Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Grafik Sanatlar

  • Okunma : 284
Grafik Sanatlar Resim

Grafik Sanatlar, görsel öğeler ile yazıyı bir arada kullanarak izleyiciyi etkilemek, izleyiciye belirli bir bildiri iletmek amacıyla oluşturulmuş her türlü tasarımı kapsayan bir sanat dalıdır. Grafik sözcüğü Yunanca’da yazmak, resim çizmek, işaret, desen anlamına gelen grafikos ya da graphein sözcüğünden türetilmiştir.

    Grafik sanatları öteki sanat dallarından ayıran önemli bir özellik, yapılan işin baskı için tasarlanmış olmasıdır. Afiş, amblem (bir kurumu, bir ürünü ya da bir olayı tanımlamaya yarayan işaret), logo (bir kurumun, ürünün ya da olayın adını belirten, harf ya da sözcük dizisiyle oluşturulan işaret), ilan, broşür, etiket, kitap basma, resimleme, süsleme ve ciltleme, tipografi, kutu ve kart tasarımları, çeşitli reklamcılık ve sanayi tasarım ürünlerinin tümü grafik sanatların konusudur. Çok geniş bir alanı kapsayan bu sanat dalı temelde güzel sanatların uygulamalı sanatlarla ve yeni teknolojilerle buluştuğu bir alandır. Bir başka deyişle grafik sanatlar teknolojik olanakları kullanarak görsel öğelerden bir iletişim dili yaratır.

    Trafik işaretlerinde olduğu gibi grafik sanatlarda da belirli bilgilerin kolayca anlaşılır biçimde iletilebilmesi, bu sanat dalının reklamcılıkta son derece önemli bir rol oynamasına açmıştır.

    Günlük yaşamımızda kullandığımız kalem, defter, kitap, takvim, dergi, gazete, radyo, telefon, otomobil, temizleme tozları gibi akla gelebilecek her türlü araç ve gereç son biçimini almadan önce uzun ve karmaşık bir çalışmayı gerektiren grafik tasarım sürecinden geçer. Ürünlerin paketlenme biçiminden üzerindeki yazı, resim ve kullanılan renklere kadar her türlü tasarım, biz farkında olmasak da hangi malı alacağımıza ilişkin kararımızı önemli ölçüde etkiler. Bu bakımdan bir ürünün grafik tasarımı ne kadar ilginç, yaratıcı ve etkileyici ise, beğenilme ve satın alınma şansı da o kadar yüksektir.

Gelişimi

İnsanlar yazıyı bulmadan önce resimler ve simgeler aracılığıyla haberleşirlerdi. Bilinen en eski görsel iletişim örnekleri Taş Devri (günümüzden 2 milyon - 15 bin yıl önce) ve Cilalı Taş Devri (İÖ 8000-5500) arasındaki dönemde ilk insanların mağara duvarlarına yaptığı basit resimlerdir. Yazılı iletişim İÖ 5000-3000 yılları arasında Mezopotamya’da çiviyazısı, Eski Mısır’da hiyeroglif yazının ortaya çıkışıyla başladı.

    15. ve 16. yüzyıllarda geliştirilen oymabaskı tekniğiyle yapılmış ürünler bilinen ilk grafik tasarım örnekleridir. 18. yüzyıl sonunda geliştirilen taşbaskı (litografi) tekniği grafik işlerine yeni bir boyut kazandırdıysa da , bugün bildiğimiz anlamdaki grafik sanatların doğuşu 19. yüzyıl sonlarına rastlar.

    Grafik sanatlar başlangıcından günümüze kadar ekonomik, siyasal, kültürel ve teknolojik gelişmelerden en çok etkilenmiş sanat dallarından biridir. 1890-1910 yılları arasında Avrupa’da ve ABD’de mimarlık, iç dekorasyon, takı ve cam tasarımı gibi uygulamalı sanat dallarında gelişen Yeni Sanat Akımı (Art Nouveau) grafik sanatları önemli ölçüde etkiledi. En belirgin özelliği simetrik olmayan dalgalı çizgiler ve çiçek motifleri olan bu akım, grafik sanatların resim sanatından farklı bir kimlikle, ayrı bir sanat dalı olarak gelişmesini sağladı. 1890’larda Fransız Jules Cheret, Toulouse-Lautrec ve Pierre Bonnard gibi sanatçılar hazırladıkları oyun ve gösteri afişleriyle günümüzdeki reklam afişlerinin ilk örneklerini verdiler. Akımın öteki temsilcileri arasında Çek afiş sanatçısı Alphonse Mucha, İngiliz grafik tasarımcısı Aubrey Beardsley, Alman mimar ve tasarımcı Peter Behrens bulunuyordu.

