Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Ziya Paşa

  • Okunma : 267
Ziya Paşa Resim

Ziya Paşa (1825-1880), tanzimat edebiyatının kurucularındandır. İlk Jön Türkler arasında yer almış, meşrutiyetin ilanı için siyasal alanda mücadele etmiştir.

    Ziya Paşa İstanbul’da doğdu. Babası küçük bir memurdu. İlk ve orta öğrenimden sonra girdiği Sadaret Mektubi Kalemi’nde (Sadrazamlıkla yazışmaları yöneten büro) bilgisini artırdı. Arapça ve Farsça öğrendi, edebiyata olan ilgisi yoğunlaştı. 1855’te Sadrazam Mustafa Reşid Paşa’nın dikkatini çekerek saray kâtipliğine getirildi. Bu görevde iken, daha sonra açıkça muhalefet edeceği, dönemin önde gelen devlet adamları Ali ve Fuad paşalarla ilk kez karşı karşıya geldi. Fuad Paşa’nın sadrazam olması üzerine 1861’de saraydan uzaklaştırıldı; Kıbrıs, Amasya, Samsun mutasarrıflıklarında bulundu.

    Ziya Paşa Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye üyesi olarak İstanbul'a dönünce yönetime karşı basın yoluyla muhalefete girişti. Muhbir gazetesindeki yazıları Âli Paşa’nın tepkisini çekince yeniden İstanbul’dan uzaklaştırılmak istendi. Bunun üzerine Ziya Paşa yakın arkadaşı Namık Kemal'le birlikte 1867’de Avrupa’ya kaçtı. Paris, Londra ve Cenevre’de geçirdiği dört yıl boyunca yurtdışındaki Jön Türkler’le birlikte çıkardıkları Hürriyet gazetesinde Âli Paşa’ya karşı muhalefeti sürdürdüler. Ama Jön Türkler’in koruyucusu Mustafa Fazıl Paşa'nın parasal desteğini çekmesiyle muhalefet dağıldı. 1871’de Âli Paşa’nın ölmesi üzerine Ziya Paşa’nın da aralarında olduğu bir grup Jön Türk yurda döndü.

    Ziya Paşa 1871-76 arasında İstanbul’da çeşitli yüksek devlet görevlerinde bulundu. Abdülaziz’in 1876’da tahttan indirilmesinden sonra meşrutiyetin ilanına yönelik hazırlıklar sırasında Kanun-ı Esasi’yi (anayasa) hazırlayan kurulda görev aldı. Ama II. Abdülhamid’in tahta çıkmasından sonra İstanbul’da kalması sakıncalı görülerek Suriye valiliğine gönderildi. Ardından Konya ve Adana valiliklerine atandı. Adana valiliği sırasında öldü.

    Ziya Paşa Tanzimat edebiyatının öbür kurucuları gibi gelenekle modernlik arasında kalmış gibidir. Şiirde Divan edebiyatının biçim özelliklerine bütünüyle bağlıdır. Ama içerikte Tanzimat aydınlarının hürriyet, vatan, adalet, geri kalmışlık gibi ortak kaygılarını, isteklerini dile getirir. 1868’de Hürriyet gazetesinde çıkan bir yazısında halk edebiyatının yeni doğacak çağdaş edebiyat için temel alınması gerektiğini savunmuş, ama hiçbir zaman bu yolda çaba harcamamıştır. Şiirleri ölümünden sonra Eş’ar-ı Ziya (1881) adıyla derlenmiş, yeni yazıyla da Ziya Paşa’nin Şiirleri (1960) başlığıyla yayımlanmıştır. Öbür yapıtları arasında Terci-i Bend Terkib-i Bend (1872), Arap, Fars ve Türk Divan şiirinin bir antolojisi niteliğindeki Harabat (1874), Âli Paşa’yı yeren Zafername (1868) ve Rüya (1910) sayılabilir. Ziya Paşa ayrıca Moliere’ in Tartuffe adlı oyununu, Viardo’nun Endülüs Tarihi'ni ve J.-J. Rousseau’nun Emile adlı yapıtlarını da Türkçe’ye çevirmiştir.

Ziya Paşa Resimleri