Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Yağmur Ormanları

  • Okunma : 261
Yağmur Ormanları Resim

Ekvatorun her iki yanında, yaklaşık olarak 10° kuzey ve güney enlemleri arasında kalan bölgeler genellikle yağmur ormanları ya da tropik yağmur ormanları adı verilen sık ormanlarla kaplıdır. Bu karışık ve gür ormanlar bazen ekvator ormanları olarak da adlandırılır. Bunun başlıca nedeni, bu bölgelerde bitkilerin gelişmesini durduracak soğuk bir kışın ya da kurak bir mevsimin olmamasıdır. Bitki örtüsünün en sık olduğu alçak yerlerde yıl boyunca bütün günler birbirine benzer. Güneş doğunca hızla yükselir ve 12 saatlik gündüz süresinin çok büyük bir bölümünde tepe noktasına oldukça yakın bulunur. Geceleri bile hava sıcak ve nemlidir. Hemen her zaman yağmur yağdığı için yağış miktarı yüksek ve birçok yerde 2.500 milimetrenin üstündedir.

    Mevsimler arasındaki fark çok azdır. Güneş sabah erkenden yükselir. Öğleye doğru bulutlar toplanır ve çok geçmeden, genellikle şimşek ve gök gürültüsüyle birlikte, bardaktan boşanırcasına bir yağmur başlar. Her yerden buharlar yükselir; nemli bir sıcaklık ortalığı kaplar. Öğleden sonra güneş yeniden açar ve çok geçmeden açıklık alanları kurutur. Güneş, akşam saat altı dolaylarında batar.

    Bu koşullarda bitkiler şaşılacak bir hızla boy atar. Ama, bu gibi koşullar insanların yaşamasına çok uygun değildir. Araçların ve aletlerin metal parçaları paslanır; külleme mantarları deri ve kumaş eşyaların üzerini hızla kaplar. Kuru ve kapalı olarak korunmayan ahşap eşya ve yiyecek maddeleri kısa sürede çürür. Birçok hastalık hızla yayılır; çünkü bu iklim koşulları, hastalıklara neden olan mikropların ve onları taşıyan böceklerin gelişmesine çok uygundur.

    Yağmur ormanına bazen cangıl da denir; ama cangıl sözcüğü gerçekte, Hindistan ve Güneydoğu Asya’nın yaprakdöken ormanlarını ya da muson ormanlarını anlattığı için yağmur ormanlarına cangıl denmesi uygun değildir.

    Dünyanın en büyük yağmur ormanı Güney Amerika’daki Amazon havzasındadır ve havzanın büyük bir bölümünü kaplar. Afrika’da yağmur ormanları Gine Körfezi’nden başlar; iç bölgelere ve Kongo Irmağı havzasının bir bölümüne yayılır. Asya’da Malezya ve Endonezya baştan başa yağmur ormanlarıyla kaplıdır. Kuzeydoğu Avustralya’nın bir bölümünde de yağmur ormanları vardır.

Ormanın Gelişimi

Yağmur ormanları bitki yaşamı için çok elverişlidir. Sarp kayalıklar dışında her karış toprak bitki örtüsüyle kaplıdır. Buralarda, ılıman kuşak ormanlarındakinden çok daha fazla bitki türü vardır. Su düzeyi her zaman yüksek olan ırmaklar, fırtınalarla sürüklenen toprakları denize taşır. Irmak deltaları ve mangrov adı verilen bitkilerin yetiştiği çamurlu kıyılar da ormanlarla kaplıdır.

    Kumluk kıyılarda mangrovların yerini ince uzun gövdeli hindistancevizi ağaçları ve su üzerine sarkan dallarıyla, aşırı büyümüş katırtırnaklarını andıran ağaç kümeleri almıştır.

    İç kesimlerde orman çok farklıdır. İnce, uzun gövdeli yüksek ağaçların birbirine karışmış dalları ve yaprakları güneş ışığının aşağı ulaşmasını önler. Tırmanıcı bitkilerle kaplı ağaç gövdeleri, halata benzeyen sarmaşıklarla birbirine bağlanmıştır. Bu yüksek ağaçların altında palmiyeler ya da palmiye benzeri çok büyük yapraklı ağaçlar bazen de dev eğreltiotları, bambu kümeleri ile muz ağacı gibi bitkiler bulunur.

