Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Serap

  • Okunma : 218

Çölde ilerleyen bir yolcu uzakta, titreyen bir göl izlenimini uyandıran bir görüntü görür, ama yaklaştıkça bu parıltı giderek kaybolur; yolcunun gördüğü gerçek değil, serap ya da ılgım denen yanıltıcı bir görüntüdür. Çöle gitmeden de, çok sıcak bir havada karayolunda yolculuk ederken, yolun kuru olması gerektiğini bildiğimiz bir kesimini sanki orada bir su birikintisi varmış gibi görebiliriz. Uzaktaki cisimlerin çarpılmış, biçimi bozulmuş ya da tepetaklak olmuş gibi gözüktüğü başka serap türleri de vardır.

    Bütün seraplara, bir saydam ortamdan bir başka saydam ortama geçerken kırılmaya uğrayan ışık neden olur. Işık ışınlarının havada kırılması havanın yoğunluğuna bağlıdır. Güneşli bir günde atmosferin yere yakın kesimlerinde hava çok ısınır ve genleşir (hacmi büyür), bu nedenle de yoğunluğu azalır. Bu katmana giren ışık ışınları kırılmaya uğrar ve Dünya’nın yüzeyinden öteye doğru yönelir; çöldeki yolcunun gördüğü (ya da karayolunda bizim gördüğümüz) bu kırılmış ışınlardır ve bu da gerçekte, gökyüzünün parlaklığından başka bir şey değildir. Sıcak hava katmanı hiçbir zaman tam anlamıyla durağan olmadığı için, bu katmandan geçen ışık da hafifçe titrer ve bu da suyun yüzeyinde oluşan hafif dalgalanmaya benzer bir görünüm yaratır.

    Kutup bölgelerinde çok yaygın görülen bir başka serap türüne ise deniz yüzeyinin hemen üzerindeki çok soğuk (ve bu yüzden yoğun) hava katmanı neden olur. Bu katmana giren ışık ışınları Dünya’nın yüzeyine doğru kırılmaya uğrar ve bu nedenle uzak cisimler, örneğin ufuk çizgisinin ötesindeki gemiler görünür duruma gelir. Bu olaya yüksek serap denir. Soğuk hava katmanları sıcak hava katmanlarından daha kararlı ya da durağan olduğu için görüntüler kusursuz ve belirgindir. Soğuk katmanın üzerindeki daha sıcak hava katmanları bazen ışık ışınlarını, uzaktaki gemi ya da cismin tepetaklak gözükmesine neden olacak biçimde bükebilir.

    Karaların havayı ısıtması, denizlerin ise soğutmasıyla ortaya çıkan iki ayrı etki bazen birleşebilir. Bir zamanlar İtalya ile Sicilya arasındaki Messina Boğazı’nda görülen ve uzaklardaki kulübelerin, havada duran, şaşılacak güzellikteki perili şatolar görünümünü aldığı garip serap da bu tür bir etki birleşmesiyle açıklanabilir. Bu serap, bir zamanlar büyücü olduğuna inanılan Morgan Le Fay’ın adıyla, Fata Morgana (Perili Morgana) olarak anılmaktadır. Bir başka ünlü serap da Temmuz 1798’de, denizin oldukça serin olduğu sıcak ve durgun bir öğleden sonra, Fransa’nın Calais’den Dieppe’e kadar olan 100 kilometrelik kıyı şeridinin üç saat boyunca ve bütün ayrıntılarıyla İngiltere’deki Hastings’ten görülmesidir.