Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Memeliler

  • Okunma : 228
Memeliler Resim

İnsanlar gibi, insanların besledikleri birçok ev hayvanı ve evcil hayvan da memeliler arasında yer alır. Memeliler sıcakkanlı ve omurgalı canlılardır. Dişileri yeni doğan yavrularını meme bezlerinin salgıladığı sütle besler. Memelilerin derisi kıllıdır. Ama kılların sıklığı ve kapladığı yüzey büyük bir
çeşitlilik gösterir. Bazıları tümüyle kıllarla kaplı, bazıları ise hemen hemen kılsızdır.

    Memeliler üç ana gruba ayrılır. Bunların arasında tekdelikliler ya da yumurtlayan memeliler olarak tanınan grup ornitorenk ve ekidnelerden oluşur. Bu ilginç hayvanların yavrulan, kuşlar gibi yumurtadan çıkar, ama sonra anne sütüyle beslenir.

    İkinci grupta keseliler yer alır. Keselilerin yavrulan çok az gelişmiş olarak doğar. Yeni doğanların uzunluğu genellikle 6 santimetreyi aşmaz. Başlıca keseliler arasında opossum, tasmanyaşeytanı, bandikut, kuskus ve kanguru sayılabilir.

    Eteneli memeliler en geniş memeliler grubunu oluşturur. Plasenta adıyla da tanınan etene, annenin içinde gelişen ve yavru ile anne arasında köprü kurarak doğana kadar yavruyu besleyen bir organdır. Eteneli memeliler başlıca 10 grup altında toplanabilir.

    Böcekçiller (Insectivora) en çok Eskidünya’da bulunmakla birlikte bir ölçüde Kuzey Amerika’ya da yayılmıştır. Köstebekler, kirpiler ve sivrifareler en bilinen üyeleridir.

    Yarasalar (Chiroptera), uçan memelileri kapsar. Hemen hemen bütün iri yarasalar meyveyle beslenirken, küçüklerinin çoğu böcekleri avlar.

    Primatlar (Primates) maymunlar ve insanlardan oluşur. Gelişmiş beyinleri ve el becerileriyle dikkat çekerler.

    Dişsizler (Edentata) ya dişten tümüyle yoksundur ya da ağızlarında basit yapılı birkaç diş taşırlar. Armadillo, karıncayiyen ve tembelhayvan bu grubun üyeleridir.

    Kemiriciler (Rodentia) tür ve birey sayısı en çok olan memelilerdir. Tür sayısı 4.000’i aşan memelilerin yarısından çoğunu kemiriciler oluşturur. Kobay, fare ve sıçanın yanı sıra oklukirpi, kunduz ve sincap da kemiriciler arasında yer alır.

    Etçiller (Carnivora) aslan, kaplan, pars, sırtlan, sansar, ayı, kedi ve köpeği de içeren yırtıcı hayvanlardır. Denizde yaşamaya büyük bir uyum gösteren foklar ve morslar ise genellikle yüzgeçayaklılar (Pirınipedia) adıyla ayrı bir grupta toplanır.

    Balinalar (Cetacea) hemen hemen tümüyle kılsız, balık biçimindeki memelilerdir. Suyun dışında yaşayamazlar. Gerçek balinaların yanı sıra yunuslar ve musurlar da bu grupta yer alır. Mavi balina yaşayan en iri hayvandır.

    Filler (Proboscidea) günümüze yalnız iki türüyle ulaşabilmiş dev kara hayvanlarıdır.

    Tektoynaklılar (Perissodactyla) at, eşek, zebra, tapir ve gergedandan oluşur. Toynaklar, bu ve sonraki grubun ayak parmaklarını çevreleyen, kalınlaşarak başkalaşıma uğramış tırnaklardır.

    Çifttoynaklılar (Artiodactyla) deve, geyik, zürafa, sığır, antilop, keçi ve koyun gibi gevişgetirenlerin yanı sıra domuz, pekari ve suaygırı gibi gevişgetirme özelliği bulunmayan hayvanları da kapsar.

Memelilerin Dağılımı

Memelilerin ataları hem görünüşleri, hem de alışkanlıkları bakımından birbirlerine çok benzeyen küçük canlılardı. Tür sayıları çok az olan ve fareyi andıran bu canlılardan türeyenler yeryüzünün çeşitli yerlerindeki yaşamaya uygun ortamlara uyum sağladılar. Balinaların yanı sıra yalnız bitkiyle beslenen denizineklerinin ataları da yaşamın başladığı sulara geri döndü. Mors ve fok gibileri ise yaşamlarını karada olduğu kadar suda da sürdürmeye başladı. Sincaplar ve maymunlar ağaçlarda, köstebekler ve avurdukeseliler toprağın altında yaşamayı seçen memeliler arasında yerini aldı. Yarasalar gelişen kanatları sayesinde uçmaya başladı. Böylece memeliler yaşamaya uygun ortamlara başarıyla yayıldılar.

    Memeliler de öbür canlılar gibi bulundukları çevrenin barındırabileceğinden daha çok ürerler. Bu fazlalığın bir bölümü ölümle dengelenir. Öbür bölümü ise başka bölgelere gitmek zorunda kalır. Bu yayılma doğal bir engelle karşılaşıncaya kadar sürebilir. Yayılmayı sınırlayan etkenler bir dağ ya da büyük bir su kütlesi gibi fiziksel engellerin yanı sıra, otlayan hayvanlar için çayırların bitmesi gibi yaşama ortamıyla ilgili olabilir.

