Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Havacılık sporları

  • Okunma : 605

Havacılık sporları, Uçağın bulunduğu ve insanın ilk kez uçtuğu dönemden bu yana, havacılık sporları büyük ölçüde gelişmiştir.

Bütün uluslararası havacılık yarışmalarını denetleyen, resmî havacılık ve uzay rekorlarını tescil eden bir kuruluş olan Uluslararası Havacılık Kuruluşu (Federation Aeronautiqoe Internationale; FAİ), 1905'te, Wright Kardeşler'in uçakla ilk kez uçmalarından ancak iki yıl sonra kuruldu. İlk on yıl içinde havacılık bir spor olmaktan çok, yüreklilik isteyen bir iş gibi görüldü. Hava araçlarının askerlikte kullanımı Birinci Dünya Savaşı'na kadar tam anlamıyla akla getirilmedi; ticari havacılıksa ancak 1930 yıllarından sonra gelişti.

FAİ denetimi altında yapılan ilk yarışmalar çoğunlukla motorlu uçakları kapsıyor, bununla birlikte balon ve planörle uçuş yarışmaları da zaman zaman FAİ kapsamına alınıyordu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra paraşütçülük, deltaplan (delta tipi kanatlarla yüksek yerlerden atlayıp, rüzgârın kaldırma gücünden yararlanılarak havada süzülme) ve uçak modelciliği de havacılık sporları kapsamına alındı.

MOTORLU UÇAKLAR

FAİ'nin onayladığı ve 38 tek motorlu uçağın katıldığı ilk resmî havacılık yarışması 1909'da Reim'de (Fransa) yapıldı; ne var ki katılan uçakların çoğu yarışmayı bitiremeden yere çakıldı. Bununla birlikte daha 1933'te, 708 km/saat gibi yüksek hızlara erişildi.

FAİ tarafından onaylanan ilk hız ve yükseklik rekorları 41 292 km/saatlik hız ve 180 m yükseklikle 1906'da gerçekleştirildi. Daha yakın dönemlerde ABD'de 1976'da 3 529,56 km/saatlik hız rekoru, SSCB'de de 1976'da 37 650 m'lik yükseklik rekoru kırıldı.

Gösteri yönü ağır basan başka bir popüler motorlu uçak yarışması hava akrobasisidir. Hava akrobasisinde pilotlar, belirli yükseklik sınırları içinde kalır ve uçaklarıyla karmaşık, zor hareketler yaparlar.

Sayıları iyice azalan İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma Steerman gibi eski, antika uçaklarla ve ilgi çekici biçimlerde tasarlanmış küçük otomobil motorlarıyla donatılmış deneysel uçaklarla da yarışmalar düzenlenmektedir.

En çok bireysel motorlu uçuş rekorunu elinde bulunduran havacı, 250'yi aşkın hız, uzaklık, yükseklik ve yeni, özgün modellerle uçuş rekoru bulunan Jacqueline Cochran'dır.

MOTORSUZ UÇAKLAR

Planörcülük. Havacılık sporlarının en güzeli sayılan planörcülük, son yıllarda olağanüstü ilgi görmektedir. Motorlu bir uçak, bir otomobil ya da herhangi bir makara sistemi tarafından çekilerek havalandırılan planör, hava akımlarından yararlanarak yükselir. İnce, aerodinamik tasarımı ve geniş kanat açıklığı, 40 m'den çok bir uzaklığı ancak bir metre alçalarak uçmasını sağlar.

Planörlerin Wright Kardeşler ile daha önceki havacılar (sözgelimi 1890 sonlarında Otto Lilienthal) tarafından da kullanılmasına karşın, ilk planör yarışması ancak 1922'de yapılmıştır. Günümüzde, uluslararası yükseklik yarışmaları her iki yılda bir, iki kategoride (karışık sınıf ve standart sınıf) yapılmaktadır.

