Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Katolik Klisesi

  • Okunma : 228
Katolik Klisesi Resim

Katolikler 615 milyonu bulan sayılarıyla Hıristiyan dünyasının en büyük grubudur. Dinsel önderleri Roma piskoposu yani papadır.

    Yunanca katholikos'tan türeyen Katolik sözcüğü “evrensel” anlamına gelir. Katolikler, havarilerin önderi ve ilk Roma Piskoposu Aziz Petrus’un izleyicisi olan en eski Hıristiyan topluluğudur.

İnançlar ve İbadet

Hıristiyan inancına göre Tanrı özünde üç kişiyi, Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’u barındırır. Buna üçleme denir. Tanrı’nın yaratıcılığını Baba, dünyaya gelişini Oğul, yani İsa simgeler. Yaşamları boyunca insanların yanından ayrılmayan ruh ise Tanrı’nın kutsal ruhudur.

    Katolik Kilisesi, izleyicilerinin yedi kutsama ayinine uymalarını emreder. Bunlardan en önemlileri vaftiz ve şükran ayini yani komünyortdur. Bu ayinde papaz mihrapta durur ve İsa’nın ölümünden bir gün önce, Son Akşam Yemeği’nde yaptıklarını ve söylediklerini yineler. Komünyon, Eski Ahit’ten kaynaklanan bir Musevi geleneğinden gelir. Katolik Kilisesi üyelerince Tanrı’ya teşekkür etmek ve iyiliklerini dile getirmek için yapılır. Katolikler’e göre, mihrabın üzerindeki ekmek ve şarap İsa’nın gerçek varlığını gösterir. İsa, Tanrı ile insanoğlu arasında aracılık yapmak için kendini sunar. Yüzyıllar boyunca Latince yapılan ayinler, günümüzde genellikle kiliseye gelenlerin kendi dilinde yapılmaktadır. Mihrabın üzerinde, küçük bir kutu içinde kutsanmış ekmeğin bir parçası bulunur. Yanında İsa’nın varlığını belirtmek için gece gündüz bir mum yanar.

    Katolik kiliselerinin çoğunda, içinde vaftiz için kullanılan suyun durduğu bir vaftiz kurnası vardır. Günahlardan arındırma töreni olan vaftiz, aynı zamanda Tanrı’nın krallığına kabul edilişin kutsanmasıdır. Katolik aileler, iyiyi kötüden ayıracak yaşa geldiğini düşündükleri çocuklarını ilk komünyona hazırlarlar. Bunun için özel giysileriyle kiliseye getirilen çocuklar törenle vaftiz edilirler.

    Katolikler’in her hafta pazar ayinine ve altı büyük yortuya katılmaları zorunludur. Komünyon ayinine katılmadan önce kendilerini rahatsız eden günahlarını, günah çıkarma hücresinde, rahibe özel olarak anlatırlar. Burası, rahiple günah çıkaran arasında bir perdenin bulunduğu, tahtadan yapılmış bir bölmedir. Katolikler, günah çıkararak günahlarından arındıklarına inanırlar.

    Katolik Kilisesi’nde genellikle, kilisenin koruyucu azizinin heykeli ile İsa’nın çektiği acıları ve ölümünü gösteren resimler vardır. Katolikler, özellikle Paskalya öncesindeki Büyük Perhiz haftalarında “haçın durakları” denen bu simgeler önünde İsa için dua ederler. Paskalya, Hıristiyanların İsa’nın çarmıha gerilişini ve yeniden dirilişini andıkları bir bayramdır.

    Her Katolik Kilisesi’nde mutlaka bir Meryem Ana heykeli bulunur. Katolik öğretide Meryem’in günahsız doğduğuna ve öldüğünde doğrudan cennete gittiğine inanılır.

    Ayrıca Katolikler, bir insanın ruhunun Tanrı’ya ulaşmadan önce günahlarından arındığı bir yer ya da durum olan araf'ta kaldığına ve yaşayanların dualarının bu kişinin ruhunun kurtuluşuna yardımcı olacağına inanırlar. Tanrı’nın iradesine karşı gelen kişinin ise sonsuza kadar cehennemde kalacağı ve Tanrı’ya hiçbir zaman ulaşamayacağına inanılır.

Tarih

Hıristiyanlık’ın ilk dönemlerinde merkezi bir yönetim yoktu. Önemli kararlar, papanın “eşitler arasında birinci” olarak tanındığı ve farklı kilise yöneticilerinin ya da patriklerin katıldığı genel konsillerce alınırdı. İS 1054’te Katolik Kilisesi doğu ve batı olarak ayrıldı. Doğuda Ortodoks Kilisesi kuruldu. 14. yüzyılın sonlarında Bohemya’dan Jan Hus’un kurduğu Moravya Kilisesi’yle bir bölünme daha oldu. Hus, insanların İncil9in sade öğretisine dönmelerini istiyordu. Ne var ki, dinden saptığı suçlamasıyla 1415’te yakılarak idam edildi.

