerini ayıklayan bir köpeğin, güneşlenen bir serserinin, torununa yürümeyi öğreten bir dedenin ya da dedikodu yapan köylülerin ustalıkla çizilmiş desenleriyle doludur. İlk yıllarında daha çok dinsel konulu resimler, manzara resimleri ve az sayıda portre yaptı.

    1631’de Amsterdam’a yerleşti. Orada çok sayıda portre siparişi alan sanatçı, kısa sürede kentin en çok beğenilen portre ressamı oldu. Önemli yapıtlarından sayılan Dr. Nicolaes Tulp’un Anatomi Dersi (1632) adlı tablosunu o dönemde yaptı. Sanatçının ünlü bir anatomi uzmanı olan arkadaşı Dr. Tulp’u öğrencilerine insan vücudunun yapısı üzerine ders verirken gösteren bu resim Lahey’de, Mauritshuis Müzesi’ndedir. Rembrandt’ın 1634’te evlendiği Saskia van Uylenburgh’dan dört çocuğu oldu. Ama en küçük oğlu Titus dışında hiçbiri yaşamadı. Karısının 1642’de ölümüne kadar geçen yıllar yaşamının en mutlu dönemiydi. Büyük bir ev satın alarak evini değerli antikalar, doğudan gelme silahlar, ipekli kumaşlar, tablolar ve heykellerle süsledi. 1649’dan sonra yaşamını Hendrickje Stoffels’le paylaşan Rembrandt, oğlunun da yardımıyla sanat ürünleri ticaretine başladı; parasal durumu biraz düzeldiyse de 1656’da eviyle birlikte her şeyini satmak zorunda kaldı.

    1642’de, başyapıtlarından sayılan Gece Nöbeti'ni tamamladı. Kent muhafız birliğini bir zafer takının altından geçerken gösteren bu resim, doğal ve canlı havasıyla, olağanüstü güzellikteki renkleriyle ünlüdür. 1650'lerde çok sayıda asitli oymabaskı yaptı. Denediği değişik yöntemlerle çok çarpıcı sonuçlar elde etti. 1661’de görme duyusu zayıflayınca asitli oymabaskı yapmayı bırakmak zorunda kaldı. Ama yağlıboya resim yapmayı yaşamının sonuna kadar sürdürdü.

    Sonradan modern yöntemlerle onarılıp temizleninceye kadar, Rembrandt'ın resimlerinin donuk ve karamsar olduğu sanılırdı. Koyu renkli fon kullanmakla birlikte, yarattığı renk zenginliği sonradan ortaya çıkarıldı. Rembrandt’ın resimleri çeşitli ülkelerdeki galerilerde sergilenmektedir. Sanatçının öteki önemli yapıtları arasında Plüton ve Prosperina (1632), Danae (1636) ile çeşitli zamanlarda yapmış olduğu kendi portreleri sayılabilir. Bu portrelerde sanatçı güçlü çenesi, kalın kaşları ve kararlı bakışlarıyla karşımıza çıkar.

Rembrandt Resimleri