Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

1848 Devrimleri

  • Okunma : 797

1848 Devrimleri, 1848'de Avrupa'da birbiri ardına patlak patlak veren bir dizi devrimi topluca belirten terim. 1848 Devrimleri'nin en genel nedenleri arasında üç yıldır tarımda yeterli ürün alınamaması ve ekonomik çöküntünün yanı sıra, liberal orta sınıfların ve ulusçu grupların uğradıkları siyasal düş kırıklığı sayılabilir.

22 Şubat 1948'de Paris'te patlak veren ilk devrim, Louis Philippe'in tahttan indirilmesine ve demokratik seçim hakkını sağlamakla, işsizliği azaltacak "ulusal atölyeler" kurmakla görevlendirilen bir geçici hükümet kurulmasına yol açtı. Ama Ulusal Meclis için yapılan seçim, atölyelere karşı olan taşra milletvekillerinin Paris'e gelmeleriyle sonuçlandı ve bunun üstüne haziranda bir işçi ayaklanması patlak verdiyse de, çok kanlı biçimde bastırıldı. Orta sınıfın egemenliği altındaki Ulusal Meclis, demokratik yolla seçilmiş yasama ve yürütme organları bulunan İkinci Cumhuriyet'i kurmaya girişti. Aralık ayında Napoléon cumhurbaşkanı seçildi.

Avusturya'nın başkenti Viyana'da, Paris'ten gelen bu haberler, halk gösterilerini körükleyerek, tutucu başbakan Klemens von Metternich'in görevden uzaklaştırılmasına yol açtı. Bunu, Avusturya'da art arda uygulanan liberal reform girişimleri izledi. Avusturya İmparatorluğu içindeki öbür halkların da, iç işlerde özerklik istemeleri sonucunda Macaristan, 5 Mart'ta özerkliğini kazandı ve bir anayasa hazırlamaya girişti. Hırvatlar da, Macaristan'a bağımlılıktan kurtulmak için Zagreb'de örgütlendiler. Risorgimento denilen İtalyan birliği hareketinin uzun süredir Avusturya-Macaristan birliklerini ülkeden çıkarmayı tasarladığı İtalya'da, Venedik Cumhuriyeti ilan edileli ve Milano'da patlak veren devrim (18-22 Mart), Sardinya-Piemonte'deki yeni liberal rejimin coşkulu desteğini sağladı. Böylece, Avrupa'nın her yanında, 1848 Devrimleri başarıya ulaşmış görünüyordu. Ama çok geçmeden durum değişmeye başladı.

Haziranda Çek önder Frantişek Palacky'nin, Almanlarla eşitlik isteğini belirtmek amacıyla Prag'da bir İslavbirliği Kongresi düzenlemesi, 17 Haziran 1848'de Avusturya birliklerinin bu başkaldırıyı ezmesiyle sonuçlandı. Bir ay sonra Avusturya birlikleri Milano'da da denetimi ele geçirdiler. Sonra, Viyana'da, imparatorluk için bir Anayasa hazırlamakla görevlendirilen bir Kurucu Meclis toplandı. Meclis toprak köleliği sistemini kaldırmayı başardıysa da, ekim ayında patlak veren bir işçi ayaklanması üstüne Viyana'dan ayrılmak zorunda kaldı; daha sonra, yeni başbakan Felix Schwarzenberg, bu meclisin çalışmalarını tanımadığını açıkladı. Aralıkta Ferdinand l'in yerine tahta çıkan Franz Joseph, aşırı merkeziyetçi bir yönetim kurdu. Lajos Kossuth önderliğindeki Macarlar, 13 Nisan 1849'da bağımsızlıkları ilan ettilerse de, Schwanzenberg'in, Rus ordusunu yardıma çağırması üstüne, Macarlar ağustosta teslim olmak zorunda kaldılar. Giuseppe Mazzini ve Giuseppe Garibaldi'nin Roma'da kurdukları cumhuriyet de aynı yaz yıkıldı ve Avusturya birlikleri, Venedik'i yeniden ele geçirdiler.

Paris'teki devrim, Almanya'da da çalkantıya yol açmıştı. Berlin'de patlak veren kanlı çatışma (15-21 Mart 1848), Prusya kralı Friedrich Wilhelm IV'ü bir anayasa meclisini toplantıya çağırmak zorunda bıraktı; öbür Alman devletleri de bu örneği izlediler. Liberaller her şeyden önce birleşik bir Almanya yaratmayı amaç aldıklarından, Frankfurt Parlamentosu'nu seçtiler. 18 Mayıs'ta toplanan bu parlamento, bir yurttaş hakları bildirgesi yayınlayıp, ılımlı bir demokratik yönetim biçimi benimsedi. Ama Schwarzenberg, Avusturya'da merkezden yönetimi yeniden kurmakta kararlı olduğunu açıkça belirtince, Frankfurt Parlamentosu, Avusturya'nın Almanca konuşan eyaletlerini, imparatorluktan çıkarmaya karar vererek, Mart 1849'da, Almanya'nın tacını Prusya kralına önerdi. Ama kralın kabul etmemesi, parlamentonun çalışmalarını sonuçsuz bıraktı. Bu arada Prusya kralı, Kurucu Meclis'i dağıtarak kendi anayasasını yürürlüğe koydu. Prusya'ya bir ölçüde parlamenter yönetim getiren bu anayasa, varlıklı sınıflardan yanaydı.

Özetlersek, birkaç kalıcı başarı elde edilmesine karşın, 1848 Devrimleri, demokratik reform peşindeki liberal ulusçuların ağır yenilgileriyle sonuçlanmış oldu.

Not: Mart 1848'de, Fransa'daki ayaklanmanın başarıya ulaştığını işiten Berlinliler, kentin her yanında barikatlar kurdular. Anayasa'ya dayalı meşruti bir yönetim ve birleşik bir Almanya isteyen liberaller, Prusya kralı Friedrich Wİlhelm IV'ten kısa süreli ödünler koparmayı başardılar.