Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Eğitim testleri

  • Okunma : 943

Eğitim testleri, Eğitimde ölçüm, testler ya da başka yöntemler kullanılarak öğrencilerin yeteneklerinin belirlenmesine, nasıl, ne kadar öğrendiklerinin ölçülmesine, eğitim programlarının etkililiğinin belirlenmesine dayanır. Öğrencilerin, orta ve yüksek öğretime girişteki seçiminde, bazı ülkelerde, avukatların baroya alınmasında, hekimlerin uzmanlık öğrenimine başlama aşamasında, öğretmenlerin yeterlik sınavlarında, memurların işe alınmasında ya da görev yerlerinin ve görevlerinin belirlenmesinde de eğitim testleri uygulanır. Ortaöğretim düzeyinde, özel öğretim veren okullara ya da askerî okullara girişte, ayrıca özel beceri ve yetenekler gerektiren mesleklere aday seçiminde de gene eğitim testleri uygulanır. Eğitim testleri sonuçlarından ayrıca, okullardaki eğitim uygulamalarının ya da toplumsal siyasetlerin belirlenmesinde büyük ölçüde yararlanılır; böylece çoğu kez kaynak tasarrufu sağlanmış olur. Yalnızca ABD'de her yıl yaklaşık 300 milyon standart test, sayısı milyarlara varan sınıf ara testleri uygulanmaktadır.

STANDARTLAŞMAMIŞ TESTLER

Eğitimde test denebilecek belki de en eski ölçüm, ateş yakmak ya da mızrak atmak gibi insan becerilerini ölçmeye yöneliktir. Müzikte, sanatta, beden eğitiminde, pilot eğitiminde, daktilo ya da bilgisayar yazımında, muhasebede, ev ekonomisinde ve birçok sanayi dalında uygulanan testler de aslında birer beceri, başarı testidir. İlk yazılı belgelerle birlikte, resmî eğitim ve eğitim testleri, bedensel başarı yerine sözel başarıyı temel almış, sözlü sınav uygulaması dünyanın çoğu yerinde önem kazanmış ve günümüze kadar gelmiştir. Birçok eğitimci ve öğretmen, öğrencilerin verilen bilgiyi kavramasını değerlendirmek için sözlü sınav uygularlar. Bir işe alınırken yapılan "mülakat" ya da sözlü sınav, çoğunlukla, kişinin zihinsel yeteneğini, bilgisini ve kişiliğini değerlendirmeye yarar; yüksek öğretim sonrası lisans üstü, doktora, doçentlik sınavlarında, yazılı tezin sözlü olarak da savunulması gerekir. Ne var ki öncü eğitimciler, 1850 yıllarının başlarında, sözlü sınav olgusuna kuşkuyla bakar olmuşlardır. ABD'li eğitimci Horace Mann, yazılı testin sözlü teste oranla üstünlüğünü başarılı bir biçimde göstermiştir; Mann değerlendirmesini ruh bilimsel ölçümün geçerlilik, güvenilirlik gibi temel kavramları açısından yapmıştır. İngiltere'de de, G. Fisher, daha 1864'te, eğitimdeki başarının, nesnel sayısal bir biçimde değerlendirilmesini savunmuştur. Zekâ testlerinin ve farklılıklar ruhbiliminin kurucusu sayılan Sir Francis Galton, bedensel ölçümler ile duyu ve zekâ ölçümlerinde öncülük yapmıştır. İstatistiksel eğitimin ve ruh bilimsel ölçümün öbür öncüleri arasında, İngiltere'de Cyril Burt, Charles Spearman (1863-1945), Kari Pearson (1857-1936) ve Godfrey Thomson (1881-1955), ABD'de, james Mckeen Cattell, Edward L. Thorndike ve L.L. Thurstone sayılabilir.

Ruhbilimsel ölçüm kuramı geliştikçe, dikkatler bu kez değerlendirmeye, not vermeye çevrilmiştir. Araştırmacılar, gerek ortaöğretim,^gerek yükseköğretim düzeylerinde derecelendirmenin, not vermenin öğretmenler arasında büyük farklılık gösterdiğini belirlemişlerdir. Belirli bir sınıfta bir öğretmen, öğrencilerin yarısının sınavdaki düzeyini "10"'la değerlendirir ve hiç birine "geçmez" vermezken, bir başkası hiç "10" vermediği gibi, hiç "geçmez" de vermeyebilir; bir başkasıysa "10" vermezken, birçok da "geçmez" verebilir. Bu tür değerlendirmeler, öğrencilerin başarıları kadar, belki ondan da çok, öğretmenin kişiliğini yansıtır. Bu sorun, bazı ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarının "kolay diploma alınır" diye, bazı öğretmenlerin "notu bol" bazılarının da "notu kıt" diye nitelendirilmeleriyle, sürüp gitmiştir.

