Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Su Kemeri

  • Okunma : 217
Su Kemeri Resim

Su bir yerden bir yere çeşitli yollarla taşınabilir. Suyu toprak altından taşımak için borulardan ya da büyük tünellerden yararlanılır. Toprak üstünde ise dar ya da geniş kanallar kullanılır. Bu kanalların bir vadiden ya da çukur bir bölgeden geçmesi gerekirse, bir köprü yapılır ve kanallar bu köprünün üzerinden geçirilir. İşte bu köprü genellikle su kemeri olarak adlandırılır.

    Eski zamanlardan beri, kentlerin çoğu akarsu kıyılarına kurulmuştur. Birincisi, su yoluyla yolculuk etmek ve mal taşımak karayoluna göre daha kolaydı. Ayrıca, suyun evlere kadar getirilmesinden önce, kent halkı çamaşırlarını yıkamak, yıkanmak ve hayvanlarına su vermek için ırmak kıyısına inerdi; çöplerden ve atık sulardan kurtulmak için de ırmağı kullanırdı. Sonuçta ırmaklar kirlendi ve sulan içilemez duruma geldi, hatta mikrop dolu bu sular nedeniyle salgın hastalıklar başgösterdi. Böylece, temiz su sağlayacak yeni kaynakların bulunması gerekti. Bu sorun bugün de önemini korumaktadır.

    Bu sorunun çözümünde kullanılan yollardan biri de, temiz su kaynağını bir su yoluyla kente bağlamaktır. Kanallardaki su her zaman eğim yönünde aktığı için, temiz su kaynağı kentlerden daha yüksekte olmalıdır,
eğer değilse suyun pompalanması gerekir. Kırsal bölgeler genellikle engebeli olduğu için, suyu kaynağından kente basit bir kanalla taşımak her zaman olanaklı değildir. Kanalları tepe ve vadi gibi doğal engellerin çevresinden dolaştırmak da oldukça pahalı bir yöntemdir. Genellikle borular, tüneller, kanallar ve su kemerlerinden oluşan bir sistemle suyun yol boyunca akarak kente ulaşması sağlanır. Bu yol üzerindeki vadilerde, kemerlerden oluşan sıraların üst üste yerleştirilmesiyle bir köprü yapılır. Kat kat yerleştirilen kemerler kente su taşıyan kanalın düzeyine ulaşana kadar yükseltilir. Böylece su, kanalla aynı düzeye yükseltilmiş su kemerinin üzerinden kolayca akar. Modern su kemerleri artık taş yerine beton bloklardan yapılmaktadır.

    Günümüzdeki tasarımlarda, yüksek su basıncına dayanıklı borular üretilebildiği için kemerli köprü sistemi ender olarak kullanılır. Borular vadinin bir eteğinden önce aşağıya, vadiye doğru indirilir, daha sonra da öbür
etekten yukarıya doğru döşenerek eski düzeyine çıkarılır. Bu sisteme sifon denir.

Roma Dönemi Su Kemerleri

Su kemerleri çok eski tarihlerde Filistin’de, Mısır’da ve Yunanistan’da yapılmış ve kullanılmıştır. Ama eski çağların en ünlü su kemerleri Roma İmparatorluğu’ndadır. İÖ 312’de Appius Claudius Caecus, Appia Yolu’nu (Via Appia) ve Aqua Appia’yı yaptırdı. Aqua Appia, hemen tamamı yeraltına döşenmiş, uzunluğu 16 kilometreyi aşan bir su yoluydu. Bu suyolunun 90 metrelik bölümü kentin çukur bölgesini kemerler üzerinde aşıyordu. 40 yıl sonra Anio (bugün Aniene) Irmağından başlayan ve Anio Vetus diye anılan 50 km uzunluğundaki yeraltı su yolu yapıldı. İÖ 2. yüzyılda üzerinde gerçek bir su kemerinin yer aldığı ilk yerüstü su kanalıyla Roma’ya su getirildi. Aqua Marcia olarak bilinen bu su yolu yaklaşık 90 km uzunluğundaydı.

    Tarihteki belki de en başarılı ve yüksek su kemeri Gard Köprüsü’dür. Güney Fransa’da Nîmes yakınlarındaki bu su kemeri, İÖ 19’da Romalı general Marcus Vipsanius Agrippa tarafından Gard Irmağı’ndan Nîmes kentine su getirmek için yaptırılmıştır. Yaklaşık 270 metre uzunluğunda üç sıra kemerden oluşan bu köprünün üzerindeki kanal yassı taş bloklarla kaplıdır.