    Eğreltiotları, palmiyeler, yerde uzayıp giden bitkiler ve mantarların yetiştiği orman tabanı, devrilmiş ağaçların çürüyen gövdeleriyle kaplıdır. Ağaçlar arasında bulunan az sayıdaki açıklıkta otlar yetişir. Orman tabanına çok az ışık ulaşabildiği için çiçek azdır. Ama, ağaçların ve bunların güneşli üst katmanlarına ulaşan tırmanıcı bitkilerin üzerinde çiçekler görülebilir.

    Büyük mevsim farkları olmadığı için, yağmur ormanında belirli bir çiçek açma dönemi yoktur. Yan yana yetişen aynı tür ağaçlardan biri çiçek açmış, öbürü meyve vermiş, bir başkası yeni yaprak açmış olabilir. Bazı ağaçlar birkaç hafta içinde iki ya da üç kez çiçek açıp, sonra bir yıldan uzun bir süre hiç çiçek açmayabilir. Yağmur ormanlarında birçok ağaç türü karışık olarak yetişir. Bu durumda kerestesi değerli ağaçlar kesilirken birçok başka ağaç da yok olur.

    Değişik yerlerdeki yağmur ormanlarının birçok ortak yanı vardır. Bu nedenle Batı Afrika’da, Gine Körfezi kıyılarındaki bir ormanın anlatılması, başka yerlerdeki yağmur ormanlarıyla ilgili iyi bir fikir verecektir.

    Kıyı boyunca uzanan bataklık orman örtüsü, sayısız sığ kanalla birbirinden ayrılmış çamurlu adaların oluşturduğu bir labirentin üzerinde yetişmiştir. Sular gelgitle yükseldiği zaman bölge hemen tümüyle suyun altında kalır. Buralarda yetişen 15-20 metre yüksekliğindeki mangrovların kökleri, sular alçaldığı zaman, kıvrılıp birbirine dolanmış dal yığınları biçiminde açığa çıkar.

    Irmak kollarının geçtiği daha iç bölgelerde yalnızca ırmaklar taştığı zaman sular altında kalan topraklar vardır. Buralarda mangrovların yerini, liflerinden süpürge, halat ve sepet yapılan, özsuyu rafya şarabı yapımında kullanılan, rafya palmiyeleri almıştır. Bunların yaprak sapları kulübe yapımında, yaprakları da kulübelerin damlarım örtmekte kullanılır.

    Bataklık ormanı, giderek gerçek yağmur ormanına dönüşür. Burada düzgün parlak kabuklu büyük ağaçlar yetişir. Genellikle bunların gövdelerinin dibinde, gövdeden çıkarak ağacı dik tutacak biçimde yanlara uzanan destekler vardır. Ağaçların çoğu bir tek dal bile çıkarmadan 20-25 metre kadar yükselir. Sonra, dal ve yapraklardan oluşan büyük bir taç oluşturacak biçimde yayılır. Genellikle 45 metre yüksekliğe ulaşan en büyük ağaçların altında, güneş ışığına ulaşmak için birbiriyle savaşan dev eğreltiotları, muz ağaçları ve başka birçok bitki yer alır.

    Çok az rüzgârın ve güneş ışığının ulaşabildiği orman tabanı genellikle sessiz, karanlık ve oldukça kasvetlidir. Toprak üzerine rasgele yayılmış sürünücü bitkiler ve sarmaşıklar yüzünden orman içinde yol almak güç

Ağaçlar, Bitkiler ve Hayvanlar

Yağmur ormanlarındaki bitkilerin hemen tümü yapraklarını döker; ama farklı türler yılın farklı zamanlarında yaprak döktüğü için ormanın pek çok yeri her zaman yeşildir. 1.000’den çok büyük ağaç türü olan ormanın küçük bir alanında 100 farklı ağaç türü bulunabilir. En çok rastlanan ağaçlar maun, gülağacı, ceviz, sapelli, kavak ve abanoz ağacıdır. Irmak boylarında birçok palmiye türü yetişir. Bunların en önemlisi, meyvesi değerli bir ürün olan yağ palmiyesidir.