Yükselti yarışmalarında planörcüler 5 000 m'yi aşabilirler ve açık arazide 500 km, belirli hedeflerde 300 km hıza erişebilirler. En uzun planör uçuş rekoru, 25 Nisan 1972'de Alman planörcüsü Hans Grosse tarafından kırılmıştır: 1 460 km.
Deltaplan. Uçan kişinin, uçurtmadan biraz daha gelişmiş kanatlara tutunarak gerçekleştirdiği deltaplancılık, yalıyarlardan ya da yüksek uçurumlardan boşluğa atlandıktan sonra, hava akımlarından yararlanarak uçmaya dayanır. Önceleri tehlikeli bir spor sayılan deltaplancılık günümüzde FAİ kapsamına alınmıştır ve dünya şampiyonaları düzenlenmektedir. Deltaplanla uzaklık rekoru 488,2 km'dir.

Balon. En eski havacılık sporu olan balonlu uçuşun öncüleri, ısıtılmış hava balonuyla yaptıkları ilk uçuşla Fransız Montgolfier Kardeşler'dir. Kısa bir süre sonra havadan hafifliği nedeniyle hidrojen gazı balonculukta yeğlenmeye başlanmış, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra daha güvenli helyumlu balonlar kullanılmıştır.

Balon yarışları iki kategoride yapılır; "kros" (hız ve uzaklık); takip. Takip'te önce start alan "hedef balon" öbürleri tarafından izlenir.

En gelişmiş balonun uçuşu bile rüzgarlara bağlıdır ve farklı yüksekliklerde farklı rüzgârların yardımıyla yönlendirilir. Atlas okyanusunu balonla geçmek için 1873'ten başlanarak 15'ten çok girişimde bulunulmuş, bu girişimlerden bazıları baloncuların ölümüyle sonuçlanmıştır. Bununla birlikte, 1978-1984 arasında helyumlu balonlarla bazı başarılar elde edilmiş ve 1978'de New Mexico'da (ABD) Albuquerque'den havalanan üç kişilik bir ekip (Ben Abruzzo, Maxie Anderson ve Larry Newman), Double Eagle II adlı balonlarıyla Atlas okyanusunu aşmışlardır. 1980'de, Maxie Anderson, oğluyla birlikte, Kitty Hawk adlı balonla hiç mola vermeksizin kıtaaşırı balon uçuşunu gerçekleştirmiş, ama 1981 başında Don İda'yla birlikte balonla dünya çevresini dolaşma girişimi üç gün sonra başarısızlıkla sonuçlanmıştır (iki baloncu, Batı Almanya'daki bir başka uçuş sırasında 1983'te ölmüşlerdir). 1981 sonunda, Abruzzo, Newman, Ron Clark ve Rocky Aoki, Double Eagle V'le Büyük Okyanus'u ilk kez geçmişler, 1984'te Joe Kittinger, Maine'de (ABD) Caribou'dan İtalya'da Savona'ya uçarak tek başına Atlas okyanusunu geçen ilk baloncu olmuştur. 1987'de İngiliz baloncuları Richard Branson ve Swede Per Lindstrand, Maine'de (ABD) Sugarloaf Mountain ile Kuzey İrlanda arasında 33 saatlik bir rekorla, sıcak hava balonuyla ilk okyanusaşırı uçuşu gerçekleştirmişlerdir.

Paraşütle atlama. Paraşütle atlama bir spor dalı olarak ancak 1950'den sonra gelişmiştir. Paraşütle atlamada paraşütçü, paraşütünü açmadan önce boşlukta 193 km/saat hızla düşer. Paraşütle atlama yarışmaları, artistik atlama (serbest atlama sırasında artistik grup hareketleri) ve hedefe atlama (paraşütçünün, atlayış bölgesinde yer alan 15 cm çaplı bir yuvarlağın en yakınına atlamaya çalışması) kategorilerinde yapılır.