Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Aşınma ve Tortullaşma

  • Okunma : 1139

Aşınma ve TortullaşmaYer yüzeyinin bir bölgesindeki kayaç gereçlerinin koparılması, taşınması ve biriktirilmesi işlemlerinin tümü. Gereçler, çoğunlukla koparılmalarına yol açan aynı etken tarafından kısa bir süre ve değişen aralıklarla taşınır, sonra yeniden birikirler.

AŞINMA BİÇİMLERİ

Aşınma, yer kabuğunun yüzeyinde oluşur ve hareket halindeki doğal etkenlerle (rüzgâr,su yakından ilgilidir. Dünya yüzeyinin günümüzdeki görünümünün başlıca nedeni olan aşınmanın şiddeti, iklime, kayaların bileşimine ve yapısına bağlıdır.

Yer'in günümüzdeki durumunda en belirleyici aşınma etkisi olan akarsuların etkisi, yüzey şekillerini düzleştirerek bir içbükey profil biçiminde yumuşatmakta, bu süreci sel sularının etkileri de hızlandırmaktadır. Irmaklar, daha çığırlarda vadiler ya da yataklar kazdıkları için, dikey bir aşındırmaya yol açarlar. Akarsu, buz erimesinin ya da yüzeysel erimenin oluşturduğu sel olabilir. Derin yarıkların oluşmasına yol açan seller, bir düdene (ya da toplama havzasına) ulaşır. Düdende, döküntü gereçlerini boşaltan bir kanal vardır; arazinin özel yapısına göre, bu kanal küçük bir kuyu ya da bir çağlayan oluşturabilir.

Akarsular mekanik etkiler dışında, suyun içinde erimiş halde bulunan gazlar ve katı maddeler aracılığıyla kimyasal bir aşındırma da yapar. Erimiş ya da asıltı haldeki bu maddeler, mağaraların oluşmasına ve çökmelere yol açar. Kirecin aşınması nedeniyle ve karbon gazı bakımından zengin atmosfer suları nedeniyle dolinler, yüzeyde de dağ etkilerinin özelliği olan oluklu taşlar oluşur. Küçük tekneler olan dolinler, kayaç bozulmalarından doğar; olukları tıkayan ve bataklıkların ya da kuruyan gölcüklerin oluşmasına yol açan killi suları emebilecek özelliktedirler. Yer altındaki kimyasal aşınma, içinde karbonat çökelmelerinin sarkıtlar ve dikitler oluşturduğu mağaralar ve inler biçiminde ortaya çıkar.

Rüzğâr aşındırması, rüzgârın yer yüzeyinden Kaldırdığı tozların sürtünmesi sonucudur. Rüzgar tarafından koparılan parçacıklar, savruldukları zaman, karşılaştıkları yüzeyleri kumla örterler. Bu mekanik olay, özellikle cılız bitki örtülü bölgelerde varlığını duyurur; bitki örtüsünün yok olmasını ve çöllerin genişlemesini kolaylaştırır. Buna karşılık, yağışlı ve bitkiyle örtülü bölgelerde aşınmaya raslanmaz.

Buzullar da, yavaş ilerleyişleri sırasında, taşıdıkları katı gereçler aracılığıyla, üstünde yer değiştirdikleri kayaları çizerek, yıpratarak ve perdahlayarak etkilerler. Sürtünme ve buzun yaptığı basıncın etkisiyle kaya toplulukları kopabilir ve buzulun kaymasıyla sürüklenebilir. Bu buz eksilmesi, buzulun kütle ve hızına bağlı olduğu kadar, kayaçların yapısına da bağlıdır. Sözgelimi, yerli kayaçlar dilimlere ayrıldığı sırada, buz yalakları biçimlenir; U biçimli vadileri, inerken buzul taş gereçlerini de sürükleyen buz kütlesi oluşturur; taraça biçimli vadilerse, buzul ilerlemeleri ve buzul gerilemelerinin sonucudur. Dördüncü Zaman'da oluşan dört buzullaşma, su düzeyi üstünde kalan toprakların % 20'sini kaplamıştır. Günümüzdeyse, su düzeyi üstündeki toprakların yalnızca % 10'u buzla örtülüdür ve buzulların aşındırma etkinliği çok azalmıştır.

