Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Viyol Ailesi

  • Okunma : 314

Viyol Ailesi, kökeni keman ailesinden daha eskiye dayanan yaylı çalgılar grubuna verilen addır. Ailenin en çok tanınan üyesi viola da gamba'dır (İtalyanca’da “bacak viyolü” anlamına gelir). Viyoller için daha 15. yüzyılda besteler yapılmış olması çalgının çok daha önceden geliştirildiğini gösterir. Viyolün biçimi genel olarak kemana benzer. Farklı yanı, arkasının düz oluşu ve keman gibi çenenin altına dayanarak değil, dizlerin arasında, dik olarak yere dayanıp çalınmasıdır. Çalgıya “bacak viyolü” denmesinin nedeni budur. Gövdenin üzerinde C biçiminde iki ses deliği vardır. Genellikle altı tellidir. Sol elin parmaklan sap üzerindeki değişik ses perdeleri üzerinde gezinirken, sağ elde tutulan yay tellere sürtülerek çalınır. Yay, avuç içi karşıya dönük biçimde tutulur.

    Başlıca dört çeşit viyol vardır. Çalgının sesi büyük boydan küçük boya doğru bas, tenor, alto ve soprano olarak değişir. Viyol Avrupa’ da 18. yüzyılın ortalarına kadar oda müziğinde yaygın olarak kullanıldı. Genellikle her varlıklı ailenin bir “viyol sandığı” olurdu. Bu sandık aslında değişik boylarda altı viyolden oluşan bir takımdı. 15. yüzyılda viyol takımlannda iki soprano, iki tenor ve iki bas viyol bulunurdu. 16. yüzyıldan sonra iki soprano, bir alto, bir tenor ve iki bas viyol barındıran takımlar kullanılmaya başlandı. Violone, viola da gambanın bir oktav altına akort edilen bir kontrbas viyoldü.

    18. yüzyılda yaygın olarak kullanılan bir viyol çeşidi de viola d ’amore'ydi (İtalyanca’da “aşk viyolası”). Keman gibi çalınan viola d’amorenin bağırsaktan yapılmış altı ya da yedi melodi teli, bu tellerin altında da, “sempatik telleri” adı verilen metal teller vardır. Melodi telleriyle aynı tona akort edilen sempatik telleri titreşerek melodi tellerinin çıkardığı seslerin yumuşak ve ahenkli çıkmasını sağlar. Güzel sesinden dolayı özellikle 18. yüzyılda çok tutulan bir çalgıydı. Haydn, Vivaldi ve Bach gibi büyük sanatçılar viola d’amore için birçok konçerto ve sonat yazdılar.

    Viyol 18. yüzyılda yaygınlığını yitirdiyse de, 20. yüzyılda Rönesans ve Barok dönemin parçalarının seslendirilmesinde yeniden kullanılmaya başlandı.