Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

BACH AİLESİ

  • Okunma : 262
BACH AİLESİ Resim

Alman müzisyen Johann Sebastian Bach, gelmiş geçmiş en iyi bestecilerden ve org sanatçılarından sayılmaktadır. 17. ve 18. yüzyıllarda yaşamış olan Bach ailesi, yedi kuşak boyunca 50’den fazla müzisyen yetiştirdi. Almanya’nın Thüringen bölgesinde yaşayan müzisyenlerce çok iyi bilinen Bach adı, zamanla “müzisyen” sözcüğünün yerine kullanılır oldu. J. S. Bach Ursprung der musicalish-Bachischen Familie (1735; “Müzisyen Bach Ailesi’nin Kökeni”) adlı kitabında atalarının listesini verdi.

    Bu kitaptaki atalardan ilki Veit Bach (ölümü 1578), değirmencilik ve fırıncılıkla geçinir, un öğütürken lavtaya benzer eski tür bir kitara (cittern) çalmaktan hoşlanırdı. Veit’ın küçük oğlu Johannes (1550-1626), hem fırıncılık hem de kent müzisyenliği yapardı. Onun oğlu Christoph (1613-61) Weimar, Erfurt ve Arnstadt’ta yalnızca kent ve saray müzisyenliği ile uğraştı. Christoph’un ikiz oğullarından Johann Christoph (1645-93) ise Arnstadt’ta gene babası gibi saray müzisyenliği yaptı. Öbür oğul Johann Ambrosius (1645-95), Eisenach’da kent bandosunda çalıştı.

    Büyük Johann Sebastian Bach (1685-1750), Johann Ambrosius’un sekizinci ve en küçük çocuğuydu. 21 Mart 1685’te Eisenach’da doğdu. Bach 10 yaşma geldiğinde ailesini yitirdi ve yaşamını Johann Christoph’un (1671-1721) yanında geçirmek üzere, küçük bir kasaba olan Ohrdrufa gitti. Johann Christoph’tan org ve klavsen çalmasını öğrenen Johann Sebastian, kardeşinin org çaldığı kilisenin korosuna katıldı. Keman çalmasını bu sıralarda öğrendiği sanılıyor. Johann Sebastian okulda da büyük başarı gösterdi.

    1700’de 15 yaşındayken öğrenimini sürdürmek üzere Lüneburg’a giden Bach, St. Michael okulu korosunda görev aldı. Bu arada org çalışmalarını da sürdürürken, yörenin ünlü orgcularını dinleme fırsatı buldu. 1703’te Arnstadt’ta yeni kurulan St. Bonifatius Kilisesi’nde orgcu ve koro şefi olarak ilk önemli görevine atandı. Meslektaşları yetenekli müzisyenler olmadıklarından, onlarla birlikte çalışmak Bach için pek kolay olmadı. 1705’te bir müzisyenle kavga ederek, ona “inatçı keçi” dediği için kilise yetkilileriyle başı derde girdi. Ama aynı yıl, Danimarka kökenli ünlü org ustası Dietrich Buxtehude’yi dinlemek üzere bir aylık izinle Lübeck’e gönderildi. Bir söylentiye göre, Arnstadt’tan kalkıp 416 kilometrelik yolu yürüyerek, verilen bir aylık izni üç aya çıkardı. Bu durum Arnstadt’taki yetkililerin hoşuna gitmedi. Bunun üzerine Bach 1707’de kilise orgcusu olarak Mühlhausen’e gönderildi. Orada, kuzini Maria Barbara Bach ile evlendi.

    Bach Haziran 1708’de Weimar Dükü Wilhelm Ernst’in orgcusu oldu ve saray müzisyenliği görevine getirildi. O güne kadar üstün yetenekli bir orgcu olarak tanınan Bach, klavyeli çalgılar için yazdığı ustalıklı ve görkemli yapıtlarıyla aynı zamanda besteci olarak ün kazanmıştı. Çalışmalarını Weirnar’daki ilk yıllarında da sürdürdü. En ünlü yapıtlarından biri olan Re Minör Toccata ve Füg (1709) bu yılların ürünüdür. Bach, aynı zamanda İtalyan besteci Antonio Vivaldi’nin bazı yapıtlarını da klavsene uyarladı. 1714’te saray orkestrası şefliğine getirilen Bach, her ay bir kantat (çalgı ve insan sesleri için yapılan müzik) bestelemekle görevlendirildi. Daha önce Mühlhausen’de dinsel kantatlar bestelemişti; ama Weimar’da kaldığı yıllarda üslubu köklü bir değişiklik geçiren Bach, daha çok din dışı konularda ve değişik kalıplarda kantatlar yazdı.

    1716’da Dük Wilhelm Ernst, Bach’m onuruna birkaç kez konser yönettiği kuzeni ile kavga etti. Weimar’da müziğini geliştirme olanağı kalmadığını anlayan Bach. AnhaltKöthen Prensi Leopold’un sarayında müzik yönetmenliği görevini kabul etti. Ama Weimar dükü başlangıçta Bach’ı bırakmak istemedi, üstelik onu bir süre için hapsettiyse de daha sonradan serbest bıraktırdı.

    Köthen Sarayı’nın canlı havasında Bach, koruyucuları ve meslektaşları ile uyumlu ilişkiler kurarak, saray müziğine başarılı yapıtlar kazandırdı. Fransız ve İtalyan müziği tarzında çok sayıda oda müziği besteledi. Bu dönem çalışmaları arasında, altı bölümlük Brandenburg Konçertoları (1721), viyolonsel için altı suit ve klavyeli çalgılar için 48 prelüd ve füg bulunmaktadır.