    Grafik sanatları etkileyen bir başka akım da aynı yıllarda İngiltere’de ortaya çıkan Güzel Sanatlar ve El Sanatları Hareketi’ydi (Arts and Crafts Movement). Hareketin başını çeken İngiliz tasarımcı ve tipografi (yazı karakterlerini, okura ve izleyiciye kolaylık sağlayacak biçimde düzenleme işi) ustası William Morris, kendi geliştirdiği Gotik basım karakteriyle grafik sanatlara yepyeni bir boyut kazandırdı. O dönemde Almanya Avrupa’nın en ileri basım teknolojisine sahipti. Çok sayıda yeni basım karakterlerinin geliştirilmesiyle, tipografi grafik sanatların vazgeçilmez bir öğesi durumuna geldi. Almanya’nın önde gelen grafik tasarımcıları olan Peter Behrens, Otto Eckmann ve Rudolf Koch Yeni Sanat’ı grafik sanatlara, ticarete ve reklamcılığa dönük bir anlayışla uygulayarak, afiş sanatında yeni bir çığır açtılar. Yapıtlarıyla öteki ülkelerdeki grafik sanatçılarını da etkilediler.

    Grafik sanatlar radyo ve sinemanın yeni gelişmeye ve yaygınlaşmaya başladığı I. Dünya Savaşı yıllarında kitle iletişim aracı olarak önemli rol oynadı. Hükümetler halkın desteğini ve savaşa katılımını sağlamak amacıyla grafik sanatçıları arasında yarışmalar düzenleyerek yurtseverlik ve kahramanlık konularını işleyen savaş afişleri yaptırdılar. Bu afişler savaş yılları boyunca Avrupa kentlerinin caddelerini süsledi.

    1910-30 yılları arasında Avrupa’da birçok sanatçı ve düşünür, geleneksel düşünce ve değerlere karşı çıkarak yeni anlatım biçimleri aramaya başladı. Bu arayış döneminin sonunda İtalya’da yazar ve şair Filippo Tommaso Marinetti Gelecekçilik; Rusya’da Aleksandr Rodçenko, El Lissitzki ve Vladimir Tatlin Yapımcılık; İsviçre’de Hans Arp, Hugo Ball ve Tristan Tzara Dadacılık akımlarını; Almanya’ da Walter Gropius, Paul Klee ve Wassily Kandinsky gibi ünlü ressamların da katıldığı Bauhaus'u (yapı evi) başlattı. Edebiyat, mimarlık ve dekoratif sanatlarda ortaya çıkan bu sanat akımları kısa zamanda grafik sanatları da etkiledi. Grafik tasarımlarda bir tuval üzerine gazete kupürleri, renkli kâğıt parçaları ya da fotoğraf parçalarının yapıştırılıp düzenlenmesinden oluşan kolaj ve fotomontaj teknikleri, ilk kez o yıllarda Dadacılar tarafından geliştirildi. Bu yeni teknikler 1924’te Paris’te başlayan Gerçeküstücülük Akımı sırasında da yaygın biçimde kullanıldı.

    II. Dünya Savaşı yıllarında afiş sanatı özellikle Nazi Almanya’sında radyo ve sinemanın yanı sıra propaganda amacıyla etkili bir biçimde kullanıldı. Aynı yıllarda Fransa’da Kübizm’den önemli ölçüde etkilenen Jean Carlu, A. M. Cassandre ve Paul Colin özgün yapıtlar verdiler. İsviçre’de Max Bili, Anton Stankowski ve Jan Tschichold’dan oluşan Zürich Grubu, yapıtlarıyla çağdaş İsviçre grafik sanatlarının temellerini attılar.

