Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Dertli

  • Okunma : 663

DertliTürk halk şairi (Yeniçağa, Bolu 1772-Ankara 1846 Al Ağa adında bir rençberin oğlu olan Dertli'nin (asıl adı İbrahim'dir) çocukluğu sığır gütmekle geçti. İstanbul'a gittiyse de, dönemin yasaları bekârların ve köylülerin İstanbul'da kalmasına izin vermediği için, bir süre sonra Konya'ya geçti. Bir kahvecinin yanında üç yıl çıraklık yaptıktan sonra Mısır'da on yıl kaldı. Köyüne dönünce evlendi ve geçimini âşık kahvelerinde saz çalıp şiir söyleyerek sağladı. Yoksulluktan kurtulmak umuduyla ikinci kez (1826) İstanbul'a gelip, âşık kahvelerine devam ederek ün kazandı. Mahmut ll'nin eski serpuşları kaldırarak fes giyilmesini buyuran fermanı üstüne yazdığı "fes" redif, kasidenin padişahın hoşuna gitmesiyle, Çağa âyanlığına atandıysa da, halktan topladığı vergilerin önemli bir bölümünü zimmetine geçirdiği için görevden alındı. Boğazını keserek intihara kalkışıp (1840; Dertli mahlasını bu girişimden sonra aldığı söylenir), boğazı yaralandığı için sesinin bozulmasına karşın yeniden yollara düştü. Yaşamının son yıllarını Ankara eşrafından Alişan Bey'in yanında geçirdi.

Bektaşi inananı dile getiren şiirlerinden, teyriyeler, nefesler, Kerbela şehitleriyle ilgili mersiyeler yazmasından bektaşi olduğu anlaşılan Dertli'nin, aruzla yazdığı şiirlerinde Fuzuli etkisi belirgindir. Ama bütün halk şairleri gibi, bu tür şiirlerinde başarılı olamamış, kendisine yar olmayan talihiyle karşı karşıya kaldığı, onun cilvelerine çok üstten baktığı ya da alay ettiği hece vezni şiirleriyle gününüze kalmıştır. Şiirleri 1928'de Âşık Dertli, Hayatı. Divanı adlı kitapta, 1958'de de. Dertli, Hayatı v e pirleri adlı kitapta toplanmıştır.