Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Reform

  • Okunma : 237
Reform Resim

Reform, 16. yüzyıl boyunca tüm Avrupa’yı etkileyen dinsel bir harekettir. Bu hareket Katolik Kilisesi’nin aşırı zenginleşmesi ve yozlaşmasına karşı gelişmiş ve Hıristiyanlık’ın en büyük üç mezhebinden biri olan Protestanlık’ın kurulmasına yol açmıştır. En önemli önderleri Martin Luther ve Jean Calvin’dir

    Ortaçağ boyunca zenginleşen ve gücünü artıran kilise ile papalık, siyasetle ve dünyasal etkinliklerle giderek daha fazla ilgilenmeye başlamış, yozlaşan kilise yaşamı Reform öncesinde birçok din adamının tepkisini çekmişti. Matbaanın bulunuşu kitap okumayı yaygınlaştırırken, Kutsal Kitap’ın her ülkenin kendi diline çevrilmesi sıradan insanlarca da okunarak anlaşılmasını sağladı. Böylece kutsal metinlerle kilise uygulamaları arasında, yoruma bağlı farklar ortaya çıktı. Rönesans’ın sanatı ve düşünceyi özgürleştirici etkisi de Reform’un doğuşuna katkıda bulundu.

    Alman din adamı Luther, Katolik Kilisesi’nin insanların günahlarından arınmaları için önerdiği öğreti ve uygulamaların yanlış olduğunu düşünmeye başlamıştı. Luther insanın zayıf olduğuna ve ancak Tanrı’nın onu kurtarabileceğine inanıyordu. İnsanın günahlarından arınması için yapabileceği tek şey Tanrı’nın ona bağışladığı inanca sarılmasıydı. Luther, Katolik Kilisesi’nin endüljans satarak insanların günahlarından arındırılması uygulamasına karşı çıktı. Endüljans, cennetle cehennem arasında bulunan ve insanların günahlarından arınmak için bekletildikleri araf ta çekecekleri cezaların belirli bir sevap işlemeleri karşılığında Katolik Kilisesi’nce bağışlanmasıdır. Katolik Kilisesi, günah işleyen birinin pişmanlık getirmesi ve Tann tarafından bağışlanması halinde bile, işlemiş olduğu bu günah nedeniyle bu dünyada ya da arafta acı çekerek cezalandırılacağını söylüyordu. Ayrıca, Hz. İsa ve öteki azizlerin yaptığı iyiliklerden ötürü Tanrı’nın papaya bu cezayı hafifletme yetkisi verdiğini de ileri sürüyordu. Endüljans elde edebilmek için günah işleyenin iyi niyetini göstermesi gerekiyordu. İlk başlarda endüljans kuralları çok katıydı. İnsanlar pişmanlıklarını göstermek için ağır koşullarda yıllarca dua eder, sadaka verir ve oruç tutarlardı. Daha sonra, özellikle de 14. yüzyılda, kiliseye gelir sağlamak için endüljansın para karşılığında verilmesi birçok din adamının tepkisini çekti.

    Luther ilk kez 1517’de endüljans satışına karşı çıkarak kilisenin tutumunun açıkça karşısında yer aldı. İnsanın sadece kişisel inancıyla günahlarından arınabileceğine inanan Luther, endüljans uygulamasını tümüyle reddetti. Çok geçmeden din sapkını olarak suçlandı. İnançlarını değiştirmeyi reddedince de papa tarafından aforoz edildi. Almanya’da yozlaşmış kiliseye karşı çıkan pek çok kişi Luther’i destekledi. Önemli kiliselerin birçoğunun başında, dinsel görevlerinden çok, para kazanmakla uğraşan papazlar bulunuyordu. Çoğunun birden fazla görevi vardı ve işlerini başkalarına yaptırıyorlardı. Ayrıca, papa Almanya’dan büyük miktarda vergi topluyordu.

    Pek çok kimse kilisenin bir reforma gereksinmesi olduğunu düşünüyordu. Arkasındaki yoğun destekten güç alan Luther, öteki Katolik öğretilerine de karşı çıkmaya başladı. Bütün insanların, papanın ya da piskoposların yol göstermesine gerek duymadan, Hıristiyan inancını doğrudan Kutsal Kitap’ta bulabileceklerini söyledi. Kilisenin yüzyıllar boyunca İncil'in gerçek özünü sakladığını, havarilerin ve ilk kilisenin öğretisinin yeniden edinilebilmesi ve yeni Hıristiyan topluluklar kurulabilmesi için yolundan sapmış bu kiliseden ayrılmanın doğru olduğunu ileri sürdü.