    Dünya’nın yüzey yapısının değişmesi nedeniyle, bu engeller de zaman zaman değişir. Örneğin günümüzde Alaska ile Sibirya’yı ayıran Bering Boğazı, Kuzey Amerika ve Avrasya arasında memelilerin geçişini engellemektedir. Ama eskiden boğaz yerine bu iki kıtayı birbirine bağlayan bir kara köprüsü Kuzey Amerika kökenli atların ve develerin Asya’ya geçebilmesini sağladı. Kurtlar, kutup tilkisi, kunduzlar ve sığın da artık birçok hayvan gibi Amerika ile Avrasya’nın kuzey kesimlerinde bulunmaktadır.

    Coğrafi bağlantıları ve engelleri inceleyen bilim adamları memeli gruplarının günümüzdeki dağılıma nasıl ulaştıklarını çok daha iyi anlamışlardır. Örneğin keseliler Avustralya’ da şaşırtıcı bir çeşitlilik kazanmıştır. Bu hayvanların yeryüzünün birçok yerinde yaşadıkları, ama eteneli memelilerin rekabeti karşısında yenik düşüp yok oldukları sanılmaktadır. Eteneli memeliler çoğalıp çeşitlenerek Avustralya’ya yönelmeden önce bu kıtayı Avrasya’ya bağlayan kara köprüsü denize gömülmüştür. Böylece eteneli memeliler insanlar tarafından götürülünceye kadar Avustralya’ya ulaşamamışlardır. Örneğin dingonun bu kıtaya, Asya’dan göç eden ilk Avustralya Yerlileri’nin yanında geldiği sanılmaktadır.

    Memelilerin dağılımı sürekli olarak değişir. Örneğin Kuzey Amerika’da yaşayan opossum
çok soğuk olmayan kışlarda kuzeye doğru yayılırken, sert kışlarda yaşama bölgesinin güneyine sıkışır.

    İnsanların etkisiyle de memelilerin dağılımı değişmektedir. Amacı ne olursa olsun sürüp giden avlar, yok edilen ormanlar, kirletilen çevre, tarıma açılan alanlar, kurutulan bataklıklar, yetiştirilen evcil hayvanların rekabeti birçok memeli soyunun tükenmesine yol açmıştır. Birçoğunun da soyu tükenmek üzeredir.

Zoocoğrafya

Hayvanların dağılımını inceleyen zoocoğrafyacılar yeryüzünü altı büyük bölgeye ayırırlar. Bu bölgeler genellikle hayvanların kitlesel olarak yayılmasını sınırlayan fiziksel engellere göre belirlenmiştir. Bundan ötürü her bölgenin az ya da çok kendine özgü tipik memelileri vardır.

    Palearktik bölge, Avrasya’nın Himalaya Dağlan’nın kuzeyinde ve batısında kalan bölümü ile Afrika’da Sahra Çölü’nün kuzeyinde kalan kesimi kapsar. Kirpiler ve yaban domuzu bu bölgede görülen tipik hayvanlardır.

    Afrika’da Sahra Çölü’nün güneyindeki bölgeler Etiyopyen bölge içinde kalır. Bazı uzmanlar
Arabistan Yarımadası’nın güneyini de bu bölgeye katar. Etiyopyen bölge şempanze ve gorillerin yanı sıra aslanların, zebraların ve zürafaların da doğal yaşama ortamıdır.

    Oryantal bölge, Asya’da Hindistan Yarımadasını, Çin’in güneyini, Güneydoğu Asya’yı ve Doğu Hint Adaları’nın batı bölümünü kapsar. Bu yöreler iri kaplanların ve Asya gergedanlarının anayurdudur. Asya fili ve gibonlar ormanlarda, orangutan ise, bu bölgenin iki büyük adası olan Sumatra ve Borneo’da yaşar.

    Avustralyen bölge, Avustralya kıtasının yanı sıra Tasmanya, Yeni Gine ve Doğu Hint Adaları’nın doğu bölümünü kapsar. Kanguru ve koala gibi keselilerin büyük bölümü buralarda yaşar. Yumurtlayan memeliler ise yalnız bu yörelerde görülür.

    Nearktik bölge, Kuzey Amerika’nın Orta Amerika dışında kalan bölümü ile Grönland Adası’ndan oluşur. Misk sıçanları, rakunlar, iki yabanıl koyun türü ve Amerika antilopları bu bölgenin tipik memelileridir. Neotropikal bölge Orta ve Güney Amerika’yı kapsar. Dişsizler, lamalar ve vampir yarasalar bu bölgeye özgü memelilerdir.

    Zoocoğrafya bölgelerinin kesin sınırlan yoktur. Puma ve pars gibi birçok hayvan birkaç bölgede bulunabilir. Ama zoocoğrafyacılar yeryüzünü bu biçimde bölgelere ayırarak, birçok hayvan grubunun dağılımını belirleyebilmektedirler.

    Memelilerin dağılımı yaşadıkları ortama göre de gruplanabilir. Tundra ve buzların bulunduğu Kuzey Kutup Bölgesi’nde kutup ayıları, kutup tilkileri, lemmingler, misk öküzleri ve rengeyikleri yaşar. Bu hayvanlar soğuk havaya ve mevsimlere göre besinlerin kıtlaşmasına değişik biçimlerde uyarlanmıştır. Yeryüzünün kuzeyini çevreleyen karışık iğneyapraklı ağaçlardan oluşan orman kuşağı ise sansar, volverin ve sığın gibi memelileri barındırır.

Memeliler Resimleri