Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Mum

  • Okunma : 303
Mum Resim

Hayvansal, bitkisel ya da mineral kökenli birçok farklı mum türü vardır. Tümü karbon elementinin bileşikleri olan mumlar kolayca erir, biçimlendirilebilir ve su geçirmez.

    Aydınlatma amacıyla kullanılan parafin mumunun yapıldığı parafin, en yaygın olarak bulunan mum türüdür. Parafin ham petrolden ya da şeylden elde edilebildiği gibi ozokerit minerali olarak da doğada vardır. Yaklaşık 50°C’de eriyen parafin sarı bir alevle yanar. Sıvı parafin kalıplara dökülerek, mumdan figürler yapılabilir. Ambalaj kâğıdı parafinle kaplanarak besin maddelerinin paketlenmesinde kullanılan hava ve su geçirmeyen yağlı kâğıt yapılır. Kibrit çöplerine emdirilen parafin kibritin iyi yanmasını sağlar. Birçok cila mumu da parafinden yapılır.

    En çok bilinen hayvansal mum, halanlarının petek yapmak için salgıladıkları balmumudur. Arılar yaptıkları altıgen kesitli petek gözlerini balla doldurduktan sonra üstlerini mumla örterler. Bu mumlar yeni ahşap eşyanın cilalanmasında kullanılan iyi bir ciladır.

    Bitkisel mumlar azdır. Güney Amerika’da yetişen bazı ağaçların kabuklarında bulunur. Brezilya palmiyesinden elde edilen karnauba mumu deriyi cilalayarak su geçirmez yapmak için kullanılır.

Mum Model Yapımı

Mumun model yapımı için çok uygun bir madde olduğunu insanlar binlerce yıl önce anladılar. Mumdan meyve ve çiçek modelleri yapan Eski Mısırlılar ölülerini gömerken de tanrı ve tanrıçalarının mumdan yapılmış heykellerini mezarlara koyarlardı. Eski Yunan’da çocuklar renkli mum bebeklerle oynardı.

    Romalılar zamanında mum model yapımı önemli bir etkinlik durumuna geldi; çünkü zengin Roma soylularının mumdan portrelerini yaptırmaları bir gelenekti. Büyük değer verilen bu mum portreler kuşaklar boyunca saklanır ve çok sayıda mum portresi olan aileler soylarının büyüklüğü ve eskiliğiyle övünürdü. Bu portreler cenaze törenlerinde ve dinsel bayramlarda sergilenirdi.

    Ortaçağda mum modeller genellikle Hıristiyan kiliselerinde görülür. Bunlar genellikle dindar kişilerin kiliseye armağan ettikleri aziz tasvirleridir. İngiltere ve Fransa’da kralların, kraliçelerin ve başka önemli kişilerin cenaze törenlerinde onların mumdan heykelleri taşınırdı. Gerçek insan büyüklüğünde yapılan bu heykeller, tabutun üzerine konur ve bazen bunlar, taş ya da metal bir anıt yapılana kadar mezarlıkta bırakılırdı. Daha sonraları mum modeller tıp alanında kullanılmaya başlandı. 17. yüzyılda Sicilyalı Gaetano Giulio Zumbo vebanın insan vücudundaki etkilerini gösteren mum modeller yaptı. 18. yüzyılda İtalya’nın Bologna kentinde Giovanni Manzolini ve karısı Anna, insan vücudunun çeşitli bölümlerinin mum modellerini yaptılar. Bu tür mum modeller insan vücudunun yapısını konu alan anatomi öğretiminde o zamandan beri kullanılır. Bu modellerin yapımında ustalaşan Fransız doktor Philippe Curtius, Paris’te bir mum model sergisi kurmuştu. Curtius’un yeğeni Marie Tussaud da Londra’da kendi adıyla anılan ünlü mum modeller müzesini kurdu. Bu müzede dünyanın bütün ünlü kişilerinin mumdan heykelleri vardır.

    Mum, heykeltıraşlar için de çok değerli bir maddedir. Eskiden tunç heykellerin yapımı sırasında mumdan yararlanılırdı. Günümüzde de heykeltıraşlar çoğu zaman bir heykeli yapmak için önce yapmayı düşündükleri heykelin mumdan modelini yaparak işe başlarlar.

Mum

Eski insanlar aydınlanmak için içyağından ve balmumundan yapılmış mumlar kullanırdı. Mısır ve Girit’te yapılan kazılarda bulunan şamdanlar İÖ 3000’lerde bu ülkelerde mum kullanıldığını göstermektedir. İlk mumlar pamuk ipliği, keten ya da sazdan yapılan bir fitilin çevresindeki kalın bir balmumu katmanından oluşuyordu. Mum yüzyıllar boyunca petrol, gaz, daha sonra da elektrik kullanılıncaya kadar, başlıca aydınlatma aracı oldu.

    19. yüzyıl ortalarına kadar yoksulların evlerinde saz fitiller ve içyağı ile yapılan mumlar kullanılırdı. Bunları yapmak için, suda iyice ıslatılıp kabukları soyulan sazlar ağartılıp, kurutulduktan sonra kaynar yağa batırılıyordu.

    Eskiden mumlar evlerde yapılırdı. Bir sopaya asılan belirli uzunlukta bir pamuk ipliğinin iki ucu bir araya getirilip kıvrılarak fitiller hazırlanırdı. Yeterli sayıda fitil hazırlandıktan sonra, bu fitiller eritilmiş içyağı kazanma daldırılıp çıkarılırdı. Fitilin çevresinde donan içyağı her daldırışta yeni bir katman oluşturur ve mum istenen kalınlığa ulaşıncaya kadar bu işlem tekrarlanırdı.

    19. yüzyılda Fransız kimyacı Michel-Eugene Chevreul daha nitelikli mum yapımını sağlayan stearik asidi üretti. Daha sonra ispermeçet ya da balina yağı ve parafin kullanılmaya başlandı. Bu yeni maddeler parlak bir ışıkla ve kokusuz yanan üstün nitelikli mumların yapılabilmesini sağladı.

    Stearik asit ve parafinle yapılan mumlar genellikle metal bir tank içindeki bir dizi kalıba dökülerek elde edilir. İlk önce, fitil makaraları mum kalıplarının içinden geçecek biçimde bu kalıplardaki pistonlara bağlanır. Dönüşümlü olarak ısıtılıp soğutulan bu kalıplardan mumlar pistonlarla çıkartılır. Başka bir mum yapma yönteminde de büyük bir makaraya sarılı olan fitil, içinde eritilmiş parafin
olan sığ bir tava içinde ileri geri çekilir. İstenen kalınlık elde edilene kadar bu işlem sürdürülür. Doğum günü pastalarında kullanılan ince mumlar bu çekme yöntemiyle yapılır.

    Mum yapımında kullanılan bir başka modern yöntemdeyse, makineden silindir biçiminde çıkan mumun içine daha sonra fitil yerleştirilir. Günümüzde de daldırma yöntemiyle balmumundan mum yapılmaktadır ama bunlar çok pahalıdır.

Mum Resimleri