Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Mercan Resifi

  • Okunma : 232
Mercan Resifi Resim

Mercan Resifi ya da mercan kayalıkları denizlerin sığ kesimlerinde biriken mercan iskeletleriyle oluşur. Ama uzunluğu bazen yüzlerce kilometreyi bulan mercan resiflerinin oluşması için milyonlarca yılın geçmesi ve milyarlarca küçük mercan polipinin (mercan hayvanı) bir araya gelmesi gerekir. Mercanların çok yavaş büyümesi, doğal olarak resiflerin de gelişme hızını belirler. Mercan resifleri yılda genellikle 1-2 cm kadar büyür. Ender olarak yılda 8 cm büyüyen resiflere de rastlanmıştır. Mercan resiflerinin çoğu, Hint Okyanusu ile Büyük Okyanus’un tropik kesimlerinde, Batı Hint Adaları’nda ve Kızıldeniz’de bulunmaktadır. Ayrıca resif mercanlarından birkaçına Norveç fiyortlarının derin, soğuk sulannda ve kıtaları çevreleyen deniz yatağının görece sığ kesimlerinde rastlanır.

    Mercanların resif oluşturabilmesi için derinliği 45 metreyi aşmayan ve sıcaklığı hemen hiç 21°C’nin altına düşmeyen deniz sularında yaşaması gerekir. Bu koşullar yalnız tropik bölgelerde ya da tropik bölgelere yakın yerlerde oluşur. Ortaya çıkan yüzey şekilleri büyük bir çeşitlilik göstermekle birlikte mercan resiflerinin üç temel tipi vardır: Kıyı resifleri, set resifleri ve mercanadalar. Bunlardan
sonuncusu halka ya da atnalı biçiminde olan resiflerdir. Kıyı resifleri adaların çevresinde ve kıtaların kıyıları boyunca yer alır. Bu resifler ile karaların arasında geniş ve derin kanallar bulunmaz. Set resifleri de kıyı resiflerine benzer. Ama bir set resifi karadan çok daha uzaktadır, arada gemilerin geçebileceği genişlikte, derin bir kanal bulunur. Anakaraların açığında uzanan set resifleri bazen olağanüstü boyutlara erişebilmektedir. Mercan resiflerinin nasıl oluştuğunu anlayan ilk bilim adamlarından biri de ünlü doğa bilgini Charles Darwin’dir.

Büyük Set Resifleri

Avustralya’nın kuzeydoğusunda Queensland eyaletinin kıyıları boyunca, dünyanın en büyük mercan resifi olan Büyük Set Resifleri uzanır. Bu, aynı zamanda, canlı varlıkların bugüne kadar oluşturduğu en büyük yapıdır. Resifler, mercan denen deniz canlılarının iskeletleri ve iskelet artıklarının birikmesiyle milyonlarca yılda oluşmuştur. Kuzeyden güneye yaklaşık 2.000 km uzanan Büyük Set Resifleri çok sayıda küçük resif, sığlık ve adacığı kapsar. Resiflerin birçoğu, sular alçaldığında su düzeyinin hemen üstünde kalır. Bazı resifler ise albatroslar, tropik kuşlar ve firkateynkuşları gibi birçok deniz kuşunu barındıran keyler (kum adacıkları) biçimindedir. Öbür resifler, adaları çevreler ya da anakaranın kıyılarında setler oluşturur. Resifler kuzeyde karaya 16 km kadar yaklaşırken, güneyde dağınık mercan kümelerine ayrılır ve kıyıdan 240 km kadar uzaklaşır.

    Mercan, genellikle kahverengi ya da sarıdır, ama arada bir parlak mavi ya da turuncu mercanlara da rastlanır. Sular çekildiğinde, mercanların mantar ya da çalı kümelerine benzeyen garip biçimleri gözlenebilir. Çevrede çok sayıda deniz kuşu, suyun içinde ise dev midyeler, zehirli dikenleri olan denizkestaneleri, renkli küçük balıklar, istiridyeler, denizyıldızları, süngerler, kaplumbağalar ve denizhıyarları vardır.

    Değişik canlılar bakımından inanılmaz ölçüde zengin olan resiflerde 350’nin üzerinde mercan ve 10 bin kadar sünger türü bulunur. Ayrıca, bilinen 1.200 balık türü de burada yaşar. Bu, Karayib Denizi ile Atlas Okyanusu’nun kuzey bölümünde yaşayan tüm balık türlerinden daha fazladır.

    Resifin güzelliği ve deniz yaşamının zenginliği buraya çok sayıda turistin gelmesini sağlar. Tüple ve şnorkelle dalmak bölgenin en gözde sporlarındandır.