Uzun süre yer yüzeyindeki ısınmanın en büyük etkeni sayılan denizin aşındırma etkisi, mekanik, fiziksel, kimyasal ve biyolojiktir. Dalganın kıyıya ulaşması, çarpmalara yol açar; çarpmaların yarattığı en büyük etki m²'ye 30 ton olarak İskoçya'da ölçülmüştür. Yassı çakıllarla yüklü dalga, yalıyarların eteğini sürekli döver. Su yüzeyine yakın gizli kayalıkların bulunduğu bölgelerde, dalgaların almaşık hareketi burgaç hareketine dönüşerek, birkaç yüz kiloluk kayaç parçalarını sürükleyebilir. Bu olay, yüksek dağlardan akan seller gibi, dev çukurlar oyabilir. Öte yandan, dalgaların gelgit hareketi tortulların hareketine yol açar, kumların ve yassı çakılların yıpranmasına neden olur. Dalga savruntularından doğan tuzlu nemi, düşük sıcaklıkta kuruma olayının izlemesiyse fiziksel ve kimyasal etkiye bağlı olarak, kayaçların ve yanardağ lavlarının bozulmasına yol açar. Tuz, özellikle kireçler üstünde aşındırıcı bir etki yapar ve kıyılarda oluklu taşlar oluşturur. Hafifçe baz olan deniz suyu, asitli kayalar üstüne, yapısındaki karbon gazı da kireçler üstüne etki yapar. Biyolojik aşındırmanın başlıca etkeni mikroorganizmalardır (sözgelimi yeşil su yosunları). Yumuşakçalar, ufalanmalara yol açarlar. Ayrıca bakteriler, deniz kıyılarını etkilerler. 

TORTULLAŞMA

Yukarda sözü edilen çeşitli etkilerle oluşan aşınma sonucunda ortaya çıkan kalıntıların taşınıp, yığışmasıyla oluşan gereç yığınına "tortul" adı verilir. Tabakalar halinde yığılan tortullar, ya birbirlerinden ayrı kütleler oluşturur (kumlar, çakıllı kumlar, kireç çamurları, vb.) ya da kaynaşırlar (kumtaşları, çakılkayalar, kireçler, vb.). Her iki durumda da, tortul kayaçlar oluşur. Bir tortulun, dolayısıyla da bundan türeyen tortul kayaçların özellikleri çeşitli etkenlere bağlıdır: Taşman gereçlerin tipi (maden ya da kaya parçaları ve bireşimleri) ve taşınma biçimleri (sürüklenme, asıltı, eriyik); gerecin tortullaşmasının yerel özellikleri; birikmenin ortaya çıktığı bölgenin iklim koşulları; taşınma etkenleri özellikleri; yöredeki hayvansal ve bitkisel organizmalar; vb.

Tortullaşma çeşitli ortamlarda gerçekleşebilir: Karalarda (su düzeyi üstündeki tortul birikintileri); denizlerde (denizlerin çekilme alanındaki çizgileri ile en büyük okyanus derinlikleri arasında kalan ortamda oluşurlar). Ayrıca, konumu ve özellikleri bakımından bu iki ortam arasında kalan yerler de vardır: Geçiş ortamları (delta, deniz kulağı, kumsal, haliç).

Kara, deniz ya da geçiş ortamlarında oluşan tortul tipleri çok çeşitli olmakla birlikte, üç temel öbekte toplanabilirler: Kırıntı tortulları; organik kökenli ve biyokimyasal tortullar; kimyasal tortullar.

Not: Aşınmanın başlıca etkileri akarsular yağmur don olayı ve buzullar, yerçekimi, dalgalar ve rüzgârdır. Aşınmış gereçler buzullarla, ırmaklarla, şiddetli deniz akıntılarıyla ve rüzgârlarla taşınır. Tortullar ırmakların taşıdığı kumları buzul gereçlerini delta çamurunu, göllerde buharlaşan tuzları, rüzgârın sürüklediği yanardağ kökenli gereçleri göllerde çamur parçalarını, kıyılardaki koy ve burunlarda biriken gereçleri çöl kumlarını,mercan kayalarını, sığ su birikintilerini, derin-deniz tortularını, organik gereçleri deniz kabuklarından kalsiyum karbonatı, kömürden karbonları içerir. Parçalanmış gereçler yeniden billurlaşma ya da çimentolaşma ve sıkışma yoluyla taşlaşma sonucu, yeni mineraller oluştururlar. Taşlaşmış gereçler birbirine kaynayabilir, başkalaşabilir ya da tektonik hareketler (ya da izostatik etkiler) sonucu yükselerek dağlar oluştururlar.