    1720’de Bach'ın karısı Maria Barbara öldü. Kısa bir süre sonra da Prens Leopold evlendi. Prensin yeni karısı müzikten pek hoşlanmıyordu. Prensin sanata olan ilgisinin azalması Bach için bir hoşnutsuzluk kaynağı oldu. Bach 1721’de Köthen saray trompetçisinin kızı olan Anna Magdalena Wilcken ile evlendi.

    1723’te, Leipzig’deki St. Thomas Okulu yöneticiliği, meslek yaşamının son resmi görevi oldu. Bu görevi sırasında Bach, öğrencilerin eğitimi, kentin birkaç kilisesinde birden müzik yönetmenliği ve Leipzig kent konseyinin yemin töreni için beste yapmakla yükümlüydü. Öğretmen, koro eğitmeni ve orkestra şefi olarak Bach hoşgörülü biri değildi. Bir söylentiye göre, başarı gösteremedikleri zaman korodaki çocukları acımasızca döverdi. Ayrıca gereksinimlerini karşılamakta gönülsüz davranan okul ve kent yöneticileriyle arası açıktı. 1730’larda yoğun bir biçimde yeni bir iş aramaya başladı. 1736’da Saksonya seçici prensinin bestecisi olarak sarayda göreve çağrıldı. Böylece, Dresden’e gidip Fransız ve İtalyan operalarını dinleme fırsatı buldu.

    Yeni görevinde Bach, her pazar ayini ve sorumluluğu altındaki iki kilisenin büyük törenleri için dinsel kantatlar bestelemek zorundaydı. Leipzig'de geçirdiği ilk beş yılda en az 150 kantat yazmış ve daha önce yazdıklarından pek çoğunu da gözden geçirmişti. Bu dönemde çalışmalarını kilise müziği ve kantatlar üzerinde yoğunlaştırdı; A ziz Yuhanna Pasyonu ve A ziz Matta Pasyonu günümüze kadar ulaşabilmiştir. Bach, 1730’larda Leipzig öğrenci orkestrası Collegium Musicum’la çalıştı, ama o dönem yapıtlarından hiçbiri günümüze ulaşamamıştır. 1730’larda ve 1740’larda daha çok klavyeli çalgılar için yazdığı besteler arasında Piyano Alıştırması ve Goldberg Çeşitlemeleri bulunuyordu. Bu yapıtların yanı sıra koro için yazdığı ve en büyük bestesi sayılan Si Minör Missa, Bach’ın yaşam felsefesini yansıtan besteler olarak görülmektedir. Besteci Si Minör Missa'mn büyük bir bölümünü eskiçağ müziğinden uyarlamıştır. Bach’ın 1747’de Berlin’de, Prusya Kralı Büyük Friedrich’in önerisi üzerine yazdığı görkemli füg, daha sonraki bestesi M üzik Armağanı'nın temelini oluşturdu. J. Sebastian Bach 1749’da Füg Sanatı adlı yapıtını bestelediği sırada kör oldu. 28 Temmuz 1750’de geçirdiği göz ameliyatından birkaç ay sonra bu yapıtını tamamlayamadan Leıpzig’de öldü.

    Barok müziğin en büyük ustası sayılan Bach, çağıryn müziğine yeni biçimler getirmemiş, ama var olan biçimleri yetkinliğe ulaştırmıştır. En çok da füg yazma tekniğiyle anımsanan Bach, karmaşık bestelerinde benzer müziği olan parçaları art arda çalınacak biçimde düzenlemiştir.

    Johann Sebastian Bach’ın iki evlilikten 20 çocuğu oldu, ama bunlardan yalnız dokuzu yaşayabildi. Avukatlık eğitimi gören en büyük oğlu Wilhelm Friedemann Bach (1710- 84), babasının eğitimiyle parlak bir org sanatçısı oldu. Dresden ve Halle’de orgcu olarak görev aldıysa da pek başarılı olamadı. Daha çok kısa senfoniler ve geleneksel biçimlerde, hareketli oda müzikleri yazdı. Sonunda Berlin'de yoksulluk içinde öldü.

    Cari Philipp Emanuel Bach (1714-88), J. S. Bach’ın oğullarından en başarılı olanıydı. O da avukatlık eğitimi gördü; ama klavyeli çalgılardaki yeteneği sayesinde Berlin’de, Kral Büyük Friedrich’in sarayında klavsen çalmaya başladı. Asıl görevi, usta bir flütçü olan krala eşlik etmekti. C. P. E. Bach klavsen için senfoniler ve konçertolar besteledi. Klavyeli çalgılar sanatı üzerine bir de kitap yayımladı.

    Johann Christian Bach (1735-82), J. S. Bach’ın en küçük oğluydu. Babası öldüğünde 15 yaşındaydı; ilk müzik bilgisini ağabeyi Cari Philipp Emanuel’den aldı. Johann Christian İtalya’ya gitti ve orada ünlü İtalyan müzisyen Padre Martini (Giovanni Battista Martini) ile çalıştı. 1760’ta Milano Katedrali’nin orgcusu oldu. İtalya’da bulunduğu dönemde daha çok kilise müziği ve birkaç opera yazan Johann Christian, aile mezhebi olan Protestanlıksan ayrılarak Katolik oldu. 1762’de J. C. Bach, çağrılı olarak Londra’ya gitti. Orada geniş yankılar uyandıran bir konser dizisi gerçekleştirdi. Bu konserler için, aralarında senfoniler, klavyeli çalgılar için konçertolar ve oda müziği parçaları bulunan pek çok beste yaptı. O sıralarda tanıştığı, henüz çocuk yaştaki Mozart üzerinde de etkisi oldu. Konserler daha sonra parasal çıkmaza girdi ve J. C. Bach, ardında 4.000 sterlin borç bırakarak öldü.

BACH AİLESİ Resimleri