    Yağmur ormanlarında genellikle sanıldığından daha az büyük hayvan yaşar. Fillere ve suaygırlarına ender olarak rastlanır. Afrika’daki yağmur ormanlarında birkaç tür antilop yaşar; bazı yerlerde yaban mandası ve dev yaban domuzu bulunur. Irmakların bazılarında memeli su hayvanlarından olan manatiler yaşar. Afrika’da şempanze ve siyah gereza; Güney Amerika’da marmoset ve örümcek maymunu; Güneydoğu Asya’da gibon ve orangutan, yağmur ormanlarında çok görülen maymun türlerindendir. Afrika ve Asya’daki yağmur ormanlarının büyük bir bölümünde çok fazla olmasa da pars bulunur. Yarasa ve sincap yaygındır. Yağmur ormanlarında yaşayan boynuzgaga gibi birçok kuş türünün yanı sıra kırlangıç ve bülbül gibi birçok Avrupa kuşu da kış aylarını Afrika yağmur ormanlarında geçirir.

    Yağmur ormanlarında yaşayan Güney Amerika'nın örümcek maymunu, tembelhayvan ile Afrika pangolini gibi hayvanlar kavrayıcı kuyrukları ile el ve ayaklarının yardımıyla ağaçlarda yaşamaya uyum sağlamıştır. Parlak renkli ara papağanları ve tukanlar gibi pek çok orman kuşunun gagası, sert kabuklu orman yemişleri ve orman meyveleriyle beslenmelerini sağlayacak bir biçim almıştır. Pek çok orman hayvanı ve bitkisi daha bol yiyecek bulunan ağaç tepelerinde yaşamını sürdürür.

    Karıncalar belki de Batı Afrika böceklerinin en ilginç olanıdır. Göçmen karıncalar büyük sürüler biçiminde dolaşır ve yiyecek ararken bazen oldukça büyük hayvanları öldürüp yerler. Yağmur ormanlarında hastalık taşıyan böcekler de yaşar.

İnsanların Verdiği Zarar

Yağmur ormanları milyonlarca yıldır hiçbir yabancı etkiyle engellenmeden serpilip gelişimini sürdürmüştür. İnsanların yağmur ormanlarında yol açtığı değişiklikler yakın zamanlara kadar çok az olmuştur. Ama günümüzde yağmur ormanları birçok yerde ürkütücü bir hızla kesilip yok edilmektedir. Her yıl 12 milyon hektar kadar yağmur ormanının kesilip yok edildiği tahmin edilmektedir. Kereste elde etmek için ağaçlan kesilen bu ormanlar tarım alanı olarak ya da başka amaçlarla kullanılmak üzere bitkilerden tümüyle temizlenmektedir. Bunun yalnızca yağmur ormanlarındaki yaşam üzerinde değil, başka yerlerde de ne gibi etkilerde bulunabileceği hâlâ gerektiği gibi anlaşılmış değildir.

    Ama, doğayı korumaya yönelik uluslararası antlaşmalar yapılmaz, yabanıl yaşamı korumak için özel koruma alanları kurulmaz ve orman kaynaklarının doğru bir biçimde kullanılması sağlanmazsa, çok geçmeden yağmur ormanları ile buralarda yaşayan eşsiz hayvan ve bitki türleri yeryüzünden kaybolabilir.

    Tropik yağmur ormanları yüzyıllardır o bölgede yaşayan insanların yararlandığı doğal ürünlerin ambarı olmuştur. Bu ormanlar kesildikçe sakladıkları gizler, hastalıklarla mücadelede bize yardımcı olabilecek değerli doğal maddeler ve yeni yiyecekler olarak yararlanabileceğimiz bitkiler sonsuza kadar yitirilmektedir. Ormanın yok edilmesi toprağın bozulmasına yol açarak ormanın yeniden yetişmesini de önlemektedir.

    Ormanların işletilmesi konusunda daha çok bilgi almak için ORMAN ve ORMANCILIK sayfalarına, dünyanın en büyük yağmur ormanı konusunda bilgi almak için de AMAZON IRMAĞI sayfasına bakınız.

Yağmur Ormanları Resimleri