Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Liman

  • Okunma : 235
Liman Resim

Liman, gemilerin kötü ve fırtınalı havalarda rüzgâr ve dalgalardan korunmak için sığınabilecekleri korunaklı bir yerdir. Limanlar rüzgâr, akıntı ve her yönden gelen dalgalara karşı korunaklı olmanın yanı sıra, gemilerin kolayca girip çıkabilmesine de elverişli olmalıdır. Suların gelgitle alçaldığı zamanlarda bile gemilerin su üstünde kalabileceği derinlikte olması gereken limanda deniz yatağı, gemilerin demirlemesine uygun bir yapıda olmalıdır. Ayrıca çoğunlukla gemilerin yüklenip boşaltılması amacıyla kullanılan limanların yükleme ve boşaltmaya da elverişli olmaları gerekir.

    Bilinen en eski yapay limanlar denizci bir ulus olan Fenikeliler’in yaklaşık 3.000 yıl önce Lübnan’da yaptıkları Sur ve Sayda limanlarıdır. Daha sonra Tunus yakınındaki Kartaca limanı ve Marsilya limanı yapılmıştır. Eski Yunanlılar’ın Atina yakınlarındaki Pire limanı gibi doğal limanları vardı. Romalılar ise Roma yakınında Tiber Irmağı ağzında Ostia’da ve Roma’nın kuzeyinde, Civitavecchia’da çok iyi limanlar yaptı. Roma İmparatorluğu yıkıldıktan sonra çok az yeni liman yapıldı ve eskilerin çoğu bakımsızlıktan kullanılamaz duruma geldi.

    Limanların ulusların ilerlemesindeki rolü, Avrupa’nın Akdeniz ve Atlas Okyanusu kıyılarındaki ülkelerinde görülebilir. Doğal limanları olan kentler büyüyüp zenginleşmiştir. Kuzey ve Güney Amerika’daki ilk yerleşmeler de bunun bir başka örneğidir. Buralarda kurulan ilk kasabalar her zaman akarsu ağızlarında ya da gemiler için güvenli bir demirleme yeri bulunan korunaklı körfezlerde kurulmuştur.

    Ortaçağın ilk limanları İtalya’daki Venedik ve Cenova limanlarıdır. Ortaçağ boyunca bu iki kentin ticareti artmış ve limanlarının geliştirilmesi gerekmiştir. Fransa’da akarsu ağızlarına kurulmuş olan Le Havre, Dieppe ve Dunkerque gibi limanlar da bu dönemde gelişti. Londra limanını Romalılar kurmuştu. Ama, İngiltere’de limanların gelişmesi Sanayi Devrimi’nden sonra gerçekleşti. 19. yüzyılın başında Londra limanı yeniden düzenlendi. Yeni doklar kuruldu ve imparatorluğun en büyük ticaret limanı durumuna geldi. 19. yüzyılda gelişmeye başlayan Hollanda'nın Rotterdam limanı ise yüklenen ve boşaltılan malların tonajı bakımından dünyada birinci gelen bir ticaret limanıdır.

    Türkiye’nin en önemli limanları İstanbul, İzmir ve Mersin limanlarıdır. İstanbul limanı 4.000 metreyi aşan rıhtım uzunluğuyla Türkiye’nin en büyük limanıdır. 1876’da geliştirilen İzmir limanı Türkiye’nin en eski limanlarındandır. 19. yüzyılın ikinci yarısında gelişmeye başlayan Mersin limanı 1954 ve 1963’te yapılan eklerle bugünkü boyutlarına ulaşmıştır. Bandırma, Antalya, İskenderun, Giresun, Derince ve Samsun Türkiye’nin ikinci derecede önemli limanlarıdır.

    19. yüzyılda buharlı makinelerin gelişmesi, dalgakıranların yapılması için gerekli olan büyük taş blokların taşınabilmesini, liman yapımında kullanılan şahmerdanların ve tarak gemilerinin yapımını sağladı.