    Resifin haritası ilk olarak 1770’te Kaptan James Cook tarafından çıkarılmıştır. 1928-30 arasında mercan ve mercan resifinin gizli dünyası bir araştırma ekibi tarafından araştırılmıştır. Bugün bu araştırmalar bölgedeki laboratuvarlarda ve araştırma istasyonlarında bilim adamlarınca sürdürülmektedir. Son zamanlardaki en önemli gelişme, 1975’te resiflerin yapısını ve buradaki yabanıl yaşamı korumak amacıyla Büyük Set Resifleri Deniz Parkı’ııın kurulmasıdır. Günümüzde, özellikle, resifin belirli bölümlerine yerleşmiş ve canlı mercan poliplerini yiyerek beslenen dikentaçlı denizyıldızlarının (Acanthaster planci) sayısıyla ilgilenilmektedir.

Mercan Resifi Canlıları

Mercan kayası oldukça yumuşaktır ve oyuk ya da yarıklarında birçok deniz hayvanı barınabilir. Örneğin mürenler gizlendikleri oyuklardan hızla fırlayarak yakınlarından geçen küçük balıkları ustura gibi keskin dişleriyle kapar. Resifler birbirinden güzel deniz hayvanlarıyla doludur. Bunlar arasında renk renk balıklar, karidesler, yengeçler, midye ve istiridyeler sayılabilir.

    Akdeniz’in sularında yaşayan papazbalığının (Chromis chromis) yakın akrabaları olan hanımbalıkları (Pomacentrus cinsi) mercan resiflerinin en güzel ve ilginç balıklarındandır. Bu küçük hareketli balıkların gövdelerini süsleyen parlak mavi, sarı ve turuncu renkler, belirledikleri bölgelere giren canlılar için uyarı işaretidir. Hanımbalıkları resiflerde küçük bir yeri kendi bölgesi olarak seçer, bu bölgeyi çok daha büyük balıklara ya da yengeç gibi öbür hayvanlara karşı savunurlar.

    Göz alıcı renklerle bezeli küçük resif balıklarından mavi sarı cerrahbalığı (Acanthurus leucosfernon) gibi birçok tür, sürüler halinde yaşar. Yırtıcı bir balık yaklaşınca, tüm sürü tek bir balıkmışçasına aynı yöne kaçar. Bu davranışın saldırganı şaşırttığı düşünülmektedir. Çünkü birlikte yüzen çok sayıda küçük balık, büyük bir balığı andırır. Ayrıca birbirine çok yakın yüzen bu kadar çok balık, saldırganın seçim yapmasını ve içlerinden birine saldırmasını güçleştirmektedir.

    Bazı balıklar, öbür balıklar için tehlike taşıyan yerlerde yaşayarak korunur. Örneğin turuncu beyaz soytarıbalığı (Amphiprion percula) ve yakın akrabaları denizşakayıklarının yakıcı kapsüllerle donanmış dokungaçları arasında zarar görmeden dolaşırlar. Karidesbalıkları (Aeoscelis cinsi) bazı zehirli denizkestanelerinin uzun ve keskin dikenleri arasında yaşar. Çütreler (Balistoides cinsi) ve ıskarozbalıkları (Scarus cinsi) gibi bazı mercan resifi balıklarının güçlü ağızları ve dişleri ya da gagaya benzer çeneleri vardır. Bu yapıları kabuklu hayvanların yanı sıra mercanları bile parçalayıp öğütebilmelerini sağlar.

    Mercan resifleri, gözler önüne heyecan verici güzellikler sunması nedeniyle ziyaretçileri derinden etkiler; ama bir anlık dikkatsizlik acı sonuçlar verebilir. Mercan kayasının bir çıkıntısı gibi duran taşbalığı (Synanceja horrida), en zehirli balık türlerindendir. Yanlışlıkla üzerine basıldığında sırtındaki dikenlerden güçlü zehrini akıtır. Zebrabalıkları (Pterois cinsi), zehirli dikenlerle donanmış kırmızı desenlerle süslü yüzgeçlerini açarak resiflerin arasında dolaşır.

    Mercan resifleri eşsiz güzelliklerine, zengin hayvan varlığına karşın insanların yıkıcı etkileriyle karşı karşıyadır. Örneğin, patlayıcı maddeler kullanılarak koparılan sert mercan iskeletleri, tatil tesisleri gibi çeşitli binalarda yapı gereci olarak kullanılmaktadır.

    Toprağın aşınması da mercan hayvanlarına zarar vermektedir. Yağmur suları ve akarsularla denize sürüklenen çamur, canlı polipleri öldürür. Mercanların ölümü öbür deniz hayvanlarının da ölümüne yol açar. Bunun bir örneği Hawaii’nin Kaneohe Koyu’nda görülmüştür.

    Deniz kirlenmesi de resiflere zarar verir. Öte yandan mercanadaların hemen hemen tümüne kurulan askeri üsler bu adaları yıkıma uğratmaktadır.

Mercan Resifi Resimleri