En yaygın testler, sınıf öğretmeni, vb. tek bir öğretmenin uyguladığı testlerdir:Bunlar genellikle kısa ve yakın dönemde öğrenilen konulara ilişkin, bir çırpıda hazırlanmış testlerdir. Öğrenciye sorularda boş bırakılmış bölümleri doldurtarak öğretileni anımsatmak ya da verilen yanıtlar arasından doğru olanı seçtirerek, yani "çoktan seçmeli" yöntemle doğru yanıtı buldurmak temeline dayanır.

STANDART TESTLER

Öğretim kurduşlan verdikleri eğitimin niteliği açısından aralarında büyük farklılıklar gösterirler. Bu soruna bir çözüm getirmek için standart testlere gereksinme vardır.

Standart testler, sınıf testlerinden daha tek biçimli, tekdüze koşullarda uygulanır. Bu testlerin, öğrenciler tarafından da, öğretmenler tarafından da önceden bilinmemeleri gerekir (ancak uygulama, her zaman ideale uygun olmaz). Test öncesinde öğrencilere yapılacak açıklamalar, hazırlayıcı sorular ve test süresi tek biçimli olmalı, öğrencilerin test sırasında konuşmasına izin verilmemelidir.

Standart testler de bir ön denemeden geçirilir; sorular, zorluk ya da kolaylık açısından eşitlenir. Sorular öğrenciler arasındaki bilgi düzeyi farkını ortaya çıkarmalı, başarılı ve başarısız öğrencileri belirlemelidir.

Notlar ve ölçütler: Standart testler belirli ölçütlere göre değerlendirilir. Verilen notlar doğru yanıtların sayısıyla genellikle bakışımlı değildir (buna "ham not" denir); notlar genellikle, yanıtların ait olduğu soru öbeğine göre ağırlıklı olarak hesaplanır (buna da "ağırlıklı not" denir). Ağırlıklı notlar öğrencilerin büyük çoğunluğunu orta sıralara, çok azını da en üst ya da en alt sıralara yerleştirmeye yarar.

Günümüzde standart testler, değişmez bir biçimde, seçmeli olarak yapılır. Bu yöntem, not vermeyi otomatikleştirir; bilgisayarla değerlendirme olanağı sağlar; notların, ölçüt gruplarda yorumlanması sağlanarak, okul ya da ülke çapında bir değerlendirmeye gidilebilir. Sonuçlar, öğrencilere, eğitim danışmanlarına, okul müdürlerine ve öğrenci seçme merkezlerine iletilebilir. Bazı ülkelerde hızlı test değerlendirme merkezleri, bu işlemleri çok düşük bir maliyetle gerçekleştirir.

Kullanışlı olabilmesi ve akılcı karşılaştırmalara gidilebilmesi için, değerlendirme, ölçüt gruplarına göre de yapılır. Değişik bölgelerde, aynı düzeydeki öğrencilere uygulanan testlerin sonuçları, sözgelimi ulusal ölçekte bir biriyle karşılaştırılabilir. Böylece sözgelimi ulusal çapta bir test kuruluşu, aynı düzeylerdeki öğrencileri değerlendirmek için bir test uygulayabilir; sonuçları ulusal ölçekte temsili nitelikte olabilir. Bunun tersine, farklı eyalet, bölge ve kentler için, yalnızca kız ya da erkek öğrenciler arasında, farklı ırksal ve etnik gruplara göre farklı ölçütler getirilebilir. Dil öğretiminde, "yazılı kavrama" testi uygulanan bir öğrenci, sözgelimi 4,5 gibi bir sonuç aldığında, bu onun her sınıf içindeki yerini hem de en yüksek nota yakınlığını belirtir. Yüzde olarak belirlenen 92 gibi bir sonuç, öğrencinin bulunduğu grup içinde öğrencilerin yüzde 91 'inden üstün olduğunu gösterir.

Öğretim kurumlarına giriş testleri: Lise ve kolejlere giriş testleri başvuruda bulunan öğrenci gruplarına ve bunların düzeylerine göre standartlaştırılır. Her gruba ya da öğrenciye göre hem farklı değerlendirme, hem de toplu değerlendirmeler yapılır. Çeşitli meslek okullarına girişte de benzer test uygulamaları vardır.