Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Ferhad İle Şirin

  • Okunma : 218
Ferhad İle Şirin Resim

Ferhad İle Şirin, konusunu Hüsrev ü Şirin adlı İran öyküsünden alan eski ve yaygın bir Türk halk öyküsüdür. Gerek Hüsrev ü Şirin gerek Ferhad ile Şirin adıyla İran ve Türk Divan şairleri tarafından mesnevi biçiminde yazılmıştır.

    Halk öyküsü olarak Orta Asya, Azerbaycan, İran, Anadolu ve Balkanlar’da ülkelere ve yörelere göre birtakım değişiklikler göstererek yüzyıllardan beri anlatılağelmektedir.

    Öykünün Anadolu’da anlatılan ve konusu Amasya kenti ile bağlantılı olan biçimi şöyledir: Azerbaycan’da Erzen kentinin kadın hükümdarı Mehmene Bânu kız kardeşi Şirin için bir köşk yaptırmıştır. Köşkü süsleme işini o yörenin en usta süslemecisi (nakkaş) Ferhad’a verirler. Ferhad, çalışırken Şirin’i görür ve ona âşık olur. Mehmene Bânu da Ferhad’ı sevmektedir. Bu nedenle Şirin’le evlenmesini istemez, karşı çıkar. Ferhad bir gezi sırasında Amasya kentinin hükümdarı Hürmüz Şah ile tanışır. Hürmüz Şah Ferhad’ın başına gelenleri dinleyince onu yanma alır. Birlikte Erzen’e giderler. Hürmüz Şah, Şirin’i Ferhad için Mehmene Bânu’dan ister. Mehmene Bânu karşı çıkınca iki hükümdar birbirlerine savaş açarlar. Savaş sırasında Hürmüz Şah’ın oğlu da Şirin’e âşık olur. Savaş sonunda yenilen Mehmene Bânu her şeyi bırakarak kaçar. Şirin Amasya’ya getirilir. Oğlunun da Şirin’e âşık olduğunu öğrenen Hürmüz Şah güç durumda kalır. En sonunda Ferhad’a başarılması güç bir iş verir ve bu işi başarması koşuluyla Şirin’e kavuşabileceğini söyler. Ferhad, Amasya yakınlarındaki bir dağı delecek ve kente oradan su getirecektir. Ancak bu işi başarırsa Şirin’le evlenebilecektir. Ferhad büyük bir coşku ile işe koyulur ve bir süre sonra işin sonuna yaklaşır. Ferhad’ın bu işi başaracağını anlayan Hürmüz Şah, çalıştığı dağda Ferhad’a yaşlı bir kadınla Şirin’in öldüğü haberini yollar. Bu yalan habere inanan Ferhad, Şirin’in ölüm acısına dayanamaz ve dağları deldiği gürzünü canına kıymak amacıyla havaya fırlatır ve yere düşen gürzün altında kalarak ölür. Ferhad’ın ölüm haberini alan Şirin de bir hançerle kendini öldürür. İki sevgiliyi yan yana gömerler.

    Bir söylence niteliği kazanan bu öyküye göre her bahar Ferhad’ın mezarı üstünde kırmızı bir gül, Şirin’in mezarı üstünde beyaz bir gül ve iki gülün arasında da bir diken biter. Ferhad ile Şirin’i sonsuza kadar ayıran bu diken kimine göre Mehmene Bânu, kimine göre de Ferhad’a yalan haberi getiren yaşlı kadındır.

    Ferhad ile Şirin öyküsünün en eski Türkçe baskısı 1854’te, yeni harflerle ise ilk kez 1930’da yayımlanmıştır. Halk arasında Ferhad, aşkı uğruna acı çekip dağları delmeyi göze almasıyla bir simge durumuna gelmiştir. Bu öykü aynı adla bir Karagöz oyununa da konu olmuştur. Nâzım Hikmet de öyküyü değişik bir yorumla oyunlaştırmış ve Ferhad’ın Şirin’e olan sevgisi ile halkı suya kavuşturma ülküsünü bir arada işlemiştir.

Ferhad İle Şirin Resimleri