Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Hükümet

  • Okunma : 961

Hükümet, geniş anlamda, bir ülkenin siyasal yönetim biçimine ve organlarına verilen addır. Örneğin, “meşruti hükümet” , “demokratik hükümet” deyimleri siyasal yönetim biçimlerini anlatır. Siyasal karar organları da (parlamento, devlet başkanı, bakanlar kurulu) geniş anlamda hükümet kavramı içinde yer alır. Dar anlamda ise, bazı ülkelerde yürütme organını (devlet başkanı ve bakanlar kurulu) ya da bunun en üst kurulunu (bakanlar kurulu) kapsar. Günümüzde hükümet sözcüğü daha çok bakanlar kurulu ya da kabine ile eşanlamda kullanılır. Bakanlar kurulu terimi daha çok resmi hukuk dilinin, hükümet sözcüğü ise gündelik konuşma ya da basın yayın dilinin deyimleridir.

    Dar anlamıyla hükümetten söz edebilmek için bir “kurul”un bulunması gereklidir. Başkanlık sistemini benimsemiş ülkelerde bir “kurul” anlamında “hükümet” de yoktur. Örneğin, ABD’nin, başka ülkelerde bazen yanlış olarak “bakan” diye anılan “sekreterler”i bir kabine ya da bakanlar kurulu oluşturmazlar; bunlar yürütme yetkisini tek başına kullanan ve doğrudan doğruya halk tarafından seçilen başkanın yardımcıları durumundadır.

    Dar anlamda hükümet, Batı Avrupa ülkelerinde, kraldan ayrı ve giderek ondan bağımsızlaşan bir siyasal yönetim organı olarak 18. ve 19. yüzyıllarda doğmuştur. Daha sonra bu organ meclislere karşı sorumlu duruma gelmiştir.

    Osmanlı Devleti’nde de hükümet denebilecek bir kurulun oluşturulması yolunda ilk adım II. Mahmud döneminde atılmıştır. Osmanlı döneminde hükümetler II. Meşrutiyet’e kadar padişaha karşı sorumluydu; 1908-09 sonrasında ise meclis önünde sorumlu duruma getirilmişlerdir.

    Kurtuluş Savaşı ve 1921 Anayasası döneminde yasama ve yürütme yetkileri Büyük Millet Meclisi’nin elinde toplanmıştı. Yürütme işlerini meclis adına yerine getiren ve onun sıkı denetimi altında çalışan “vekil”lerden oluşan kurul “icra vekilleri heyeti” adını taşıyor, aynı zamanda “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti” sıfatıyla da anılıyordu. 1924 Anayasası’yla meclis karşısında biraz daha bağımsızlık, hukuki ve siyasal kişilik kazanan hükümetler 1945’e kadar tek partili sistemin de başlıca organı ve uygulayıcısı oldu. 1946’da çok partili sisteme geçilmesinden sonra, iktidar ve muhalefet partilerinin ortaya çıkmasıyla, hükümetler çoğunluk partisinin içinden çıktı. 1961 Anayasası ve özellikle 1982 Anayasası hükümetlerin meclis karşısında ve meclisten bağımsız olarak daha rahat hareket edebilmelerini sağlayacak hukuki olanakları getirdi. 1961 Anayasası’nın uygulandığı dönemin ilk dört yılı ile 1974’ten sonraki evrelerinde zaman zaman “koalisyon hükümetleri” görev yapmıştır. 1982 Anayasası döneminde, seçim yasasında yapılan değişikliklerin de etkisiyle bir tek partinin mecliste çoğunluğu sağlayabilmesi kolaylaştırılmış, dolayısıyla koalisyon hükümetleri olasılığı azaltılmıştır.