Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Tutanhamon

  • Okunma : 255
Tutanhamon Resim

(İÖ yaklaşık 1370-1352). Eski Mısır firavunlarından (krallarından) Tutanhamon günüm üze kadar bozulmadan ulaşabilmiş mezarıyla tanınır. Mısır’ın güneyinde, Luksor yakınlarındaki Krallar Vadisi'nde yer alan bu mezar, 1922’de Lord Carnarvon’un yönetimindeki bir araştırma gezisine katılan İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından ortaya çıkarıldı. Eski Mısır’da herkes gibi, ölen krallar da mumyalanır, ölümden sonraki yaşam için gerekli olduğuna inanılan çeşitli yiyecekler, içecekler ve değerli eşyalarla birlikte gömülürlerdi. Bu yüzden kral mezarlarının bir çoğu sık sık hırsızlarca yağmalanmıştır. Tutanhamon’un mezarı, içindeki bütün değerli eşyalarla birlikte el değmemiş olarak ortaya çıkarılan ender örneklerden biridir.

    Howard Carter bu büyüleyici mezarın en iç bölümündeki odalara ulaştığında, kendi deyimiyle “olağanüstü şeyler”le karşılaştı. Tutanhamon’un mumyası iç içe geçmiş üç tabutun içine yerleştirilmişti. Dıştaki iki tabut altın kakmalı tahtadan, en içteki tabut ise som altındandı. Tabutlar daha sonra taştan oyulmuş bir lahde konmuştu. Mumyanın başı kralın yüzüne benzeyen, değerli taşlarla bezenmiş altın bir maskeyle örtülüydü. Mumyanın üzerine ve sargıların arasına çeşitli değerli taşlar ve tılsım lar yerleştirilmişti. Eski Mısır’ da mumyanın başına yerleştirilen maskenin ölen kişiyi onurlandırmak, ruhlar dünyasına ulaşmasını kolaylaştırmak, ölen kişiyi kötü ruhlara karşı korumak ya da ölen kişinin ruhlar dünyasıyla ilişki kurmasına yardımcı olmak gibi işlevleri olduğuna inanılırdı.

    Mezarda, lahdin bulunduğu odadan başka üç oda daha vardı. Bu odalarda heykeller, yataklar, sandalyeler, sandıklar, kutular, bir savaş arabası, silahlar, elbiseler, mücevherler, tıpkı gerçek yaşam daki gibi ölümden sonraki yaşamda da gerekli olacağına inanılan çeşitli eşyalar, gereçler, şarap ve yiyecekler bulundu. Altın ve değerli taşlarla bezenmiş mobilyaların en güzel parçalarından biri de aslan başlarıyla süslenmiş, altın kaplama ahşap bir tahttı. Buluntular arasında en ilginç parçalardan biri de hâlâ çalınabilir durum da olan basit bir trompettir. Bu paha biçilmez hazine İÖ 14. yüzyılda Eski Mısır’da kralların ne kadar zengin ve görkemli bir yaşam sürdüğünü göstermektedir. Ne var ki, Eski Mısır’daki öteki kral mezarlarıyla karşılaştırıldığında Tutanhamon’un mezarının sıradan bir kral mezarı olduğu söylenebilir. Mezardan çıkan buluntuların çoğu Tutanhamon’un sağlığında kullandığı özel eşyalardır. Yapılan inceleme ve araştırmalar bize Eski Mısırlılar’ın günlük yaşantıları, alışkanlıkları ve geleneklerine ilişkin önemli bilgiler sağlamıştır.

    Kral Tutanhamon’un mezarından çıkan buluntular Kahire’deki Mısır Müzesi’ne kondu. Ama mumya ve lahit Luksor’da kaldı. Tutanhamon Eski Mısır’da yaklaşık 200 yıl hüküm süren 18. hanedandan (İÖ yaklaşık 1539- 1320) geliyordu. Tahta çıktığında henüz dokuz yaşındaydı; bu yüzden ülke yönetimini firavun naibi ve başrahip Ay ile başkomutan Horemheb üstlendi. 10 yaşlarındayken krallığını yasallaştırmak amacıyla, yönetimi sırasında Güneş tanrısı Aton’a dayalı tektanrılı bir din oluşturmaya çalışan Kral Ahenaton’un üçüncü kızıyla evlendi. Tutanhamon'un hükümdarlığının ilk üç yılında önce Ahenaton’un benimsediği dinsel görüşleri değiştirmek ve tanrı Amon’a dönülmesini sağlamak amacıyla, doğduğunda kendisine verilen Tutankaton adını Tutanhamon olarak değiştirdi. Eski tapınakları açtırdı, Amon rahiplerine ayrıcalıklarını geri verdi. Başkenti bugün Kahire yakınlarında bir kent olan Menfis’e taşıdı. Tutanhamon’un 18 yaşındayken beklenmedik bir biçimde ölümü ülkede şaşkınlık yarattı. Cenaze hazırlıkları acele bir biçimde yapıldı. Bazı uzmanların ileri sürdüğüne göre Tutanhamon Ay’ın kendisi için yaptırdığı mezara kondu. Tutanhamon’un Eski Mısır’ın siyasal tarihinde önemli bir yeri yoktu. Hatta mezarının yeri bile unutulmuştu. 20. hanedan döneminde mezarın üzerine VI. Ramses’in mezarı yapılmıştı. Eğer mezarı bulunmasaydı birkaç uzman dışında adını kimse bilmeyecekti. Mezarının el değmemiş bir biçim de ortaya çıkarılmış olması Tutanhamon’un günümüzde adından en çok söz ettiren firavun olmasını sağladı.

    Eskiden Tutanhamon’un mezarına giren kimsenin, kutsal olan bir şeye saygısızlık ettiği için ceza olarak beklenmedik bir biçimde öleceğine inanılırdı. Lord Carnarvon’un mezarın bulunmasından yaklaşık beş ay sonra sivrisinek ısırması sonucu ölmesi bu boş inancın yeniden canlanmasına yol açtı.

Tutanhamon Resimleri