Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Küçük Kaynarca Antlaşması

  • Okunma : 222

Küçük Kaynarca Antlaşması (1774). Osmanlı Devleti’nin 1768’den beri süren savaşta Rusya karşısında uğradığı yenilgiyi belgeleyen antlaşmadır. Antlaşma hükümleri uzun vadede Osmanlı Devleti için son derece yıkıcı sonuçlar doğurmuştur.

    Osmanlı-Rus Savaşı daha çok Rus Çariçesi Katerina’nın yayılmacı siyasetinden dolayı çıkmıştı. Katerina’mn Lehistan’ın (Polonya) içişlerine karışması ve Kırım üstünde kurduğu baskı, bazı Lehli gruplarla Kırım hanının Osmanlı Devleti’nden yardım istemesine yol açmıştı. Katerİna Osmanlı Padişahı III. Mustafa’nın uyarılarını reddedince 1768’de savaş başladı. Ruslar hızla ilerleyerek 1769’da Eflâk’a girdiler; 1770 başlarında Bükreş’e kadar ilerlediler. Öte yandan karışıklık
içine düşen Kırım Hanlığı da Osmanlılar’a herhangi bir yardımda bulunamıyordu. Rus ordusu 1 Ağustos 1770’te Kartal’da (Kagul) Osmanlı ordusunu büyük bir bozguna uğrattı. Baltık Denizi’nden çıkıp Akdeniz’i aşan Rus donanması da 6-7 Temmuz 1770’te Çeşme’de Osmanlı donanmasını yok etti. Ruslar bir yandan da Sırbistan, Karadağ ve Mora halklarını Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandırdılar. 1771’de de Kırım’ı tümüyle istila ettiler.

    Savaş, Osmanlı Devleti’nin aleyhine gelişirken Rusya’nın daha fazla güçlenmesini ve Avrupa’ya sarkmasını istemeyen Avusturya ile Prusya da işe karışarak Lehistan’ı paylaşmaya giriştiler. Katerina Rusya’da Pugaçov Ayaklanması ile uğraştığından buna tepki gösteremedi. Osmanlı Devleti de bu durumdan yararlanarak barış isteğinde bulundu. Ama Katerina’nın buna yanıtı yeni bir Rus ordusunu Balkanlar’a göndermek oldu. Aleksandr Suvarov komutasındaki bu ordu Kozluca’da karşısına çıkan Osmanlı ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Şumnu’ya kadar ilerleyip Varna yolunu kesti. Bunun üzerine Sadrazam Muhsinzade Mehmed Paşa barış istemek zorunda kaldı. Rus ordusunda da ayaklanma belirtileri ve salgın hastalıklar baş gösterdiğinden Başkomutan Romanzof da bu isteğe uydu. Silistre yakınlarındaki Küçük Kaynarca kasabasında (bugün Bulgaristan’da) başlayan barış görüşmeleri 17 Temmuz 1774’te tamamlandı. 21 Temmuz 1777’de imzalanan 28 maddelik barış antlaşmasına göre Kırım Hanlığı, Osmanlı Devleti’nden ayrılarak bağımsız olacaktı. Buna karşılık Rusya, Eflâk ve Boğdan’ dan, Kafkasya’da işgal ettiği yerlerden çekilecekti. Ama Azak, Kılburun, Yenikale ve Kerç kaleleriyle Dinyeper (Özi) ile Bug (Aksu) ırmakları arasındaki topraklar Ruslar’a bırakılıyordu. Osmanlı Devleti ayrıca Rusya’ya yüklü bir savaş tazminatı ödeyecekti. Antlaşmanın önemli bir maddesi Rusya’nın Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmasına olanak tanıyordu. Buna göre Rusya, İstanbul’da bir Ortodoks Kilisesi kuracak ayrıca Osmanlı Devleti, Ortodoks din adamlarına çeşitli ayrıcalıklar tanıyacaktı. Bu maddeyi Rusya, Osmanlı ülkesinde yaşayan bütün Ortodokslar’ı koruma hakkının kendisine verildiği biçiminde değerlendirdi ve daha sonraki Osmanlı-Rus savaşlarının nedenlerinden birini oluşturdu.