Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Sevr Antlaşması

  • Okunma : 231

Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920), I. Dünya Savaşı’nın galipleri olan İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında imzalanmıştır. Osmanlı Devleti topraklarının galip devletler arasında resmen paylaşılması niteliğindeki bu antlaşmayı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tanımamış, Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşmasıyla da uygulanma olanağı kalmamıştır.

    İtilaf Devletleri I. Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra toplanan Paris Barış Konferansında (1919) savaşta yenik düşen Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan’a ağır koşullar içeren barış antlaşmaları imzalatmışlardı. İngiltere, Fransa ve Rusya daha I. Dünya Savaşı sürerken Osmanlı Devleti’nin topraklarını paylaşmayı öngören gizli antlaşmalar yapmışlardı. Rusya’da 1917 Ekim Devrimi’nden sonra işbaşına gelen yeni yönetim savaştan çekilmiş ve gizli antlaşmaları da açıklamıştı. Buna karşın İngiltere ve Fransa, Yunanistan ile İtalya’yı da yanlarına alarak amaçlarını gerçekleştirmek için çaba harcamayı sürdürdüler.

    İtilaf Devletleri, Mondros Mütarekesi’nin (30 Ekim 1918) imzalanmasından sonra Anadolu ve Trakya’da giriştikleri işgal eylemlerine karşı oluşan direnişin güçlenemeyeceğini, paylaşma yolundaki amaçlarına ulaşmayı engelleyemeyeceğini düşünüyorlardı. Ama ulusal güçlerin birleşmesi ve etkili olmaya başlaması işgal altında tuttukları İstanbul’daki Osmanlı yönetimiyle bir an önce bir barış antlaşması imzalanması yolundaki çalışmalara hız kazandırdı.

    İtilaf Devletleri 19-26 Nisan 1920’de İtalya’nın San Remo kentinde düzenledikleri bir toplantıda Osmanlı topraklarının nasıl paylaşılacağı konusunda anlaşmaya vardılar ve bunu 11 Mayıs 1920’de Osmanlı yönetimine bildirdiler. Ayrıca bu tasarının Ankara’da yeni toplanan TBMM tarafından da kabul edilmesi için girişimde bulundular. TBMM’nin böylesi bir tasarıyı görüşmeye bile yanaşmadan reddetmesi karşısında baskılarını İstanbul hükümeti üstünde yoğunlaştırdılar. Hiçbir şey yapamayacak durumdaki İstanbul hükümeti ise küçük birkaç değişiklik önerisinde bulundu.

    Bu arada Anadolu’daki Yunan birlikleri de Ege Bölgesi’ndeki işgallerini genişlettiler, Trakya’yı da denetimleri altına aldılar. Bununla güçlerini göstermek, direnişin sürmesi durumunda Anadolu’yu tümüyle işgal edebileceklerini hatırlatmak istiyorlardı. İstanbul hükümeti gelişmeler karşısında kendisine bırakılanlarla yetinmekten başka bir şey yapamayacağını kesinkes anlayınca 10 Ağustos 1920’de Paris yakınlarındaki Sevres’de antlaşmayı imzaladı.

    Sevr Antlaşması’na göre Osmanlı Devleti’ne başkent İstanbul ve çevresi ile Trakya ve Anadolu’da küçük bir toprak parçası bırakılıyordu. İzmir merkez olmak üzere Ege Bölgesi’nin kıyı kesimi ile Midye-Büyükçekmece çizgisinin batısında kalan Trakya toprakları Yunanistan’a, Batı Akdeniz ile İçbatı Anadolu Bölgesi İtalya’ya, Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Çukurova Fransa’ya veriliyordu. Güneydoğu Anadolu’nun doğusunu da içine alan Irak ile Filistin’de İngiltere’nin, Suriye ve Lübnan’da da Fransa’nın denetimi altında manda yönetimleri oluşturuluyordu. Doğu Anadolu’da ise bağımsız bir Ermeni devleti ile özerk bir Kürt devleti kuruluyordu. Boğazlar her türlü geminin geçişine açık duruma getiriliyor, denetimi de uluslararası bir kurula bırakılıyordu. Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nın başında kaldırdığı kapitülasyonlar yeniden tanınıyordu. Osmanlı Devleti’nin askeri gücü sınırlandırılıyor, İstanbul ise bütünüyle silahsızlandırılıyordu. Aynı gün İngiltere, Fransa ve İtalya arasında imzalanan üçlü bir sözleşmeyle de Anadolu’da Osmanlı Devleti’ne bırakılan topraklar üzerinde ekonomik çıkar bölgeleri saptanıyor, dolayısıyla bu yerler için tanınan egemenlik hakkı da fiilen ortadan kaldırılıyordu.

    Sevr Antlaşması ilgili devletlerin onayından sonra yürürlüğe girecekti. Ama Osmanlı Devleti’nin parlamentosu olan Meclis-i Mebusan 18 Mart 1920’de dağıldığı için antlaşmayı onaylama olanağı yoktu. TBMM de böyle bir antlaşmaya baştan karşı çıkmıştı. Antlaşma öbür devletlerin parlamentolarında da çeşitli nedenlerle onaylanmadı. Yalnız Yunanistan antlaşmayı onayladı. Hiçbir zaman geçerlik kazanmayan Sevr Antlaşması Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşmasıyla anlamını yitirdi.