    II. Dünya Savaşı’nın ardından 1950’lerdeki ekonomik büyüme döneminde ABD dünya pazarı üzerinde belirleyici bir konuma yükseldi. Amerikan tarzı yaşamı simgeleyen çok sayıda ürün televizyon ve reklamcılık yoluyla tüm dünyada yaygınlık kazandı. Hızla gelişen teknolojiye bağlı olarak yeni ürünler, dev sanayi kuruluşları ve yeni bir tüketim toplumu ortaya çıktı. 1960’larda otomobil, müzik aletleri, motosiklet ve kozmetik ürünlerin tanıtımı ve yaygınlaştırılması reklamcılığa önemli görevler yükledi; Avrupa’da ve ABD’de birçok reklam şirketi kuruldu. Reklamcılığın ekonomik büyümeye ve ürün çeşitlenmesine paralel olarak önem kazanması, grafik sanatların gelişmesinde önemli rol oynadı. ABD’de General Motors, IBM, Ford Motor, General Electric ve Westinghouse; Avrupa’da Fiat, Pirelli, Philips ve Alfa Romeo gibi dev kuruluşlar hem ürünlerini satabilmek, hem de kurumsal ve kalıcı bir kimlik oluşturmak amacıyla reklamcılığa büyük yatırımlar yaptılar. Bunun üzerine grafik sanatçıları ürünlerin satışını doğrudan etkileyebilecek, izleyeni şekillerin anlamını kavramaya zorlayan ilginç ve çarpıcı tasarımlar üzerinde çalışmaya başladılar.

    1960’larda grafik sanatları etkileyen en önemli gelişmelerden biri de bilgisayar teknolojisiydi. Sayfa düzeni, dizgi ve tasarımın bilgisayarlarla yapılması grafik sanatlarda yeni bir estetik arayışa yol açtı. Bu arayış sırasında grafik sanatçıları yapıtlarında fotoğraf parçaları, konserve kutuları, elektrik malzemeleri gibi akıl almaz nesneler kullanarak ilk bakışta “şok etkisi” yaratan Pop Sanat Akımı’nı başlattılar.

    ABD’de Louis Danziger, Herb Lubalin ve Milton Glaser; İngiltere’de Gerald Barney, Jock Kinneir ve Ken Garland; Fransa’da Raymond Savignac, Andre François ve Bernard Villemot; Almanya Federal Cumhuriyetin de Anton Stankowski ve Willy Flechhaus; Alman Demokratik Cumhuriyeti’nde Gert Wunderlich ve Rudolf Grüttner; İsviçre’de Armin Hofmann ve Kari Gerstner özgün yapıtlarıyla dünya çapında ün kazandılar.

    1970’lerde afiş sanatında siyasal konular ağırlık kazandı. Çevre sorunları, insan hakları ve nükleer enerji afiş sanatının başlıca konuları arasındaydı. Bu yıllar daha önceki dönemlerden farklı olarak kural tanımayan ve sonsuz anlatım özgürlüğünü savunan akımlara sahne oldu. Teknolojik olanakların özgürce kullanıldığı, özgün ve son derece çarpıcı ürünler yaratıldı. 1970’lerin ve 1980’lerin önde gelen grafik sanatçıları arasında “geometrik insanın yaratıcısı” sayılan Alman Otl Aicher, Michael Schirner, HollandalI Gert Dumbar, İtalyan Francesco Saroglia, İsviçreli Wolfgang Weingart, ABD’li April Greiman, Brad Holland ve Neville Brody sayılabilir.

Türkiye'de Grafik Sanatlar

Grafik sanatlarda yaratıcılık açısından görsel sanatların çeşitli dallarından yararlanıldığı için hat (güzel yazı), tezhip (bezeme), minyatür, ebru gibi geleneksel sanatlarımızdan da bugün grafik sanatlar alanında yararlanılmaktadır. Ama tarihsel bir geçmişi olan bu sanatlarımızı amaç ve kullanımları bakımından doğrudan doğruya grafik sanatlardan sayamayız. Ülkemizde de grafik sanatlar hemen hemen bütün dünyada olduğu gibi basımcılıkla birlikte oluştu ve kimlik kazandı. Osmanlı Devleti döneminde İbrahim Müteferrika ile Sait Çelebi’nin İstanbul’da 1727’de kurdukları ilk Türk basımeviyle birlikte grafik sanatlar alanında da ilk adım atıldı. Bu basımevinde ve daha sonra Hasköy ve Üsküdar’da kurulan basımevlerinde basılan kitaplarda grafik değeri olan resim ve haritalar yer aldı. 1831’de Jacques ve Henri Caillol adlı Fransız iki kardeş ilk taşbaskı atölyesini kurdular. Böylece taşbaskı resim yaygınlık kazandı.