    Katolikler Luther’in Kutsal Kitap’ı tümüyle yanlış anladığını öne sürdüler. Almanya’da Katolikler ile 1529’dan sonra Protestan olarak anılmaya başlayan Luther’in izleyicileri arasında ayrılık baş gösterdi. Almanya’daki bu bölünme başka yerlerde de oldu. İsviçre’de, Zürich’de Huldrych Zwingli (1484-1531) ve Cenevre’de Jean Calvin ayrıntılarda farklılaşmakla birlikte, ana konularda aynı düşünceden yola çıkarak Katolik Kilisesi’nde reform istediler. Öğretilerindeki ve kilisenin örgütlenme biçimine ilişkin düşüncelerindeki farklılıklar, bu üç büyük reformcunun izleyicileri arasında uzun tartışmalara yol açarak, Protestanlık’ın gelişmesini yavaşlattı. Ayrıca, Karşı-Reform’u başlatan Katolik Kilisesi, 1545-63 arasında toplanan Trent Konsili ile kendini yenileme çabasına girişti ve yolsuzlukları önleyecek düzenlemeler yaptı. Böylece Protestanlık yüzyılın başlarındaki hızlı gelişimini
sürdüremedi. Almanya’nın yarısı Luthercilik’i benimserken, Calvin’in izleyicileri olan Kalvenciler Fransa, Hollanda ve İskoçya’da yayıldılar. Ama başka yerler, özellikle Güney Avrupa ve kuzeyin önemli bir bölümü Katolik olarak kaldı.

    Reform İngiltere’de daha değişik bir biçim aldı. 1509-47 arasında hükümdar olan Kral VIII. Henry’nin, evliliği yüzünden papayla arası açıldı ve papanın otoritesini tanımayarak kendisini Ingiltere Kilisesi’nin başı ilan etti. Ama kilisede küçük bazı değişikliklerle yetindi. VI. Edward döneminde (1547-53) Protestanlık yerleşti. Ne var ki, kız kardeşi I. Mary (1553-58) döneminde Katoliklik ve papalık otoritesi geri getirildi. Gene bu dönemde pek çok Protestan yakılarak öldürüldü. Mary’nin kız kardeşi Elizabeth (1558-1603) ise yeniden papaya karşı geldi; İngiltere Kilisesi’nin, Reform’dan önce olduğu gibi, piskoposlarca yönetilen ve Katolikler ile Protestanlar’ı birlikte barındıran bir kilise olması için çalıştı. Bu çabası tümüyle başarılı olamadı. Papalık taraftarları ve uzlaşmaya kesin olarak karşı çıkan bazı Protestanlar böyle bir düzenlemeye cephe aldılar. Böylece bugün İngiltere Kilisesi’nin, öbür Protestan kiliselerden daha farklı olan yapısı 16. yüzyılda oluştu.

Din Savaşları

Reform dönemi Avrupa’sında hemen hiç kimse bir ülkede birden fazla dinin var olabileceğine inanmadığı için, kendi gibi düşünmeyen öteki Hıristiyanlar’ı cezalandırmayı görev edindi. Avrupa’nın her yerinde insanlar dinleri nedeniyle öldürüldü, hapsedildi ya da malları ve hakları ellerinden alındı. Katolikler denetledikleri yerlerde Protestanlar’a zulmederken, Protestanlar da Reform hareketinin yönetimce desteklendiği ülkelerde Katolikler’e aynı biçimde davrandılar. Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken (V. Kari) Protestanlık’ı yok etmeye çalışınca, Almanya’da din savaşları başladı. Otuz Yıl Savaşları (1618-48) da iki din arasındaki çatışmanın bir sonucudur. Bu savaşlarda ne Katolikler, ne de Protestanlar tam başarı kazanabildi ve Almanya iki mezhebe bölünmüş olarak günümüze kadar geldi. Fransa’da Katolikler ile Protestanlar 1562-98 arasında kıyasıya savaştılar. Savaş, daha önce Kalvenci olan, ama sonra Katoliklik’e dönen Kral IV. Henri’nin 1598’de yayımladığı Nantes Fermanı’yla, Huguenotlar olarak bilinen Fransız Protestanlar’a dinsel ve siyasal özgürlük tanımasına kadar sürdü.

    Bugün hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinde din özgürlüğü vardır. Birbirine karşı eskiden olduğundan çok daha hoşgörülü olmalarına karşın, Reform’un neden olduğu bölünme hâlâ sürmektedir.

    Batı Avrupa’da ve dünyanın birçok bölgesinde çok sayıda Protestan ve Katolik yaşar. İspanya, İtalya ve Belçika gibi bazı ülkeler neredeyse tümüyle Katolik iken, İsveç, Norveç ve Danimarka’da yaşayanlar büyük çoğunlukla Protestan kiliselerine bağlıdır. Öbür Hıristiyan ülkelerde her iki mezhepten de insan bulunur. Ortaçağda Katolik ve Ortodoks olarak ayrılan kilise, 16. yüzyılda Reform hareketinin sonunda daha da derin bir bölünmeye uğramıştır.

Reform Resimleri