Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Biruni

  • Okunma : 343
Biruni Resim

BİRÛNÎ, Büyük İslam bilgini Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birûnî, Batı Harezm’in başkenti Kaş’ta (Ket) doğdu. Birûnî’nin yaşamı üstüne yeterli bilgi yoktur. Kendi yazdıklarından, babasını küçük yaşta yitirdiğini, annesinin onu odun toplayıp satarak büyüttüğünü öğreniyoruz. Harezmşahlar soyundan ünlü bir bilginin koruyuculuğu altında saraya giren Birûnî astronomi ve matematik öğrenimi gördü. Harezm sarayında çıkan kargaşalıklar sırasında bir süre İran’da kaldı, daha sonra da Sultan Kâbus bin Vaşmgir’in sarayına kabul edildi. Bu kargaşa döneminde, henüz 28 yaşındayken önemli bir yapıt olan el-Âsâru’l-Bâkiye'yi (“Geride Kalan Yüzyıllar”) tamamlayıp Sultan Kâbus’a sundu. Bu yapıtında Âdem’den Nuh Tufam’na kadarki olaylar dizisini tarihsel, toplumsal, dinsel bakımdan ele almış; Türkler’in, Yunanlılar’ın, Araplar’ın ve İranlılar’ın kullandıkları takvimler konusunda bilgi vermiştir.

1003 (ya da 1009) yılında yeniden Harezm’e dönerek, bilginlere büyük olanaklar sağlayan Sultan Memun bin el-Memun’un sarayında İbn Sina, İbn Miskeveyh, Ebu Nasr gibi bilginlerle çalıştı. Bu dönemde kendinden 10 yaş küçük olan İbn Sina ile ısı ve ışık iletimi, maddenin devinimi konularında verimli tartışmalar yaptı ve yapıtlarında bu tartışmaları açıkladı. Birûnî 1017’de Gazneli Mahmud’un Harezm ülkesini fethetmesinden sonra Gazne kentine yerleşti; gerek Gazneli Mahmud döneminde, gerek Gazneli Mahmud’un oğlu Mesud ve torunu Mevdud dönemlerinde büyük saygınlık görerek ömrünün son yıllarını burada geçirdi.

Birûnî’nin hangi ulustan olduğu kesin olarak bilinmiyorsa da şifalı otlar ve bazı ilaçlar konusunda bilgi veren Kitâbu’s-Saydane'nin (“Eczacılık Kitabı”) önsözüne yazdığı “ana dilim yetersiz olduğundan bilim dili olan Arapça ve edebiyat dili olan Farsça’yı kullandım” cümlesinden yola çıkılarak Türk olduğu ileri sürülmüştür. Aynı zamanda bir şair ve düşünür olan bu büyük İslam bilgininin tarih, coğrafya, astronomi, fizik ve kimya dallarında birçok yapıtı vardır.

Nihâyâti’l-Emâkin (“Mekânların Sonları”) adlı yapıtı, coğrafyadan, jeoloji ve jeodeziye (yeryüzü düzlemini ölçme bilgisi) kadar bir dizi konudaki yazıların toplamından oluşmuştur.

Sultan Mesud’a sunduğu el-Kanunü’l-Mesudî adlı en önemli astronomi yapıtında, dünya coğrafyası, enlem ve boylam hesaplan, dünya çapının ölçümü, Güneş, Ay ve gezegenlerin devinim cetvelleri gibi araştırma ve çalışmalarını toplayan Birûnî, bilim tarihçilerine göre Kopernik'le başlayan çağdaş astronominin temellerini atmıştır. Batlamyus ve Aristo’nun kuramlarına karşı çıkarak dünyanın durağan değil, dönen bir kütle olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır.

Kitâbul-Camahir fi    Marifeti’ l-Cevahir

(“Cevherlerin Özellikleri Üstüne”) adlı yapıtında minerallerin ve bazı değerli taşların özelliklerini tanıtmış, 23 katı ve 6 sıvı maddenin özgül ağırlıklarım bugünkü değerlerine çok yakın olarak saptamıştır.

Kimi araştırmacılara göre 113, kimi araştırmacılara göre de 180 yapıtı olduğu ileri sürülen Birûnî’nin ancak 27 yapıtı günümüze kalabilmiştir. Bilim ve felsefe alanındaki çalışma ve araştırmalarında büyük ölçüde İslam düşüncesinin etkisi altında kalmış olan Birûnî, evrenin “öncesiz” olmadığını, bir Tanrı’nın varlığına gereksinimi olduğunu ileri sürmüştür. Birûnî bu savı ile, evrenin “öncesiz” olduğu düşüncesini savunan Ibn Sina’dan ayrılır. Batı’da “Aliboron” adıyla bilinen Birûnî’nin yapıtları birçok Batı diline çevrilmiştir.

Biruni Resimleri