Doğal Limanlar

Limanların çoğu akarsu ağızlarında ya da karalarla çevrilmiş körfez gibi korunaklı yerlerde yapılmıştır. ABD, doğal limanlar bakımından şanslıdır. New York kenti dünyanın en güvenli ve en iyi doğal limanlarından birine sahiptir. ABD’nin, doğal limanı olan öbür kentleri arasında Boston, Philadelphia Baltimore, San Francisco ve Seattle sayılabilir.

    Brezilya’da Rio de Janeiro, Şili’de Valparaiso, Fransa’da Le Havre, Avustralya’da Sydney ve Kanada’da Vancouver öbür ünlü doğal limanlardır. Bazı doğal limanlar deniz kenarından çok içeride olabilir. Örneğin, Almanya Federal Cumhuriyeti’nde Elbe Irmağı üzerindeki Hamburg limanı kıyıdan 120 km içeridedir.

    İngiltere’nin Londra ve Liverpool limanları, İskoçya’nın Glasgow limanı, Hindistan’ın Kalküta limanı ırmak ağzı ya da yakınında kurulmuş limanlara örnektir.

Dalgakıranlar

Denizde yapılmış duvarlar olan dalgakıranlar limanın dış sınırını çizer ve liman içindeki suyun açık denizdeki dalgalardan etkilenmesini önler. İngiltere’deki Dover ve Hindistan’daki Madras limanı hemen hemen tümüyle dalgakıranlarla oluşturulmuştur.

    Dalgakıranlar genellikle kıyıdan başlayarak denizin içine doğru uzanır. Başlıca iki yöntemle yapılır. Dolgu dalgakıranların yanları yamaç gibi eğimlidir. Temeli denizin içine yığılan taşlarla oluşturulur. Su yüzeyine yaklaşıldıkça daha büyük taşlar kullanılarak yığma işlemi sürdürülür. En üste de suyun üzerinde kalan bir duvar yapılır. İstanbul limanındaki dalgakıranlar bu türdendir. İkinci dalgakıran türü deniz yatağına bir duvar gibi örülerek yapılır. Duvarın suyun altında kalan bölümünün yapımında genellikle kesonlar kullanılır. Duvar tipi dalgakıranların yapımında kullanılan bloklar, dalgalara karşı
durabilmeleri için çok büyük ve ağır olmalıdır. İngiltere’deki Dover, İsrail’deki Hayfa ve Sri Lanka’daki Kolombo limanlarının dalgakıranları duvar tipi dalgakıranlardır.

Limanlardaki Öbür Yapılar ve Şamandıralar

Limanların bakımını genellikle liman yönetimi yapar. Liman bakımının gerektirdiği önemli işlerden biri, limanın derinliğini denetlemek ve gerektikçe liman yatağını tarayarak limanın yeterli derinlikte olmasını sağlamaktır.

    Güvenli bir limanda deniz trafiğine yardımcı olacak bir sistem kurulmuştur. Deniz feneri kuleleri, fener gemileri, radyo uyarı sinyalleri, sis sinyalleri ve kurtarma gemilerinden oluşan bu sistem gemilerin güvenli bir biçimde limana girip çıkmalarına yardımcı olur. Gemilerin geceleri ve siste limana girip çıkmalarında bu sistem büyük önem taşır.

    Bazı limanlarda gemiler iskeleden açıkta, şamandıralara bağlanır ve yükleri, gemiye yanaşan mavnalarla boşaltılır. İskelelere yanaşmak için sıra bekleyen gemiler ve limanda görevli öbür gemiler de bu şamandıraları kullanır. Şamandıralar kalın bir zincirle deniz yatağına demirlidir. Gemilerin halatları şamandıra üzerindeki halkalara bağlanarak rüzgâr ve akıntılarla geminin yer değiştirmesi önlenir.

Liman Resimleri