Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Kızılağaç

  • Okunma : 232
Kızılağaç Resim

Kuzey yarıkürenin serin ve nemli bölgelerinde yaygın olan kızılağaçların 30 kadar türü vardır. Huşgiller familyasının Alnus cinsini oluşturan bu türler, huşağaçlarından tohumları döküldükten sonra bile ağacın üzerinde kalan küçük, odunsu kozalaklarıyla ayırt edilir.

    Asıl yayılış alanı kuzey yarıküre olmakla birlikte Güney Amerika’nın batı kesimlerinde de rastlanan kızılağaçların hemen hemen hepsi sulak yerleri ve akarsu kenarlarını seven bitkilerdir. Bu yüzden sel denetimi amacıyla sıkça akarsu kenarlarına dikilirler. Ayrıca, aynı titrek kavaklar gibi, kesim ya da yangın nedeniyle zarar gören orman alanlarını yeniden ağaçlandırma projelerinde “öncü ağaç” olarak yetiştirilirler. Bunun nedeni, yetiştikleri toprağı organik maddeler ve azotça zenginleştirmeleridir. Kızılağaçlardan süs ve kereste ağacı olarak da yararlanılır.

    Kışın yaprağını döken ağaç ya da çalı yapısındaki kızılağaçların uzunlukları 5 metre ile 20-30 metre arasında değişir. Bunların içinde Kuzey Amerika’ya özgü bir kızılağaç (Alnus rubra) 40 metreye varan boyuyla en uzun türdür.

    Kızılağaçların genellikle çiçeklerden sonra oluşan kenarları testere gibi dişli, oval yapraklan vardır. Çoğunlukla sonbaharda gelişmeye başlayıp ilkbaharın hatta kışın ilk günlerinde açan çiçekleri tek eşeylidir; erkek çiçekler “tırtıl” denen sarkık başakçıklarda, dişi çiçekler ise kozalaksı, dik kümelerde toplanmıştır. Tümüyle olgunlaştığında dökülmeyen bu kozalaklar açılarak içindeki fındıksı meyveleri (tohumları) çevreye saçar. Tohumlar kışın küçük kuşlar için iyi bir besin kaynağı oluşturur.

    Kızılağaçların kesildikten sonra havayla karşılaştığında kırmızımsı bir renk alan sert ve sağlam odunları vardır. Sudan kolay etkilenmediği ve dayanıklı olduğu için eskiden köprü, iskele ayağı ve kayık yapımında kullanılırdı. Günümüzde ise daha çok kontrplak yapımında ve mobilyacılıkta kullanılır. Ayrıca sigara ve puro kutusu yapılır. Bol tanen içeren gövde kabuklarından ise dericilikte yararlanılır.

    Türkiye’de başka ağaç türleriyle karışık ormanlar oluşturan ya da saf gruplar halinde bulunan iki yerli kızılağaç türü vardır. Bunlardan biri, Afrika’nın kuzeybatısında, Avrupa’da, Kafkasya’da, İran’da ve ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaygın olarak yetişen adi kızılağaçtır (Alnus glutinosa). Adi kızılağacın, Doğu Karadeniz’de yaygın sakallı kızılağaç ve Adana, Kahramanmaraş, Hatay’da rastlanan Toros kızılağacı gibi alttürleri de vardır. Yerli türlerden öbürü ise Türkiye’den başka, Suriye, Kıbrıs ve Lübnan’da yetişen Doğu kızılağacıdır (Alnus orientalis). Bu türe ülkemizde en çok Güney ve Güneybatı Anadolu’da su kenarlannda rastlanır.

Kızılağaç Resimleri