    Ortaçağda kilise Batı Avrupa’da çok güçlendi ve zenginleşti. 16.-17. yüzyıllarda kiliseye karşı protestolar arttı. “Protestan” denen bu kişiler zamanla Katolik Kilisesi’nden koptular. İskandinavya, Hollanda, İsviçre, Almanya’nın büyük bir bölümü ve İngiltere gibi Kuzey Avrupa ülkeleri Protestan oldu. Fransa, İspanya, Portekiz ve İtalya gibi Akdeniz ülkeleri ile Polonya ve İrlanda Katolik olarak kaldı. Bu ülkelerden Amerika’ya çok sayıda Katolik ve Protestan göç etti. Güney Amerika’ya gidenlerin çoğunluğu İspanyol ve Portekizli misyonerler olduğundan günümüzde Güney Amerika’da yaşayanların yüzde 80’den fazlası Katolik’tir.

    Kral VIII. Henry, 1534’te kendisini İngiltere Kilisesi’nin başı ilan etti ve papalıkla ilişkisini kesti. Buna karşı çıkan, içlerinde Sir Thomas More’un da bulunduğu bir grup insan papaya bağlılıklarından dolayı idam edildi.

    16. yüzyıldaki dinsel reform hareketi Katolik Kilisesi’nin de kendi içinde yeni düzenlemelere gitmesine yol açtı. İtalya’da toplanan Trent Konsili (1545-63), kilise yaşamını 400 yıl boyunca yönetecek katı kurallar koydu. Bu dönemde çok sayıda Katolik misyoner, öğretmen, doktor, papaz ve hemşire bu inancı yaymak için dünyanın pek çok yerinde çalıştılar.

Cizvitler

Cizvit Tarikatı’nın kuruluşu 1530’larda Hıristiyanlık’ı kabul etmiş bir İspanyol askeri olan Aziz Ignatius’un çevresinde Paris Üniversitesinden bir grup öğrencinin toplanmasıyla başladı. Bu gruptan yoksulluk ve bekârlık kuralına sadakat yemini etmiş yedi üye Hıristiyanlık’ı yaymak ve hastalara yardım etmek amacıyla Kudüs’e gitmeye karar verdiler. Savaş yüzünden Kudüs yerine Roma’ya giden grup üyeleri, belirli kuralları olan bir örgüt kurmak için Papa III. Paulus’tan izin istedi. 1540’ta papanın izniyle Cizvit Tarikatı kuruldu. Başlangıçta İtalya’da vaazlar verdiler ve hastanelerde çalıştılar, daha sonra okullar açtılar.

    Cizvitler eğitilerek dünyanın çeşitli bölgelerinde çalışmaya gönderildiler. Bir Cizvit’in eğitimi uzun süre alır. Eğitiminin ilk iki yılını arkadaşları ile birlikte öbür insanlardan ayrı olarak dinsel yaşamı öğrenmekle geçirir. Bu çömezlik dönemidir. Bir ay boyunca Ignatius’un kuramlarını inceler ve iyi bir Cizvit olup olamayacağına karar verir. İki yılın sonunda Cizvit olmak için karar vermişse yoksulluk ve
bekârlık kuralına uyma; Tanriya ve kiliseye itaat etme konusunda yemin eder ve yetkin bir papaz olabilmek için felsefe ve ilahiyat öğrenerek çalışmalarını sürdürür. Cizvitler içinden önder olarak seçilenler papanın verdiği her türlü din görevini yerine getirecekleri konusunda yemin ederler.

    Cizvitler kilise içinde yükselmek ve önemli yerlere gelmek amacını gütmezler. Böyle bir görevi ancak papanın emriyle yapabilirler. Cizvitler’in özel bir giysisi yoktur.

    25 bin üyesi olan Cizvit Tarikatı, Katolik Kilisesi’nin en büyük tarikatıdır; öbür tarikatlardan farkı, bir kadın kolunun olmayışıdır. Cizvitler’in yanı sıra Katolik Kilisesi’ne bağlı rahip ve rahibelerin çalıştığı çok sayıda tarikat vardır.

    II. Dünya Savaşı’ndan sonra birçok rahip ve rahibe çevrelerindeki insanların yaşamını paylaşarak, gündelik işlerde çalışmaya başladı. Bu gibi işlerde çalışan rahipler ve rahibeler kendilerini başka insanlardan ayırt eden özel giysiler giymezler.

    Katolik Kilisesi’nin tarihindeki en büyük değişim 1960 sonrasında gerçekleşti. 1962’de Papa XXIII. Johannes modern dünyanın gereksinimlerini karşılamak için kilisede yapılması gerekli olan değişiklikleri tartışmak üzere tüm dünyadan Katolik piskoposların katıldığı bir konsil topladı. Bu konsile öteki mezheplerden gözlemciler de katıldı. Bu çalışmalar, kilisenin öğreti, disiplin ve örgütlenmesini çağın koşullarına uydurmak için yapılıyordu. Asıl amaç ise tüm Hıristiyanların birliğini sağlamaktı. II. Vatikan Konsili (1962- 65) denen bu toplantıların ardından reformlar yapıldı ve Hıristiyan olmayanlarla iletişim kurulmasının yolu açıldı.

    Kardinaller Kutsal Kurulu, papaya kilisenin yönetiminde yardımcı olur. Kurul üyelerinden bazıları Roma’da bulunurken, öbürleri ulusal kiliselerini yönetir. Bir papa ölünce onun yerine geçecek kişi Kardinaller Kutsal Kurulu’nca seçilir. 1978’de, 455 yıldır ilk kez İtalyan olmayan bir papa seçildi. Polonyalı Karol Wojtyla, II. Johannes Paulus adıyla papa oldu.

Katolik Klisesi Resimleri