Anadolu'da Su Kemerleri

Romalılar, dünyanın başka bölgelerinde olduğu gibi Anadolu’nun çeşitli yerlerinde de su yolları ve su kemerleri yaparak kentlere su taşıdılar. Bazen çevredeki göllerden, bazen de 30-40 km uzaktaki akarsulardan su getirdiler. Roma döneminden kalma bu kemerlerin kalıntılarına bugün eski kentlerin çevresinde rastlanmaktadır. Bunlar arasında, Efes, Bergama, Alinda, Sebasteia (bugün Sivas), İassos, Phaselis (bugün Tekirova), Erythrai, Smyrna (bugün İzmir), Laodikeia, Bargylia ve Alabanda dolaylarındaki su kemerleri sayılabilir.

    İS 2. yüzyılın sonlarına doğru yapılan Side su kemerleri, Roma döneminin en etkileyici yapılarındandır. Bu su yolu ve su kemerleriyle Manavgat Çayı’nın kaynağından yaklaşık 30 km uzaklıktaki Side’ye su getirilmiştir. 10 bölümden oluşan bu iki katlı kemerler İS 3. yüzyılda yeniden elden geçirilerek onarılmıştır.

    Trakya Bölgesi’nden İstanbul’a su getiren su yolları ve su kemerleri de Roma döneminde
yapılmıştır. Kente su sağlamak için yapılan ilk çalışmaları İmparator Hadrianus (İS 76-138) başlatmıştır. Doğu Roma İmparatoru Valens döneminde (364-378) kentin içinden geçen Valens Su kemeri yapılmıştır. 368-373 arasında tamamlanan bu su kemeri bugün Bozdoğan Su kemeri olarak adlandırılmaktadır. Uzunluğu
971 metre ve en yüksek yeri 20 metre olan Bozdoğan Su kemeri’nin iki ucunda tek sıra, ortasında ise iki sıra kemer bulunur. Bugün Gümüşpınar, Keçigerme gibi yerleşim yerlerinin çevresinde görülen su kemeri kalıntıları da Roma döneminde yapılan su dağıtım sisteminin parçalarıdır.

    Osmanlı İmparatorluğu zamanında, genellikle Roma ve Bizans döneminden kalma su yolları ve su kemerleri onarılarak kullanıldı. Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u aldıktan sonra kentin su sistemini onarttığı bilinmektedir. Ama köklü çalışmalar Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapılmıştır. Kanuni İstanbul’un su sorununu ele aldığında, Mimar Sinan’a kentin çeşitli bölgelerinde su kemerleri yaptırmış, daha eski olanları da elden geçirterek onartmıştır. Tasarımı Mimar Sinan tarafından yapılan bu su kemerleri 1553-64 arasında
tamamlanmıştır.

    Eğri Kemer. İstanbul’da, Kemerburgaz’dan 1,5 km doğuda olan ve Kâğıthane Deresi’ni aşan bu su kemeri 409 metre uzunluğundadır. Dere üzerinde üç katlı olan kemerin alt sırasında 4, ortasında 10 ve en üst sırasında 33 göz bulunur. Öbür bölümlerde kemer sıralan vadinin konumuna göre düzenlenmiştir.

    Bent Kemeri. İstanbul’da Paşa Deresi üzerinde, 102 metre uzunluğunda iki katlı bir su kemeridir.

    Güzelce Kemer. Alibey Deresi üzerinde iki sıra kemerden oluşan Güzelce Kemer, 170 metre uzunluğunda ve 32 metre yüksekliğindedir.

    Mağlova Kemeri. Mimar Sinan’ın en başarılı yapıtlan arasında yer alan Mağlova Kemeri Alibey Deresi üzerinden geçer. 257 metre uzunluğundaki bu su kemeri, iki katlı dörder göz ile bunlann arasında ve yanlarında bulunan çok sayıdaki küçük gözden oluşur. İlk yapımı çok daha eskiye dayanan Mağlova Kemeri
Bizans döneminde de kullanılmıştır. Mimar Sinan yeni su kemerini eski temeller üzerine yaptırmıştır.

    Uzun Kemer. Aynı yörede bulunan 710 metre uzunluğunda ve 25 metre yüksekliğindeki Uzun Kemer iki sıra kemerden oluşur. Üst katta aynı büyüklükte 50, alt katta ise arazinin durumuna göre değişik büyüklüklerde 47 göz bulunur.

    Müderris Köyü Kemeri. Halkalı su tesislerinin bir parçası olan bu su kemerinde 11 kemer yer alır. Taşları birbirine demir kelepçelerle tutturulmuştur. Sinan öncesi dönemden kaldığı anlaşılan bu su kemeri, Sinan tarafından 1539’da ve 1553-64 arasında iki kez elden geçirilmiştir.

Su Kemeri Resimleri