Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Immanuel Kant

  • Okunma : 257
Immanuel Kant Resim

(1724-1804). Immanuel Kant, Avrupa’da insan ve doğa kavramlarına yeni bir yaklaşım getiren Aydınlanma Çağı’ mn en önemli düşünürlerindendir. Hem bilgi felsefesiyle, hem de “eleştiri” yöntemiyle etkili olmuştur.

    Doğu Prusya’da Königsberg’de (bugün Kaliningrad) doğan Kant, dokuz çocuklu dindar ve yoksul bir ailenin dördüncü çocuğuydu. Collegium Fredericianum’da sekiz yıllık bir eğitim gördü. Daha sonra Albertus Üniversitesine girdi. Burada fizik ve matematik üzerine çalıştı. Ne var ki, babası ölünce öğrenimine ara vermek zorunda kalarak dokuz yıl öğretmenlik yaptı. Üniversiteyi 1755’te bitirdikten sonra Königsberg Üniversitesi’ne öğretim üyesi oldu. Yaşamını bu kentte geçiren Kant, gene burada öldü.

    Königsberg Üniversitesi’nde mantık ve metafizik profesörü olan Kant, bu döneme kadar daha çok doğa olayları ve etkileri ile ilgilendi. Rüzgâr, deprem, hareket ve fiziksel coğrafya üzerine yazılar yazdı. Newton’dan kaynaklanan deneysel bilim anlayışını savundu. İlgi alanı zamanla doğa olaylarından ahlaka kaydı. İngiliz düşünürlerinden David Hume ve John Locke’un görüşlerinden etkilendi. Bu etkiyle, felsefeyi yeniden ele alarak, eleştirmek gerektiğini düşündü.

    Kant’tan önce bilginin kaynağının yalnızca duyular olduğu kabul ediliyordu. Kant, bilgi felsefesi alanında önemli bir adım attı. 1781’de yayımladığı Saf Aklın Eleştirisi (Kritik der reinen Vernunft) adlı kitabında duyuların yanında, anlama yetisinin de rolü olduğunu ortaya koydu.

    Ahlak, ödev ve özgürlük üzerine görüşlerini 1788’de yayımladığı Pratik Aklın Eleştirisi (Kritik der praktischen Vernunft) adlı kitabında topladı. İnsan doğal bir varlık olarak bir yönüyle doğa yasalarına bağlıydı. Ama aklın, kendi kendine yasa koyabilme niteliği vardı. Böylece insan kendiliğinden bir etkiyi başlatabilir, yani özgür olabilirdi. İnsanın kendine koyduğu ve uymak zorunda olduğu eylem yasasına Kant “ahlak yasası” adını verdi. Bütün insanların paylaştığı “insan onuru”nu, her kişinin kendi benliğinde korumasının bir ödev olduğunu ileri sürdü. Buna bağlı olarak da ancak bu tür eylemlerin ahlaklı olduğunu savundu.

    Kant’ın üçüncü önemli kitabı 1790’da yayımladığı Kritik der Urteilskraffdır (“Yargı Gücünün Eleştirisi"). Bu yapıtında daha çok sanat ve estetikle ilgili görüşlerini topladı.

    Demokratik ilkelere bağlı olan Kant’ın etkisi, kendisinden sonra ortaya çıkan Kantçılık ve 20. yüzyılda etkin olan Yeni-Kantçılık akımları ile sürdü.

Immanuel Kant Resimleri