Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Ragbi

  • Okunma : 229
Ragbi Resim

Ragbi, futbola ve Amerikan futboluna benzeyen bir oyundur; yumurta biçiminde bir topla oynanır. Ragbinin İngiltere’deki Rugby Okulu’nda 1823’te oynanan bir futbol maçında bir öğrencinin, pas vermek ya da ayakla vurmak yerine, topu kapıp koşmaya başladığında ortaya çıktığı kabul edilir. Topla koşmak daha sonra oyunun kurallarından biri oldu.

    Günümüzde Japonya, İtalya, Arjantin, Romanya ve Fiji Adaları’nın da içinde olduğu toplam 50 ülkede amatör ragbi oynanmaktadır.

    1893’te İngiltere’nin kuzeyindeki 22 kulüp Ragbi Futbolu Birliği’nden ayrılıp 1922’de Ragbi Futbolu Ligi adını alan Kuzey Ragbi Futbolu Birliği’ni kurdular. Ragbi 19. yüzyılın sonunda başta Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda olmak üzere başka ülkelere yayıldı.

Amatör Ragbi

15’er kişilik takımlar arasında oynanır. Topun yumurta biçiminde oluşu yuvarlak bir toptan daha kolay tutulup fırlatılmasını sağlar. Topa ayakla da vurmak serbesttir; ama top oval olduğu için beklenmedik bir yöne gidebilir.

    Ragbi, uzunluğu 100 metreyi, genişliği de 69 metreyi aşmayan bir alanda oynanır. Alanın iki kısa kenarının ortasında H biçiminde kaleler yer alır. Kalenin açıklığı 5,6 metre, ortasındaki yatay direğin yüksekliği ise 3 metredir. Kale çizgisinin gerisinde kale içi denen bir bölge vardır. Topu karşı takımın kale içi bölgesine geçirerek yere değdiren oyuncu bir “deneme” yapmış olur. Bu, 4 sayı değerindedir.

    Her denemeden sonra, sayı alan takım kaleye şut çekme hakkı kazanır. Vuruş oyun alanından ve topun kale içinde yere değdiği noktanın tam karşısından yapılır. Vuruşu yapan oyuncu, topu yatay kale direğinin üzerinden geçirmeyi başarırsa denemeyi “gol”e çevirmiş demektir. Gol 6 sayı değerindedir. Her biri 3 sayı değerinde olan iki gol daha vardır. Biri alan golüdür. Oyun süresince herhangi bir anda topu kaleden geçiren bir oyuncu bir alan golü atmış olur. İkincisi penaltı golüdür. Takımlardan biri yanlış bir davranışta bulunursa hakem oyunu durdurarak karşı tarafa bir penaltı vuruşu hakkı verir. Karşı takım vuruşu kaleye doğru yapabilir. Atış başarılı olursa bir penaltı golü atılmış olur.

    Gollerin çoğu hava ya da yer vuruşuyla olur. Hava vuruşu top elden bırakılıp yere değdiği anda yapılan vuruştur. Yer vuruşu ise top yere konarak yapılır.

    40’ar dakikalık iki devre halinde oynanan oyun, takımlardan birinin alanın ortasında yaptığı yer vuruşuyla başlar. Topu yakalayan oyuncu koşmaya başlar; pas verir ya da şut atarken karşı takım onu durdurabilir. Topla ilerleyen oyuncuyu durdurmanın tek yolu onu tutup düşürmektir. Düşürülen oyuncu elindeki top yere değdiğinde topu bırakmak zorundadır. Yoksa takımı aleyhine penaltı verilir. Topu elinde tutan oyuncudan başkasını tutmak ya da engellemek yasaktır. Oyuncu karşı takımın kalesine doğru koşarken topu ancak kendi hizasında ya da arkasında bulunan bir arkadaşına atabilir.

    Küçük hatalarda ve iki tarafın da topu ele geçiremediği durumlarda hakem oyunu durdurup bir tür hava atışı yaptırır. Her iki takımın sekiz ileri oyuncusu (forvetler) karşı karşıya gelerek önde üçer, arkada beşer kişi olmak üzere ikişer sıralı bir “diziliş” oluştururlar. Böylece ön sıralardaki oyuncuların arasında bir tünel oluşur. Diziliş yan adamı adı verilen oyuncu topu bu tünelin içine atar. Öndeki sıranın ortasında duran oyuncular topu ayaklarıyla çekip almaya çalışırlar. Bu sırada öteki oyuncular, rakiplerinin topu kapmalarını engellemek için itişir. Topu yakalayan oyuncu diziliş yan adamına verir. Bu oyuncu ya topu kapıp koşmaya başlar ya da bir hücum başlatır.

    Bir takım, sekiz forvet (dizilişi oluşturanlar) ve yedi bekten oluşur. Forvetler topu kazanırsa bekler hücuma geçer. Topu kapan karşı tarafsa, bekler savunmaya geçip karşı takımı engellemeye çalışırlar.

    Top alanın yan çizgilerini aşarsa taça, yani oyun dışına çıkmış sayılır. Taç atışını, dışarı çıkmadan önce topa en son dokunan takımın rakibi kullanır. Oyunculardan biri topu taç çizgisinden dik açıyla 5 metre ileri gidecek biçimde oyun alanına atar. Topun taça çıktığı yerde “sıralanma” yapılır. Her takımdan en az ikişer forvet karşı karşıya dizilir ve havaya doğru atılan topu sıçrayarak yakalamaya çalışırlar. Topu kapan oyuncu ya orta sahaya doğru koşmaya başlar ya da bekleri harekete geçirmesi için topu diziliş yan adamına verir.

    Kendi kale çizgisine uzaklığı 22 metreden fazla olan bir oyuncu topu ayakla taça gönderebilir. Taç atışı, topun taça gönderildiği noktanın tam karşısında yapılır.

    Topu kapan takım saldırıya geçtiği zaman geçerli olan bir ofsayt kuralı vardır. Bu kurala göre, oyunculardan biri topu elinde tutan ya da topa dokunan son adam durumundaki bir takım arkadaşının önünde kalırsa ofsayt söz konusudur. Hücumdaki takımın oyuncuları, ofsayta düşmemek için topu tutan arkadaşlarının arkasında dururlar.

    Oyuncuların her yanlış hareketinde oyun durdurulmaz. Hakem, karşı tarafın yanlışı lehine çevirip çevirmediğine bakar. Örneğin oyunculardan biri kendisinden ileride bulunan bir takım arkadaşına pas verdiğinde karşı takım onu durdurursa, hakem oyunun devam etmesine izin verir. Bu duruma “avantaja bırakmak” denir.

Profesyonel Ragbi

Profesyonel ragbide beklere daha çok hareket alanı sağlamak amacıyla iki forvet çıkarılarak takımların oyuncu sayısı 13’e düşürülmüştür. İki ragbi türünde de oyun alanının ve topun ölçüleri aynıdır. Ayrıca oyuncuların yerleşimleri ve hareketleri de çok farklı değildir.

    Sayı kazanma amatör ragbidekinden farklıdır. Bir deneme 4, denemeden sonra gelse de gelmese de serbest vuruşla atılan normal bir gol 2 sayıdır. Hava vuruşuyla atılan gol 1 sayı değerindedir. Denemenin ardından başarılı bir vuruşla gelen gol amatör ragbide olduğu gibi gol sayılmaz, 4 sayılık bir denemedir.

Ragbi Resimleri