    Günlük gazete yayımı, dergilerin çıkması, ticaretteki değişimle ve özellikle de yabancı firmaların ticaret yaşamına girişiyle ürün tanıtımına, reklama önem verilmesi grafik sanatlara olan gereksinmeyi artırdı. Ama grafik sanatlar daha çok basın dünyasında kendine yer buldu. Gazeteci, yazar, hattat (güzel yazı ustası), tarihçi olarak tanınan Ebüzziya Tevfik başta olmak üzere Ahmed Midhat ve Ahmet İhsan (Tokgöz) gazeteci ve dergici olarak grafik sanatların tanınmasında ve yaygınlaşmasında etkili oldular. Ne var ki, 1920’lere kadar geçen savaş dolu yıllarda ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar yüzünden ilan ve reklama yönelik alanda grafik sanatlarda fazla bir gelişme olmadı.

    Ülkemizde grafik sanatçılarının yetişmesi 1920’lere rastlar. Afiş, kitap kapağı, pul, piyango bileti, şişe ya da kutu etiketleri konusunda Münif Fehim (Özarman), İhap Hulusi (Görey) ve Kenan Temizan gibi sanatçılar bu dönemde adlarını duyurdular. Bunlardan özellikle İhap Hulusi yıllarca çizip düzenlediği, önce “Tayyare Bileti” sonra “Milli Piyango” diye adlandırılan piyango biletlerindeki resimleriyle ve Latin harfli ilk Türk alfabe kitabının kapağıyla tanındı.

    Hat sanatına çağdaş bir yorum getiren Emin Barın, grafik sanatlar alanındaki eğitime büyük katkıları olan Namık Bayık, öğretmenliğiyle, harfler ve yalın çizgilerle oluşturduğu afişleriyle tanınan Mesut Manioğlu, afişleriyle tanınan Faris Erkman daha sonraki yılların grafik sanatçılarıdır.

    1960’larda kitap yayımının artmasıyla kitap kapağı çiziminde büyük gelişme görüldü. Ayrıca ekonomik alandaki gelişmelerin etkisiyle afiş, ilan, pano ile gazete ve dergilerdeki reklamlarda artma ve nitelik değişmesi oldu.

    1970’lerde ise televizyon yayınlarının başlamasıyla reklama yönelik çalışmalarda grafik sanatlar iyice ağırlık kazandı. Hızlı kentleşmenin sonucu olarak kent içi reklam ve tanıtım konusunda yeni yollara başvuruldu. “Billboard” denen dev reklam panoları grafik sanatlar için yeni bir uğraş alanı yarattı.

    Sait Maden, Erkal Yavi, Bülent Erkmen, Sadık Karamustafa, Ayhan Erer, Aydın Erkmen, Emre Çağatay, Ferit Erkman, çocuk kitaplarına yaptığı kapaklarla tanınan Mustafa Delioğlu, çocuklara yönelik ve çocuklarla birlikte yaptığı çalışmalarla tanınan Reha Yalnızcık gibi sanatçılar 1970'lerde ve 1980'lerde kitap kapağı hazırlayan sanatçılardır. Afiş alanında ise Mengü Ertel ve Yurdaer Altıntaş gibi adlar sayılabilir. Cemalettin Mutver, Emre Senan, Mahmut Soyer ve Mustafa Eren grafik sanatların çeşitli dallarında ürün veren öteki sanatçılar arasındadır.

    Grafik sanatların yaygınlık kazanması ve bu alanda ürün veren sanatçıların çoğalmasıyla 1970'lerde grafik sanatçıları ya da kısaca dendiği gibi grafikerler kendi meslek kuruluşlarını oluşturmak gereğini duydular. Yapılan çalışmalar sonunda 1978'de Grafikerler Meslek Kuruluşu kuruldu. Bu kuruluş 1981’den bu yana grafik ürünleri sergileri düzenlemekte ve yarışmalar açarak ödüller vermektedir.

Grafik Sanatlar Resimleri